Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
29 Ağustos 2023 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
26,5011
28,6525
1.639,80
Kuran-ı Kerim’de insanın en şerefli, en üstün varlık olduğu vurgulanır. Vurgu ilk insan olan Hz. Adem’in (as) bizzat kendisinedir. Öyle ki meleklere, yüce Allah tarafından Adem’e secde edilmesi emredilmiştir.
Dini ve tarihi bu bilgi aklımızın bir köşesinde duruversin biz gelelim günümüze. Günlük hayatta maalesef sıfatlarımız isimlerinizin, makamlarımız adamlığımızın önüne geçivermiştir.
Çamlıca tepesinde çok sevdiğim bir arkadaşıma rastladım. Yanında tatil için İstanbul’a gelen bir arkadaşıyla çay içiyorlardı. Selam vermeden geçemezdim. Beni masalarına buyur ettiler. Masaya oturunca kendimi tanıttım. Arkadaşımın yanındaki zat ile de tanışmak istedim.
– Ben İbrahim, siz?
– Ben başkanlık başmüfettişiyim.
– Mesleğinizi sormamıştım, adınız nedir?
– Baş müfettiş Adnan ….
Soğuk başlayan bu tanışamama faslından müsaade isteyerek ayrıldım.
Bu durum hemen her gün her yerde değişik şekillerde tekrarlanıyor. Kendimizi tanıtırken ismimizden önce unvan ya da sıfatlarımızı söyleme gereği duyuyoruz.
– Doktor Faruk bey
– Muhtar Necati
– İmam Hasan Hoca
– Genel Müdür Murat bey
– Doçent Doktor Yaşar bey
– Başkan Halil bey
– Bakkal Murteza
Hatta bir defasında kendisini, ben youtuber Emre diye tanıtan bir gençle karşılaşmıştım.
İsmin önüne unvan koyulmayınca ne olmuyoruz acaba? Neyin eksik olduğunu düşünüyoruz da bu tür ek sıfatlara ihtiyaç duyuyoruz.
Şu manaya mı geliyor acaba: makamımız yoksa adamlığımız da yok demek mi? Nasıl bir bilinç altına sahibiz bilemiyorum. İşin o kısmını uzmanına bırakıyorum.
Sonuç itibariyle bu durumda itikadi bir eksiklikten de bahsedilebilir. İnce ayar gözlüklerle bakan ilahiyatçılar, Kuran’ın “üstün ve şerefli varlık olarak yaratıldığımız” dediği ile yetinmeyenleri sıkıntılı görebilirler. Kısaca her iki durumda islamdan da insanlıktan da çok uzağız demektir.
Hiç şüpheniz olmasın ki ben meslekler olmasın, meslekler önemsizdir gibi bir şey demiyorum.
Hatta mesleki ehliyetin önemi, icrası başta kamu düzeni olmak üzere gelişmek medeniyet oluşturmak için elzemdir de.
Burada söylemek istediğim kısaca şudur; meslekler icra edilirken üzerimize giydiğimiz iş elbiseleridir o kadar. Hastayı muayene ederken doktorsunuz, gerekli saygıyı görürsünüz. İş elbiselerinle birlikte unvanını orada bırakır evine dönersin. Diğer tüm meslek mensupları da bu şekilde önce insan olmayı hayatın tamamına yaymalıdır. Bir insan işten çıktığında mahallesinde komşu, evinde eş, anne/baba, sosyal hayatta ise insan olmalıdır.
Sanki diğer insanlar doktor, mühendis hoca vs. olmak istemişte olamamış gibi davranmak normal değildir.
Yolda sokakta mahallede apartmanda insanlara üstten bakarak muamele etmek insan olamadığımız anlamına gelmektedir.
İnsan isen zaten önemlisindir, önemli olursan o zaman insansın demek değildir.
Temizlik işi yapan Ahmet bey, nasıl ki işi bitip evine döndüğünde artık Ahmet bey ise makam sahibi birisi de eve dönerken Ahmet bey gibi olmalı değil midir.
Selamlaşırken, tanışırken adını makamından önce söylemeli diye düşünüyorum.
Adam olmanın önünde onun üzerinde hiç bir vasıf hiç bir unvan hiç bir makam olamaz. Olursa ne mi olur?
İman ettiğimiz dinin Kitabı olan Kuran ayetine ters bir durum meydana gelir.
Bu durumdaki insanda inanç sorunu gündeme gelebilir.
Ya da ruhsal açıdan sorunlu bir hasta ile karşı karşıyayız demektir. Psikolojik pencereden bakıldığında aşağılık kompleksinin bilinç altı yansımaları olarak yorumlanabilir.
Ne oldu, nasıl oldu da insan olmayı, adam olmayı, yetersiz buldu ademoğlu. Bir iki metre kundağa sarılarak geldiği dünyadan bir iki metre kefen ile ayrılırken her şeyini bırakıp gidecek olmasını nasıl unutur hale geldi?
Halbuki “Her canlı ölümü tadacaktır” ayetine müslüman olsun olmasın herkes inanmaktadır.
Ölen insan her şeyini kaybederek bu dünyadan gitmektedir. Banka hesaplarını, makam koltuklarını, evleri arabaları artık onun değildir. Hepsini kaybetmiş olarak geldiği aleme geri dönmektir. Hatta ve hatta ilk kaybettiği de ismidir. İnsan ölünce artık kendi adı ile anılmaz. Tüm insanlara verilen genel isimle anılır.
Birdenbire adı cenaze oluverir.
– Cenaze nereden kalkacak?
-Cenaze yıkandı mı?
– Cenaze hangi kabristana götürülecek.
Sahi sonunda cenaze olacaksak bu kadar havaya civaya gerek var mı?
Bunu bir kere, bir kere daha düşünmeliyiz.
Bir de kendimize şu soruyu sormalıyız.
Bu dünyaya adam olmak için mi geldik, yoksa makam sahibi olmak için mi?
H. İbrahim ÇORAKLI
Avrupa Voleybolunda Türk rüzgarı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.