Oyuncu Yavuz Sepetçi: Hiçbir rolüm diğerine benzemez - The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort

08 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a İkindi Vakti 16:41
İstanbul 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Oyuncu Yavuz Sepetçi: Hiçbir rolüm diğerine benzemez

TRT 1’de cumartesi akşamları yayımlanan "Gönül Dağı" dizisinde Ciritçi Abdullah rolüyle ilgi çeken usta oyuncu Yavuz Sepetçi, "Bende bir kalıplaşma olmadı, ne tiyatroda ne sinemada ne de dizilerde. Bu şans mı, şansızlık mı, bilmiyorum. Hiçbir rolüm, bir diğerine benzemez." dedi.

“Kurtuluş Savaşı”, “Resimli Osmanlı Tarihi-Abdülaziz”, “Nutuk Bugüne Sesleniş-Mustafa Kemal”, “Galilei’nin Yaşamı” adlı tiyatro oyunlarında, “Ay Büyürken Uyuyamam’ ve ‘Çinliler Geliyor’ filmlerinde, “Kurşun Yarası”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Geçmişin İzleri”, “Mehmed: Bir Cihan Fatihi”, “Filinta”, “Payitaht Abdülhamid” adlı televizyon dizilerinde oynayan sanatçı, tiyatroya başlangıcını, hangi yollardan geçtiğini, Ankara Devlet Tiyatrosunu, İstanbul’a neden gelmek istemediğini, Mustafa Kemal Atatürk’ü hem tiyatroda hem de ‘Yol Ayrımı’ dizisinde canlandırmasının hayatındaki yerini verdiği röportajında anlattı.

Merhabalar Yavuz bey, TRT’nin sevilen dizisi Gönül Dağı’nın Eskişehir’deki çekimlerinin arasında görüşüyoruz. Nasıl gidiyor çekimler?

“Merhaba, hoş geldiniz. Çok iyi gidiyor, geri dönüşleri de çok iyi hem bizim hem kanalımız için. Maşallah.”

Ciritçi Abdullah karakterini üstleniyorsunuz. Ailesini ve tüm köyü toparlayan, birleştiren, akıl danışılan, tasavvuf ve tevafuk dolu bir yolculuğa çıkan bir adamın öyküsünü izliyoruz sizinle. Siz neler söyleyeceksiniz karakterinizle ilgili?

“Ben, eskiden cirit sporu yapmış, at üzerinde hayat geçirmiş bir adamı oynayacağımı düşünüyordum ama böyle yarı derviş yarı dengbej hikayeler anlatan, herkesin derdini dinleyen birini oynayacağımı hiç düşünmüyordum. Bana da sürpriz oldu.”

Dizideki sözleriniz de atasözleri gibi ve sosyal medyada çokça paylaşılıyor. Mesela “İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül, misal-i taşa benzer” sözü ya da sizinle yol yürümeye niyetli izleyicilerinizin çokça sizi etiketlediği, “Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder”, sözünüz gibi sözler var. Yol yürümekle terbiye olunur mu sizce?

“Her türlü yolculukta vardır bu. Çocukluğumdan kalma bir hikaye vardır. ‘Beraber yürüyelim. Biraz sen beni sırtına alırsın, biraz ben seni sırtıma alırım.’ Aslında biraz sen anlatırsın, biraz ben anlatırım ve böyle geçer yolculuğumuz gibi. Biraz da Ciritçi’nin durmuş, oturmuş, görmüş, geçirmiş kişiliğinin üzerine Yunus Emre’den, Şeyh Galip’ten dizeler okuması izleyiciye de sıcak geldi. Hoş, her bölüm senaristlerimiz sağ olsun yazıyor, biz de elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce okumaya çalışıyoruz.”

İçselleştiriyor musunuz rolünüzle kendinizi?

“Sahnede, çekim anlarında evet. Ama çekim dışında içselleştirme diye bir şey yok. Kostüm giydikten sonra ve çıkartana kadar elimden geldiğince içselleştirmeye çalışıyorum. Yani rolün anlatmak istediği ne varsa anlatmaya çalışıyorum.”

Aşk galiba Ciritçi Abdullah’ın ruhunda başka yolculukları da sağlamış. Sadece aşktan değil hayattan muzdarip olanlar da geliyor kapınıza. Ama oğullarınızı barıştıramadınız hala sanırım?

