120 ülkeden 500 oyuncak bebek topladı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çocukluğundan itibaren bebeklere büyük bir tutkuyla sarılan Sibel Emül, 25 yılda 120 ülkeden topladığı 500 bebek ile büyük bir koleksiyonun sahibi oldu

Eczacılık fakültesi mezunu Sibel Emül, özel bir firmada 25 yıl pazarlama müdürü olarak görev yaptı. Emül, emekli olduktan sonra, özel bir üniversitenin sağlık meslek yüksekokulunda yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Oyuncak bebeklere karşı büyük bir tutkusu olan Emül, ilk bebeklerini hobi amacıyla aldı. İlk başlarda iş seyahatlerinde, ardından yurt dışına çıkan arkadaşları aracılığıyla, son 6 yılda da internet üzerinden bebek satın alan Emül, büyük bir koleksiyonun sahibi oldu.

100 metrekarelik evin salonunun bir köşesinde, dünyaca ünlü Franklin Mint ve Ashton Drake bebekleri yer alırken, bir köşesinde de Marilyn Monroe, Prenses Diana, Prenses Grace, Jacqueline Kennedy, Elizabeth Taylor, Cambridge Düşesi Catherine Elizabeth Middleton ile Cambridge Dükü Prens William gibi ünlü simaların bebekleri dikkati çekiyor.

Büyük bir vitrinin içinde, ülkelerin geleneksel giysilerini taşıyan yüzlerce bebek, salona ayrı bir renk katarken, Rüzgar Gibi Geçti filminin karakterlerinden oluşan koleksiyona ait bebekler ise, özel tasarım giysileriyle evin değişmez bir parçası gibi duruyor.

500 parçalık koleksiyonda yer alan bebeklerin bir kısmı da, adeta evin sakini gibi koltuklarda oturuyor. Salona sığmayan bebekler ise, koridorda veya diğer odalarda vitrinlerde korunaklı bir şekilde duruyor.

Bebeklerine gözü gibi bakan Sibel Emül, 500 bebeğin bulunduğu koleksiyonunu müzeye dönüştürmek istiyor.

“Yaşlanabilirim ama asla büyümeyeceğim”

Sibel Emül, çocukluğundan beri bebeklere karşı aşırı bir tutku ile bağlı olduğunu belirterek, “Bebekler benim hobim. Çok oyun oynadım. Evcilik çok oynadım, hala da oynuyorum. Sloganım şu, yaşlanabilirim ama asla büyümeyeceğim” dedi.

Emül, bebeklere olan sevgisini, “Bilmiyorum, belki çocuğum hiç olmadığı için, çocukları çok seviyorum. Çocuklara özel bir ilgim var. Bebekler beni başka dünyalara götürüyor. Her ülkeden aldığım bebek, onların kıyafetleri, değişik hatıralar anlatıyor” şeklinde dile getirdi.

İşi gereği yurt dışına çok fazla seyahat ettiğini, her yolculukta o ülkenin bebeğini almaya başladığını ifade eden Emül, koleksiyonunu oluşturma sürecini şöyle anlattı:

“Çünkü o ülke ile bağdaştırıp, o ülkeden bir anı almak amacıyla… Takı, kıyafet merakım yok ama bebekler tutku haline gelmeye başladı. Sonradan her seyahate giden arkadaşımdan rica ettim ‘bana bir bebek getir’ diye. Son zamanlarda da artık internet üzerinden almaya başladım. Son 6 yılda koleksiyon kendini aştı. 120 farklı ülkeden 500’e yakın bebeğim var.”

Instagram’dan gördüğü Franklin Mint’in porselen bebeklerinin koleksiyonunu toplamaya başladığını belirten Emül, “Öyle bir şey ki, yuvarlanıyor hepsi birbirine. Baleye merakım vardı. Ashton Drake koleksiyonundaki balerin bebekleri topladım. Yavaş yavaş kartopu gibi büyümeye başladı, şu anda eve sığamıyorum” diye konuştu.

Koleksiyonundaki bebeklerin tahta, seramik, porselen, plastik, bezden yapıldığını anlatan Emül, Franklin Mint’ten ilk aldığı “Rose” bebeğin, kendisi için ayrı bir yeri olduğunu, ayrıca seyahatlerden aldığı bebeklerin her birinin de ayrı bir anı taşıdığını dile getirdi.

Yabancı bir ülkeye gittiğinde, karşısına her zaman özel kıyafetli bebeklerin çıkmadığını, bu nedenle seyahat öncesinde araştırma yaptığını belirten Sibel Emül, koleksiyonunda Marilyn Monroe, Prenses Diana, Prenses Grace, Titanik filmindeki Rose karakteri, Jacqueline Kennedy, Elizabeth Taylor, Cambridge Düşesi Catherine Elizabeth Middleton ile Cambridge Dükü Prens William, Rapunzel, Laurel ve Hardy, masal kahramanı Mary Poppins’in bebeklerinin yer aldığını söyledi.

Koleksiyonda Anadolu kültürüne ait Soğanlı bebekleri, Damal bebeği, Üsküdar Belediyesi’nin Kitre Sultan bebeklerinin de bulunduğunu anlatan Emül, “Bir Barbie bebeğin üzerinde yerel kıyafet olması açıkçası hoşuma gitmiyor. Onu koleksiyonuma katmak istemiyorum, ama el yapımı olan bebekleri de toplamaya çalışıyorum” dedi.

Bebek koleksiyonunun kendisinden bir miras olarak kalmasını ve ülkeye bir katkı olmasını istediğini ifade eden Sibel Emül, sponsor bulması halinde koleksiyonunu müzeye dönüştürmeye çalışacağını belirtti.

Sibel Emül, çocuklara bebekler üzerinden coğrafyayı, ülkelerin kültürlerini anlatmayı istediğini aktararak, “Bebeği sadece oyuncak olarak değil, bir bilgi birikimi olarak görsünler istiyorum. Böyle bir projem var, ama gerçekleştirebilir miyim, tam olarak da bilmiyorum” diye konuştu.

Son yıllarda bebek yapımına olan ilginin arttığını, kendisinin de kurslara giderek bebek yapımını öğrenmeye çalıştığını anlatan Emül, “Önce bez bebeklerle başladım. Bebek sanatçılarından dersler alıyorum. Benim bebek yapmam amatörce, ama elimde de çok fazla görsel var” dedi.