Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
17 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,4229
36,2785
2.836,84
The Anatolia Post
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından kameraların karşısına geçti.
Joe Biden’ın ‘Soykırım’ ifadesine yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD başkanına sert ifadelerle yüklendi.
Türkiye’nin tarihinde soykırım olmadığını söyleyen Erdoğan, Biden’ın ifadelerini mesnetsiz olarak nitelendirdi.
“Böyle bir yarışa girilecekse böyle yarıştan alnı ak, vicdani müsterih olarak çıkacak tek devletin biz olduğunu hatırlatmak istiyoruz.” diyen Erdoğan, bu işin siyasilere değil, tarihçilere bırakılması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı çevrelerin baskısıyla metne yer verildiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’a yönelik ifadelerinin tamamı şu şekilde:
“ABD Başkanı Biden 24 Nisan günü yayınladığı mesajda coğrafyamızda 1 asırdan uzun süre önce yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ifadeler kullanmıştır. Hiçbir tarihi, hukuki temeli olmayan bu ifadeler milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür. Radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı çevrelerin baskısıyla metne yer verildiğini düşünüyoruz.
Türkiye olarak tarihte yaşanan acıların yarıştırılması gibi bir anlayışı insani bulmuyoruz. Böyle bir yarışa girilecekse böyle yarıştan alnı ak, vicdani müsterih olarak çıkacak tek devletin biz olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bize soykırım ithamını yönelten çevrelerin hepsi insan içine çıkamayacak hale gelecektir. Son asırda en büyük sivil can kayıpları, nüfus hareketleri bizim vatanımızda olmuştur. Osmanlı Balkanlar, Kafkaslar’daki topraklarındaki nüfusunun 10 milyon insanının yarısı ölüm, yarısı sürgün acısını yaşamıştır. Bizzat Batılı tarihçiler ifade ediyor. Bu 10 milyon insanla ilgili ne silahlı çete fotoğrafı, ne geride bıraktıkları kanlı izler göremezsiniz, bulamazsınız.
Aynı insanlarla ilgili anıtlara, lobilere, meclis kararlarına hakların aranması anlamına gelecek faaliyete rastlamazsınız. Dedelerin torunlarına yürekleri burkularak, gözlerinden akan yaşlara engel olamayarak anlattıkları acı hatıraları vardır. Çünkü bu insanlar Türk’tür ve çünkü bu insanlar Müslümandır. Millet olarak bugüne kadar kendi acılarımızı istismar haline getirmek gibi bir zihniyetle hareket etmedik. Acılarımızı kalbimize gömüp, ileriye bakma erdemimizi bazıları yanlış anlıyor.
Bizim de Balkanların kaybından Doğu’da uğradığımız işgallerin kaybına kadar kapsamlı muhasebe yapıp ortaya çıkan tabloyu muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor. Adana, Antep, Maraş, İzmir, Afyon, İstanbul, Çanakkale, Kars, Artvin her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter.
Batının Ermeni meselesinde tutumu ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakar tavrın sonu bu yola çıkıyor. Biz hala en başta söylediğimiz yerdeyiz. Tarihteki olayların araştırılması, hakikatlerin ortaya çıkartılması tarihçelere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak tarih komisyonu teklifimize hala cevap alamadık. Kendi arşivlerimizi tamamen bu komisyona açma taahhüdünde bulunduk, ama muhataplarımızdan ses çıkmadı.
Karşı tarafın gerçeklerin peşine çekmek yerine meseleyi siyasi zemine taşıması işin aslını göstermeye yeterlidir. Ülkemizde ve dünyada hala kafası karışık olanlar için meseleyi özetle anlatmak istiyorum.
Anadolu ecdadımızın yönetiminde asırlar boyunca farklı köken ve inançtan insanın huzur içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Ermeniler de bu dönemde dini özgürlüklerini kazanmış, sosyal statülerini güçlendirmiştir. 93 harbine kadar bu barış iklimi sürmüştür. Osmanlı’nın son döneminde ülkedeki pek çok kesim batılılar tarafından tahrik edilerek, silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmışlardır.
Çok sayıda devletin yer aldığı Balkan toprakları bu şekilde asimetrik savaşlarla ülkeden koparılmıştır. Doğuda da aynı senaryo, Çarlık Rusya’sının iştirakiyle Ermeniler üzerinden oynanmıştır. I. Dünya Savaşı’na kadar 40 kadar isyan çıkaran çeteler büyük katliamlara yönelmiştir. Batılıların siyasi ve ekonomik, Rusya’nın askeri desteği ile palazlanan Ermeniler kadın, çocuk ihtiyar demeden öldürmüşlerdir. 150-300 bin arasında ifade edilen çeteler Rus ordusuyla aktif olarak bize karşı savaşmışlardır.
Tamamı sivil Kürt ve Türk nüfus Ermeni çeteler tarafından katledilmiştir. 24 Nisan’da insani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. 24 Nisan 1915 tarihi Osmanlı devletinin savaş halinde bulunduğu ülkelerle bir olup aleyhine faaliyet yürüten Taşnak, Hınçak gibi örgütleri kapatıp 235 yöneticisini tutukladığı gündür.
Ülkemizdeki Ermeni toplumu dünyadaki genel uygulamaya paralel şekilde bu tarihi kendi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen Ermeni toplumun tercihlerine saygı d uyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz. 27 Mayıs’ta Sevk ve İskan Kanunu çıkarılmış, 1 Haziran’da uygulamasına geçilmiştir.
Yapılan işler bilfiil isyana, katliamlara karşı alınmış tedbirdir. Bu tarihler Osmanlı devletinin Çanakkale başta olmak üzere pek çok cephede tarihi mücadele yürüttüğü tarihe tekabül ediyor. Eli silah tutan erkekler cephede olduğu için geride savunmasız, kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kalmıştır. Ermeni çeteler sadece masum ve savunmasız insanları katletmişlerdir. Sadece Muş’ta 1 yıl içinde 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Hızlarını alamayan Ermeni çeteciler Trabzon civarındaki Rum ve Hakkari civarında Musevi Osmanlı vatandaşlarımızı topluca öldürmekten çekinmemiştir.
Ermeni çeteleri sadece Anadolu’da savunmasız sivil Türkleri ve Kürtleri; Kafkasya tarafında da Çerkezleri katletmişlerdir. Yaptıkları katliamları ve yüz binlerce insanı göçe zorladıklarını övünerek anlatmışlardır. Bununla ilgili pek çok belge bölge ülkelerin arşivlerinde mevcuttur.
Ermeni nüfusu geçici olarak başka bölgelere gönderme kararı alınmıştır. Bu karar çete saldırıların yoğun olduğu yerlerdeki Ermeni nüfusu kapsamaktadır. Yeri değiştirilen Ermeni nüfusun sayısı konusunda pekçok tezvirat ortada dolaşmaktadır. I. Dünya Savaşı öncesi Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bindir. Şu anda 1 milyonun üzerinde arşivlerimizde belge var. Ben belgelere dayanarak konuşuyorum, sayın Biden gibi konuşmuyor. Acaba Amerika’nın arşivinde ne kadar belge var? Avrupa’da ne kadar belge var? Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bu çağrılara cevap veremediler.
İran’a ve Rusya’ya gidenlerle rakam 500 bine ulaşmaktadır. Dolayısıyla Amerika’nın kendi raporlarında bile sevke tabi tutulanların sayısı 600 bin olarak belirtilmektedir ki, gerçek rakam daha da azdır. Salgın hastalık, asayiş sorunlarından veya güvenlik güçleriyle çatışarak hayatını kaybedenlerin sayısı 150 bini ancak bulmaktadır. Elbette bu 150 bin kişinin her biri candır ve elbette önemli rakamdır.
Ermeni tarihçiler kayıpların çoğunun cephedeki savaşlarda yaşandığını da belirtirler. Osmanlı devleti Ermeni nüfusu başka bir yere göndermemiş, kendi toprakları içinde yer değiştirtmiştir. Hazırlık için 1 hafta süre verilmiş, mazareti olanlar sevkten muaf tutulmutur. Sevkte gereken idari tedbirler alınmış, gereken tahsisat yerel birimlere gönderilmitir. Kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklar asahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden.
Mağdur olan Ermenilere dışarıdan yardım gönderilmesine hiçbir zaman ses çıkartılmamıştır. Hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız. Böyle bir hadise yaşanmamıştır. Birçok Türke ait toplu mezar vardır. Şu anda İstanbulumuzda 100 bin Ermeni yaşamaktadır.