“Evet, bu Tanrısal bir aşk gibi geliyor. Evet, oğullarımı barıştırmayı beceremedim daha. Umarım barıştırabilirim ama barışmamaları dizide çatışma unsuru oluyor. Onların komik çatışmaları seyircinin hoşuna gidiyor. Eski bir Yeşilçam filmi vardı. Biri şoför diğeri muavin. Sonra İlyas Salman da minibüs alır ve kahvede atışırlar. Çiçek Abbas’ta Şener Şen ve İlyas Salman’ın böyle bir çatışması vardı.”

“Kasaba çocuğuyum ben”

Çok güzel bir işiniz var. Farklı şehirlerde çekimler yapıyorsunuz. Eskişehir’de daha önce bir çalışmanız olmuş muydu?

“Çok keyifli. Eskişehir’e 25 sene önce turneye gelmiştim. En son Yılmaz (Büyükerşen) Bey’in ilk başkanlık döneminde ‘Önce İnsan’ oyunuyla yine turneye gelmiştim. Ondan önce ‘Canavar Sofrası’ oyunuyla geldim. Ama bir dizi film çekimi için gelmemiştim, ilk defa geliyorum. Hoş, Eskişehir sevdiğim bir kent. Yine bozkır. Ankaralı olduğum için alışkınım havasına, suyuna zaten. Eskişehirliler, Sivrihisarlılar iyi karşıladı. Keyifle gidiyoruz.”

Kayseri doğumluymuşsunuz ama Ankara’da büyümüşsünüz değil mi?

“Evet 1958 Kayseri, Develi doğumluyum. Kasaba çocuğuyum ben. Babam memurdu. İlkokul bitene kadar orada yaşadık.”

Tiyatroya orada mı başladınız?

“Yenimahalle Kültür Merkezi’nde başladım tiyatroya 1976’da. Ortaokul son sınıf, lise bir dönemlerinde başladım. Kulakları çınlasın, şu anda Bodrum’da yaşıyor Göksenin Çakmak hocamız vardı. Felsefe hocamdı. Zeki Müren vefat ettiğinde, nur içinde yatsın, onun vasiyetini okuyandır Göksenin Bey. Oyunlar koyardı, edebiyat hocalarıyla beraber. Müsamerelerle başladım. Yenimahalle Kültür Merkezi’nde ‘Hadi biz de kendi aramızda bir şeyler yapalım’la başladı. Daha sonra 1978 yılında Ankara Belediyesi Çocuk ve Gençlik Tiyatroları kuruldu, belediye bünyesinde, Ali Dinçer zamanında. Nur içinde yatsın. Onun sınavına katıldım, kurslarına başladım. Eskiden Amerikan Kültürdü, şimdi Tatbikat Sahne oldu Erdal’ın (Beşikçioğlu), orada kurslar, gençlik ve çocuk oyunlarıyla devam ettim. Sonra üniversite başladı.”

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümünden mezun olmuşsunuz ve aynı yıl hemen Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuğa başlamışsınız, öyle mi?

“Evet, bittiği gibi sınav açtı Devlet Tiyatrosu. Eskiden sınavsız alıyordu. Devlet Tiyatroları sadece konservatuvardan yetişen öğrencileri alıyordu ve sınav açmıyordu. Hiç unutmuyorum 2 Temmuz’da mezun oldum. 29 Ekim’de Devlet Tiyatrosu sınavı açıldı. Kazandım okulla beraber. Okul biter bitmez Devlet Tiyatrosu’yla yürümeye başladım. Hala da Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusuyum. Bir 2,5 yıl Adana dönemim oldu.”

Hiç ayrılmamışsınız Ankara’dan Adana dışında öyle mi?

“Adana’ya tayin meselesi oldu. Bozkurt (Kuruç) Bey’in Genel Müdürlüğü dönemiydi. 2,5 sezon sonra döndüm. Ama Adana’yı hala çok severim.”

