ABD medyasından ‘Biden 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyacak’ iddiası

The Anatolia Post

New York Times’ın Beyaz Saray yetkililerine dayandırarak verdiği haberde, seçim öncesi vaatlerine istinaden Joe Biden’ın “Ermeni Soykırımı”nı resmen tanıyacağı belirtildi. Haberde, bu girişimin; Amerika’nın insan haklarına olan bağlılığının, ABD’nin Türkiye ile ittifakını daha fazla yıpratma riskinden daha ağır bastığının kanıtı olarak görüldüğü öne sürüldü.

22 bin 900 Müslümanı kim, nasıl katletti? İşte cevabı!

Biden’in, Birinci Dünya Savaşı sırasında başlayan olayları; başlangıcının 106’ıncı yıldönümü olan cumartesi günü ‘katliam’ olarak tanımlaması bekleniyor.

1981’de dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ilk kez “Ermeni soykırımına” atıfta bulunulan yazılı bir açıklama yapmıştı. Şimdiki başkan Joe Biden bu sözde soykırımı kabul ettiğini açıklarsa, görev başındayken bunu tanıyan ilk Amerikan başkanı olacak. Eski Başkan Donald Trump ise, 24 Nisan 2019’daki açıklamasında “20’nci yüzyılın en kötü kitlesel kıyımlarından biri” derken “soykırım” ifadesini kullanmamıştı.

Çoğu Avrupa ülkesi olmak üzere en az 29 ülke ile Rusya ve Suriye’de de daha önce benzer adımlar attı.

Haberde, yönetimin görüşmelerinden haberdar olan ABD’li bir yetkilinin,  Biden’ın bildirgeyi yayınlamaya karar verdiğini söylediği ve hükümet ile yabancı elçiliklerin bu kararın verilmesini beklediği belirtildi.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de, çarşamba günü verdiği birifingde, yönetimin cumartesi günü konuyla ilgili “daha ​​çok şey söyleyeceğini” belirtti.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Aivazian, çarşamba günü verdiği röportajda, ABD tarafından tanınmanın birçok ülke için bir tür ahlaki işaret olacağını savunarak, “Bu, Ermenistan ve Türkiye ile ilgili değil. Bu, geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki soykırımı tanıma ve kınama yükümlülüğümüzle ilgili” açıklamasında bulundu.

Haberde, Joe Biden’in böyle bir kararı duyurup duyurmayacağının, Biden yönetiminin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet ile olan ilişkilerinin erken bir testi olarak görüldü.

Erdoğan’ın Başkan Donald J. Trump’la olan sıcak ilişkilerinin aksine Biden ile mesafeli bir ilişkisi olduğu ve olası bir soykırım bildirgesinin ardından, Türkiye’nin bölgesel askeri çatışmalarda işbirliğini riske atacak bir ‘tepki’ gösterebileceği düşünülüyor.

Diplomatik çabalar

Geçmiş dönem Amerikan başkanları tam da bu nedenle deklarasyondan geri çekildi ve Biden’in, son dakika fikrini değiştirme ihtimali de düşünülmüyor.

Türkiye’nin, Osmanlı ile Ermeniler arasında Birinci Dünya Savaşı dönemindeki çatışmaların yaygın ölümlerle sonuçlandığını kabul ettiğinin ancak 1915’teki ölümlerin soykırım olduğunu büyük bir kararlılıkla reddettiğinin yazıldığı haberde, Biden’ın cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında sözde soykırımı taahhüt ettiğinden bu yana, Türkiye’nin sözde soykırım deklarasyonuna hazırlandığı yazıldı.

Çavuşoğlu’ndan “bağlara zarar verir” vurgusu

Öyle ki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu haftanın başlarında, Biden’ın bu yönde bir karar almasının, iki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü müttefiki arasındaki ilişkileri daha da kötüleştireceğini söyleyerek uyarıda bulunmuştu ve “Yasal bağlayıcılığı olmayan ifadelerin bir faydası olmayacak ancak bağlara zarar verecek. Birleşik Devletler ilişkileri kötüleştirmek istiyorsa, karar onlara aittir” demişti.

Erdoğan, “‘Sözde Ermeni Soykırımı’ yalanına karşı hakikatleri savunmaya devam edeceğiz”

Hulusu Akar 1915 olaylarına ilişkin makale kaleme aldı

1915 olaylarındaki ölümler, 1946 yılına kadar kabul soykırım olarak kabul edilmedi ve uzmanlar Biden’ın olası beyanının Türkiye’yi aşağılayıcı olacağını ve maddi cezalar getirebileceğini söyledi.

