Müzik susmasın!

Son bir yıldır malumunuz müzik, dijital platformlar dışında durmuş durumda. Müzik durmuş derken konserlerden sahnelerden bahsediyorum. Tabi ki üretim devam ediyor. Şarkılar yazılıyor, klipler çekiliyor tanıtımlar yapılıyor. Buraya kadar sorun yok. Sorun, virüs belası devam ederken en çok etkilenen binlerce müzisyen ve mekanlarda çalışan yine binlerce insandan oluşan zincir.

Elbette ki elde olmayan koşullardan dolayı müzik sustu, mekanlar kapandı. Ama hiçbir önlem alınmadı. Tarkan, Sezen Aksu ve Doğuş gibi bir çok sanatçı telif haklarını bağışlayarak bir nebze yardımcı olmaya çalıştı işsiz kalan müzisyenlere. Bunların yanı sıra beklenen açıklamaların ardından yine konserlerle alakalı olumlu bir açıklama çıkmadı. Bu kez de sanatçılar farklı bir yöntem deneyerek seslerini duyurmaya çalıştı.

Kimi kanunun tellerini, kimi gitarının tellerini keserek yaşanan duruma dikkat çekmeye çalıştı. Benim merak ettiğim bir konu ise şu. Sanatçılar, şarkıcılar, müzisyenler dikkat çekmeye çalışırken, meslek birlikleri ne iş yapar. Bu durumlarda neden olaya el atmazlar. Neden hep suskunlar. Böyle yazıyorum çünkü konuştuğum ne müzisyen ne de bu meslek birliklerine üye olan şarkıcılar hiçbir şekilde destek aldıklarını söylemiyorlar. Çünkü almıyorlar. O zaman bu meslek birliklerine neden ihtiyaç var? Sadece sizin üzerinizden para kazanmaları için mi?

İyi günde herkes zaten birbirinin yanında olur. Önemli olan kötü gündür. Başlıkta da dediğim gibi; müzik susmasın… Çünkü önemli bir etkendir hayatımız da. Güleriz, ağlarız, eğleniriz, seviniriz ve mutlaka o müzik en güzel anlarımız da yanımız da olur.

Müzikle buluşacağımız güzel günlerde görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla…

Hilmi ELİTEZ

Müzik piyasası ne durumda!

Malumunuz son bir senedir müzik piyasası içinde bulunduğumuz virüs belasından dolayı oldukça zor durumda.

Konserler, etkinlikler, açılışlar, festivaller hepsi durdu. Bu zor süreçte kimi evini, arabasını kimi enstrümanını satarak geçinmeye çalışırken, satacak bir şeyleri olmayanlar da zor durumda kaldı.

Bir umut; bu camiadaki herkes eski günlere dönmenin hayalini kuruyor. Ama bu daha ne kadar sürer onu bilemeyiz. Dediğim gibi; konserleri, festivalleri hepimiz özledik. İnşallah kısa sürede ülkemiz başta, tüm dünyada her şey normale döner.

Müzikte kalite kalmadı

Son zamanlarda, özellikle birkaç senedir, müzik piyasasında kalite, yerlerde geziyor. Üretilen şarkılar tamamen ticari. Tabiri caizse; kalıcı olacak şarkılar yerine -günü kurtarıp iki konser de biz alırız- mantığı ile hareket ediliyor. Tabi bir de tutarsa…

Asıl işi müzisyenlik şarkıcılık olanların yanı sıra bu işi gerçekten severek üretmeye çalışanlar da var. Onlara da saygımız sonsuz. Ama -illaki bir şeyler yapalım, boş durmayalım- diye ortaya koyulan şarkılar yapacaksanız yapmayın; gerçekten kalitesiz.

Önüne gelen neden şarkıcı olmaya çalışıyor?

Gelelim asıl konumuza. Anlamsız bir şekilde sosyal medyada özellikle yüksek takipçisi olan “FENOMEN” diye adlandırılan, sesi, yeteneği olmayan ve müzik ile yakından, uzaktan alakası bulunmayan insanların şarkı söylemesi.

Dijital platformlar tamamen bir çöplüğe dönmüş durumda. Şimdi buradan soruyorum, sizi kim ya da kimler nasıl kandırıyor şarkı yapın diye?

Size şöyle mi deniyor merak ediyorum, -sesin çok güzel (yalan), harika, kesin şarkı çıkarmalısın (yalan), sen şundan bile daha iyi söylüyorsun şarkıyı ( yalan), gel, takipçin arttı buradan kazandık, bir de şarkı yapalım oradan da iyi para kazanırız ( doğru). Tüm mesele aslında tam da bu. Sesinizin, müzisyen, besteci kimliğinizin olmasına gerek yok. Fenomensin, takipçin mi var? Yap bir şarkı, bas parayı, Youtube dijital medya platformunda nasıl olsa dinlenir. Yeri de gelmişken nasıl milyonlar tarafından dinleniyor o şarkılar, onların da açıklamasını önümüzdeki günlerde dile getiririz. Kısaca özet şu; herkes kendi işini yapsın. Siz dinleyenler de kandırılmayın. Müzik, sanat böyle basite indirgenecek bir şey değil. Kalın sağlıcakla.

Hilmi ELİTEZ