“Hiçbir rolüm, bir diğerine benzemez”

Tiyatrodaki tarihsel ve dönemi anlatan oyunlarınız televizyonda da sanki aynı paralellikte sürmüş. Mesela, “Kurtuluş Savaşı”, “Resimli Osmanlı Tarihi- Abdülaziz”, “Nutuk – Mustafa Kemal”, “Galilei’nin Yaşamı”, tarihi ve dönem oyunlarınızken, televizyonda da “Kurşun Yarası”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Geçmişin İzleri”, “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” ve “Payitaht Abdülhamid” gibi, dönem ve tarihi işler var hayatınızın akışında, değil mi?

“Geçmişin İzleri’ni nereden hatırlıyorsunuz? O, çok eski bir iş. Valla, bilmiyorum ki. Yani bende bir kalıplaşma olmadı, ne tiyatroda ne sinemada ne de dizilerde. Bu şans mı, şansızlık mı, bilmiyorum. Yapımcılar bir dizi deneme çalışmasına başladıklarında ya da rejisörler oturup konuştuklarında, ‘Bu rolü de Yavuz Sepetçi oynar.’ diye akıllarına geldiğimi zannetmiyorum. Çünkü ne oynayacağımı da hesap edemiyor olabilirler. Hiçbir rolüm, bir diğerine benzemez.”

Bunun yanında TRT’nin çektiği ‘Yol Ayrımı’ ile Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırdığınız ve aralarında İsmet İnönü, Fethi Okyar’ın karakterlerinin yer aldığı, siyasi kimliklerin olduğu bir hikayenin içinde olmanız sizin için bir dönüm noktası olmuş galiba?

“Şerif Gören’le ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ diye bir sinema filminde çalışıyorum, Ayvalık’tayım. O sırada TRT, ‘Kurt Kanunu’nun ön çalışmalarına başladı. Yasin Uslu çekiyordu. İzmir Suikasti’ni anlatır Kurt Kanunu ve Kemal Tahir’in üçleme romanıdır. Menajerimi aradım, ‘Orada Atatürk olması lazım, sorar mısın?’ dedim. ‘Yok. Atatürk’ü göstermeyeceğiz.’ demişler. Peki dedim. Ben 2010’da Mavi Sahne’de Sedat Demirsoy’un oyunlaştırdığı tek kişilik ‘Nutuk – Bugüne Sesleniş’te oynadım. Sonra 1915 sinema filmi geldi bana. Bir paşa rolü. Dedim ki, ‘Filmde bir Atatürk varsa ve ben Atatürk’ü oynamıyorsam başka rolde oynamam.’ 45 dakika menajerimle kapıştım. Turgut (Özakman) Hoca’nın metnini yazdığı bir sinema filmi. Aradan 3-4 ay geçti menajerim Jülide aradı beni. ‘TRT “Yol Ayrımı” diye Kemal Tahir’in işine başlıyor. Serbest Fırka’nın kuruluş dönemi. Bir görüşmeye çağırıyorlar Pana Film’e.’ dedi. Gittim. O dönem de 3 sezondur Nutuk oynuyorum ve yeni bitirmişim. Projenin başındaki kişi Alev (Alatlı) Hanım demiş ki, ‘Atatürk’ü amorstan gölge şeklinde gösteririz. İyi bir Atatürk bulabilirseniz 2 ya da 3 bölüm yazarız.’

Yasin, Kaş’ta dalgıçlık yapıyor. Serkan Keskin’le karşılaşmış. Kulakları çınlasın, Serkan’a buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Konuşurlarken Yasin, ‘Yeni bir işe başlayacağım, Yol Ayrımı’nı çekeceğim, Atatürk arıyorum.’ demiş. Biz de Serkan’la ‘Çinliler Geliyor’ filminde çalışmıştık Sığacık’ta. Serkan da ‘Niye arıyorsun ki, Ankara’da Yavuz ağabey var.’ demiş. ‘Yavuz ağabey kim?’ demiş Yasin. Serkan da, ‘Yavuz ağabey Ankara Devlet Tiyatrosundan. Çağırın, verin rolü.’ demiş. Onun üzerine Yasin Uslu benim peşime düşmüş. Temmuz ayında gittim İstanbul’a. Dedi ki, ‘2 – 3 bölüm göstereceğiz.’ Ben ‘İsterseniz bir bölüm gösterin. Rolü almaya geldim. Alıp gideceğim. El sıkışacağım sizinle. Başrol verseniz de oynamam’ dedim.”