38 senatörün baskısı

Kongre’de her iki siyasi gruptan 38 senatör, geçen ay Biden’a yazdıkları mektupta, “Ermeni halkını yok etmeye yönelik bu kasıtlı, örgütlü çabanın; soykırım dışında başka bir şey olduğunu iddia etme girişimlerine kesinlikle karşı duruyoruz. Sizi vaatlerinizi yerine getirmeye ve gerçekleri konuşmaya çağırıyoruz” diyerek, Biden’ın olayları ‘soykırım’ olarak tanımasını istediler.  

Haberde, “Biden, yönetiminin dış politikasının bir dayanağı olan insan haklarına olan bağlılığını göstermeye niyetli görünüyor” denildi.

Biden’dan hemen önceki üç cumhurbaşkanının üst düzey ulusal güvenlik görevlerinde yer alan eski Türkiye büyükelçisi James F. Jeffrey de soykırım bildirgesi için, “ABD, değerleri için jeostratejik darbeler almaya istekli” dedi.

Şu anda Washington’daki Wilson Center düşünce kuruluşunun Orta Doğu başkanı olan Jeffrey, Türkiye’nin Batı ile ittifaklarını değiştirmek için Rusya, İran veya diğer Amerika düşmanlarına yönelme riskinin çok az olduğunu söyledi.

Ancak Erdoğan’ın, Biden yönetimini zora sokmak için belirli politikaları kolayca engellemeye veya ertelemeye çalışabileceğini belirten Jeffrey, özellikle de Ukrayna’ya destek için Amerikan savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı ve İstanbul Boğazı’ndan geçmesi gerektiği düşünülürse, bu noktada bir engel söz konusu olabileceğini açıkladı.

Jeffrey, “Erdoğan’ın bazı politikaları kabul etmesini sağlamak zor olabilir” dedi. Ayrıca,  “Erdoğan, Amerikan kuvvetlerinin ve teçhizatının bulunduğu İncirlik Hava Üssü’ndeki NATO dışındaki operasyonları yavaşlatmak için prosedürler uygulayabilir” diyen Jeffrey, Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeydoğusundaki DAEŞ’e karşı Amerikan güçleriyle müttefik olan PKK’ya, Suriye’de askeri bir operasyon düzenleyebileceğini de söyledi.

Pentagon yetkilileri, ABD ve diğer koalisyon birliklerinin 11 Eylül’e kadar Afganistan’dan çekileceğini açıklamasının ardından, Türkiye’nin uzun yılllara dayanan ilişkilerine istinaden Afganistan’da kalmaya devam edebileceği ihtimalini de dile getirdi.

Trump yönetimi, aralık ayında Ankara’ya yaptırım uyguladı ve ardından Batılı yetkililer, NATO’nun güvenlik ağlarını Moskova’ya ifşa edebileceğini söylediği bir Rus füze savunma sistemini test ettiği sırada, Türkiye ile ABD arasındaki gerginlik alevlendi. Yaptırımlar, Trump’ın başkanlığının son ayında, Türkiye’nin füze sistemini satın almasından üç yıl sonra ve  Kongre’nin askeri harcama tasarısını talep etmesinden sonra uygulandı.

Trump , Amerika Birleşik Devletleri’ndeki siyasi olarak etkili Ermeni diasporasına dikkat çekerek, geçtiğimiz sonbaharda Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan’a karşı verdiği savaş sırasında Ermenistan’a yardım etme sözü vermişti. Trump yönetimi, Rusya ve Fransa arasında bir barış anlaşmasına aracılık etmeye çalışırken daha tarafsız bir yaklaşım benimsedi ve nihayetinde Ermenistan, Türkiye tarafından desteklenen Azerbaycan’a ihtilaflı bölgeyi teslim etti.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Sn. Aivazian çarşamba günü verdiği röportajında, ​​Türkiye’nin Dağlık Karabağ savaşındaki askeri rolünü, bölgede ve Doğu Akdeniz’de “genişleyen bir istikrarsızlık kaynağı” olarak nitelendirdi.

‘Soykırım” tanımının, dünyanın geri kalanına bir hatırlatma görevi göreceğini söyledi.

Bay Aivazian, “Tehlikeli devletleri uluslararası düzene sokmanın dünyamızı çok daha güvenli hale getireceğine inanıyorum” diyerek, Türkiye’yi tehlikeli ülkeler arasında gördüğünü ifade etti. “Ve ABD bu çalkantılı zamanlarda ahlaki liderliğini ortaya koyduğunda, daha az trajediye, daha az insan kaybına tanık olacağız.” dedi.

Etiketler:

1915 Olayları, Joe Biden, ABD, Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan