Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
11 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,3311
36,6258
2.905,26
22 gün süren yoğun çatışmaların ardından zaferle sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi, “Türk’ün zaferi” olarak tarihe geçti.
Anadolu’nun düşman işgalinde olduğu İstiklal Harbi sürecinde, Türk ordusu Eskişehir Muharebesi sonrası 100 kilometrelik sahayı terk ederek Sakarya Nehri’nin doğusuna çekildi.
Bu çekilmenin ardından bölgeye Yunan güçlerinin gelmesi, halk arasında umutsuzluğa, Mecliste ise sert tartışmalara yol açtı.
Durumun önlenebilmesi için harekete geçen Meclis, Türk milletinin kaderini belirleyecek savaşta Mustafa Kemal Atatürk’ü 5 Ağustos 1921’de “Türk Orduları Başkomutanı” olarak görevlendirdi.
Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak amacıyla, kanunla kendisine verilen yetkiyi kullanan Mustafa Kemal Paşa, tüm halkı fedakarlığa çağırarak, “Tekalif-i Milliye Emirlerini” çıkardı.
Böylece, kaynakların önemli bir kısmının Sakarya Cephesi’ne aktarılmasını sağlayan Atatürk, 12 Ağustos 1921’de Batı Cephesi’ne giderek, düşmanın muhtemel hareketlerine yönelik stratejileri de belirledi.
13 Ağustos’ta ileri saldırıya başlayan Yunan kuvvetleri, 23 Ağustos’tan itibaren ağırlık merkezi Sakarya mevzisinin güney kanadı olmak üzere taarruza geçti.
Yaklaşık 100 kilometrelik cephede başlayan, büyük çarpışmaların yaşandığı savaş, tarihin önemli meydan muharebeleri arasında yer aldı.
Düşmanın üstün kuvvet ve silahlarla yaptığı taarruzlar, Sakarya mevzisinde zaman zaman çekilmelere yol açtı.
Bu süreçte, kuşatmayı karşılamak için manevralar yapan Türk ordusu büyük kayıplar verdi.
Yunan ordusunun, Türk savunma hatlarını zaman zaman kırdığı böyle bir ortamda Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos’ta çizgiye bağlı cephe sistemini değiştiren o tarihi emrini verdi: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz.”
Başkomutanın bu emrini alan Türk ordusu ile Yunan ordusu arasında takip eden günlerde çarpışmalar bütün şiddetiyle sürdü.
Emrin ardından geri çekilmek zorunda kalan birçok birlik, ilk tutunabildiği yerde durmaya, yeniden çarpışmaya başladı. Türk ordusunun birçok neferi bu süreçte mevzisini savunma çabası içinde son nefesini verdi.
Türk ordusunun “çelikten bir kale” gibi düşman karşısında çıktığı bu süreçte, Mehmetçik şehit oldu ancak vatan savunmasını bırakmadı.
Canla, başla savaşan Türk kuvvetlerini, 23-30 Ağustos’taki yoğun saldırılarına rağmen kuşatamayan Yunan birlikleri, bu sefer şansını Haymana istikametinden denemeye çalıştı.
Bu taarruzda da başarılı olamayınca, bulunduğu hatları savunarak buralarda kalmaya çalışan Yunan kuvvetleri, Türk ordusunun 10 Eylül’de başlattığı genel karşı taarruz ile ağır bir hezimete uğradı.
22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi, 13 Eylül 1921’de, düşmanın Sakarya Nehri’nin doğusunda tamamen yok edilmesiyle sonuçlandı.
Bozgun halinde kaçan Yunan askerleri, Sakarya Nehri’nde boğuldu.
Tarihin akışını değiştiren bu zafer, Türk halkının esarete izin vermeyeceğini bir kez daha dünyaya ilan etti.
Bu büyük başarı üzerine 19 Eylül 1921 günü TBMM tarafından, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” unvanı verildi.
Türk ordusunun, Yunan ordusunu hezimete uğrattığı Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanacağının en büyük müjdecisi oldu.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, yaptığı açıklamada, Sakarya Zaferi’nin Türk tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Bu zaferin genç nesillere iyi anlatılmasının önemine işaret eden Çetin, o dönemdeki Anadolu’nun iktisadi, askeri ve moral açısından zor bir dönemde bulunduğunu kaydetti.
Sakarya Meydan Muharebesi’nin Anadolu’nun “harim-i ismeti”nde yapıldığını anımsatan Çetin, “Top sesleri Ankara’dan duyuluyor. Böyle bir ortamda Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası çok önemli bir rol oynuyor. Anadolu’nun böyle bir direnç göstereceğini kimse beklemiyordu. Hep savunmada kalmışız, toprak kaybetmişiz, geri gitmişiz. Aslında Sakarya bizim kendimize geldiğimiz bir dönemeçtir. Sakarya, kendimize olan güvenimizi tekrar sağlamamız açısından çok önemli.” dedi.
Türk ordusunun yeterli mühimmatı, silahı olmamasına rağmen çok büyük bir fedakarlıkla savaşı kazandığını vurgulayan Çetin, bu zaferde, hem milleti tanıma hem de askeri imkanları bilme noktasında Atatürk’ün tecrübesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Sakarya Meydan Muharebesi’nin her günü, her dakikasının çok önemli olduğunu ifade eden Çetin, Yunan kuvvetlerinin aldığı tüm desteğe rağmen Türk ordusunun Sakarya hattını başarıyla savunup, taarruza geçtiğini kaydetti.
Bu zaferin çok önemli olduğunu vurgulayan Çetin, “Sakarya Zaferi ile Türk’ün bitmediğini, askeri gücünün, milli kuvvetinin henüz var olduğunu dünyaya gösterdik. Bunu beklemiyorlardı. Dolayısıyla ezberlerini bozan bir çıkıştı bu.” dedi.
Emperyalist saldırılara karşı kazanılan Sakarya Zaferi’nin dünya için de çok büyük bir örnek olduğunu belirten Çetin, Sakarya’da hezimete uğrayan güçlerin bugün de bu emellerinden vazgeçmediğine dikkati çekti.
Çetin, bağımsızlık, milli mücadele noktasında Sakarya’dan alınacak dersler olduğunu vurgulayarak, milli ruhun yeniden inşa edilmesi gerektiğini kaydetti.
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan da Sakarya Meydan Muharebesi’nin Türklerin 2. Viyana kuşatması sırasında yaşanan bozgunla başlayan geri çekilme sürecinin sona erdiğini belirtti.
Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutan olması ve hemen ardından Tekalif-i Milliye Emirlerini yayınlamasının, savaşın sonucunu doğrudan etkilediğini ifade eden Ertan, 22 gün, 22 gece süren muharebenin, halkın maddi ve manevi desteğiyle kazanıldığını söyledi.
Savaş sonunda işgal güçleri arasında ciddi görüş ayrılıkları çıktığını, Fransızlar ve İtalyanların Yunan ordusunun Türkler karşısında başarılı olamayacağını gördüğünü dile getiren Ertan, şunları kaydetti:
“Bu nedenle de İngiltere’nin Doğu Akdeniz politikasına verdikleri desteği geri çekmişlerdir. Fransızlar, TBMM Hükümeti ile Ankara Antlaşması’nı imzalayıp TBMM’nin varlığını kabul ederken, İtalyanlar işgal ettikleri topraklardan tümüyle çekilmiştir. Bu arada İngiltere’de de Yunanlarla ilgili tereddütler ortaya çıkmıştır. İngiltere, Yunanistan’a verdiği askeri destekten büyük ölçüde vazgeçmiş ve sadece siyasi destekle yetinmiştir. Kısacası İtilaf Devletleri arasındaki birlik ve dayanışma büyük ölçüde son bulmuştur. Hatta İngilizler, Sakarya Zaferi sonrasında Malta’da esir olarak tuttukları Türkleri serbest bırakmışlardır. Bu bağlamda Sakarya Meydan Muharebesi hem Türk hem de dünya tarihi üzerinde etkili olmuştur. Milli Mücadele’nin kaderini doğrudan etkilemiştir.”
Sakarya Meydan Muharebesi’nin, Milli Mücadele’nin en fazla insan kaybı olan çatışması olduğuna dikkati çeken Ertan, “Türk ordusu 5 bine yakın şehit vermiştir. Ama sonunda da büyük bir zafer kazanılmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi bir savunma zaferi olmakla birlikte Yunan ordusunun saldırı gücü büyük ölçüde kırılmıştır.” dedi
Bunun, Türk halkının zafere olan inancını güçlendirdiğine işaret eden Ertan, şunları ifade etti:
“Mustafa Kemal Paşa’nın siyasi ve askeri önderliği kesinleşirken, halkın TBMM’ye karşı güveni de artmıştır. Bundan sonra genel saldırı hazırlıkları başlamış ve yaklaşık bir yıl sürecek olan bu dönemde siyasi ve askeri hamleler yapılmıştır. Ayrıca Sovyet Rusya’da Anadolu hareketi ile ilgili tereddütler büyük ölçüde ortadan kalkmış ve maddi yardım yolu açılmıştır. Sakarya Zaferiyle Yunan ordusunun mağlup edilebileceğini gören Türk halkının nihai zafere olan inancı artmıştır. Bu durum Büyük Taarruz’a giden yolu açmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Meydan Muharebesi’ni başkomutan olarak yönetmiş ve zaferin kazanılmasında doğrudan rol oynamıştır.”
Yunan tarafının Ankara Savaşı dediği, Haymana-Polatlı ekseninde gerçekleşen bu savaşın Mustafa Kemal Paşa’nın yaşamında da iz bıraktığına dikkati çeken Ertan, “100 yıl önce Mustafa Kemal Paşa”ya TBMM tarafından Gazilik unvanı ile Mareşallik rütbesi verilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Atatürk soyadını alıncaya kadar Gazi unvanını kullanmış ve bu kutsal unvanı içselleştirmiştir. Bu tutum da onun Sakarya Zaferi’ni ne denli önemsediğini göstermektedir.” diye konuştu.
FBI 11 Eylül’ün gizli belgelerini erişime açtı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.