Çok kararlıymışsınız…

“Evet, evet o kararda geldim. O arada, Mavi Sahnenin sahibi Ziver Armağan, oynadığım Nutuk’tan 1 dakika 45 saniyelik bir videoyu Youtube’a eklemiş. Dedim ki, youtube’a girerseniz orada Nutuk – Bugüne Sesleniş’in 1.45 dakika videosu var.”

Bir nevi audition gibi bir şey olmuş değil mi?

“Evet, evet Mustafa Kemal Atatürk audition’ı gibi bir şey oldu. Yasin bey karşımda, laptopa indirdiler izlediler. Bitti el sıkıştık zaten. Sonra Yalova’da çekimlere başladık. Benim gururla oynadığım bir rol oldu.”

Kelebek etkisi gibi öncesinde Kurt Kanunu’nda o mesajı vermişsiniz ve Yol Ayrımı’nda rol sizin olmuş değil mi?

“Evet çağırdım herhalde rolü. ‘Belgelerle Kurtuluş Savaşı’nda da Atatürk’ü oynadım ben. 4-5 arkadaş kürsüye çıktık ve mecliste Atatürk’ü oynadım. Ama böyle bir Atatürk değildi. Nutuk oyunundaki gibi ya da Yol Ayrımı’ndaki gibi değildi. Ergin Orbey’in kaleme aldığı, Belgelerle Kurtuluş Savaşı oyunuydu. Epik bir anlatımı vardı, biz sahnede hazır bekliyoruz. Rolü gelen, aksesuarlarını, fesini takıp, sahneye çıkıp oynuyordu. İşi bitince yerine oturup oyunu seyrediyordu. Bambaşka bir şeydi. Hem oynaması hem çalışması bana çok şey katan projelerden biridir.”

Geçmiş projelerinizdeki rollerinize baktığımızda, ya gerilimi olan karakterler ya da gerçek karakterler var. Mesela Mustafa Kemal Atatürk gibi.

“Mustafa Kemal Atatürk benim bastırmamdan oldu. İlk akla ben gelmedim.”

Sanırım Gönül Dağı’ndaki karakteriniz de dediğiniz gibi hem durum komedilerini içinde barındırıyor hem de renkli. Aynı zamanda tasavvufi öğelerin olduğu bu karakterle kendinizi gösteriyorsunuz sanırım?

“Uyuştu herhalde rol ile oynayan kişi. O anlamda bir uyum sağladığımı düşünüyorum. Biraz da yaşımdan daha büyük bir yaş oynuyorum. Biraz daha ağır hareket edip dinamizmi geriye çekiyorum. Biraz da babamın böyle yetmişli, seksenli yaşlarını hatırlayıp bizlere ve gelinlerine hitabı kulakta kalmış demek ki, onunla hitaplarından bir esintiyle konuşuyorum.”

“Mesleğim ve oynadığım roller açısından, hiç pişmanlığım yok”

Mutlu musunuz peki oyunculuk kariyerinizden, geçen yıllarda yaptığınız işlerden ve bugününüzden?

“Çok. Evet hiç pişmanlığım yok ne mesleğim ne de oynadığım roller açısından. Tabii ki tiyatroda içime sinmeyen oyunlar oynadım. Ama onu da dile getirdim zaman içinde insanlara. Ama mutsuz oynadığım işlerde de seyirciye bunu hiç hissettirmedim. Çünkü seyircinin suçu yok. Eğer o rolü aldıysanız 1-1,5 saat neyse, onu severek oynadığınızı görmek zorunda seyirci. Gişeye parasını veriyor, geliyor. En sevdiğim yönüm, ‘Adam sende, bugün de idare edelim.’ diye oynamadım.”

Yakın gelecekte planlarınız neler?

“Pandeminin bitmesi, pandemiden kurtulmak. Şu işimizi daha sağlıklı, daha tedirgin olmadan yapmak. Şimdi bütün arkadaşlarımla hep tedirgin çalışıyoruz. Hep maskeleri, çekimden çekime çıkartıp koyuyoruz. Saçlar, sakallar dağılıyor. Gelecekle ilgili bir planım yok. Bu iş sonrası önümüze bakarız, gelen teklifleri değerlendiririz.”

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sevilla’da bir barda 12. yüzyıldan kalma ‘İslam hamamı’ bulundu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.