Savaş sonrası geri dönenlerle bu rakam bir ara 650 bine yaklaşmıştır. İnsanlar katledikleri, soykırıma uğratıldıkları bir yere gönüllü olarak geri dönmezler sayın Biden. İngilizler tarafından 1921 yılında yapılan nüfus istatistiğinde toplam Ermeni nüfus 1,2 milyona yakın olarak belirtilmektedir.
Bilhassa Suriye, Ürdün, Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden önemli bir kısmı zamanla Amerika ve Avrupa’ya göç etmişlerdir. Ermeni tezlerini destekleyenler o dönemde evlerinden ayrılan herkesi öldürülmüş gibi göstermiştir. Osmanlı iç karışıklık yaşanan bölgelerdeki Ermeni nüfusu başka yere göndermeseydi, cephelerdeki askerlerini geri çekmek durumunda kalacaktı.
Osmanlı cephede düşmanda değil sınırları içindeki çetecilerle mücadele ederken savaşı kaybetmiş olacaktı. Allah göstermesin İstiklal Harbimizi bile tehlikeye atacak boyutlara bırakabilirdi. Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına ulaşamayınca ölülerini d ahi istismar etmekten çekinmemişlerdir. 1 asır önce bugünkü Ermenistan’ın olduğu yerde nüfusun yüzde 80’inden fazla Müslümanlardan oluşuyordu. Bugün neredeyse kimse kalmamıştır.
30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanlar da ortadadır. Sayın Biden, Minsk 3’lüsü diye bir üçlü oluşturulmutu. Amerika, Rusya, Türkie vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız, oradaki insanları ve Azeri kardeşlerimiz ne yazık ki 1 milyonu aşkın oralardan hicret etmek durumunda kaldı.
Bütün o yerler, o Karabağ, bütün binaları herşeyi maalesef yakıldı, yıkıldı. Soykırım diyorsanız aynaya bakıp kendinizi değerlendirmeniz lazım. Kızılderilileri söylememe gerek yok. Bütün bunlar ortada iken sizler kalkıp da Türke, Türk milletine soykırım yaftasını yapıştıramazsınız. Bakın buralarda onbinlerce sivil insan katledilirken, 15, milyon Azerbaycanlı kardeşlerimiz evlerini terk etmek mecburiyetinde bırakılmıştır.
1,5 asırdır kendi yaptıkları kıyım ve ihlallerden sorumlu tutulma korkularıdır. Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin Ruslar, Avrupa ve Amerika tarafından aldatılmış olmanın öfkesini bu yalanla örtmeye çalışıyorlar. Toplamda 17 milyon insanın öldüğü 1. Dünya Savaşı döneminde yaşanan sivil kayıplar üzerinden değerlendirme yapacaksak, aynı dönemde Çarlık Rusyası topraklarında yaşayan yüz binlerce Alman ve Musevi kökenli vatandaşını Sibirya tarafına sürmüştür. Daha doğrusu sürgün adı altında insanların çok büyük bölümü açlık, hastalık, soğuk altında ölüme terk edilmiş. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Rus asıllı vatandaşı kurşuna dizerek, asarak, toplama kamplarında ölüme yollamışlardır.
Balkanlar ve Kafkaslar’da 5 milyon ölüm ve 5 milyonun yerinden edilen sonuçları yeniden hatırlatmak istiyorum. Ermenilerin kayıpları soykırım olarak nitelendirilecekse aynı dönemde yaşanan tüm olaylar aynı paranteze alınmalıdır. Amerika ve Avrupa tarihinde soykıırım diye nitelendirilecek nice had iseye rastlayabiliriz. Kızılderililerden siyahilere, Japhon şehirlerine atılan atom bombalarına, Vietnam’dan Irak’a kadar pekçok başlıkta bu konular tartışnmaya açılabilir. Güney Amerika’dan Doğu Asya’ya kadar birçok toplum yaşadıkları zulümleri hala yüreklerinde yaşıyor.”
Etiketler:
Kabine Toplantısı, Recep Tayyip Erdoğan, Joe Biden, Sözde Ermeni Soykırımı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan pilotlara kutlama
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.