Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
21 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,2644
37,2718
3.007,59
“AŞK” denince çoğumuzun, özellikle de annelerin (burada biraz pozitif ayrımcılık yapmam gerekiyor) aklına çocukları geliyor desem hemfikir oluruz zannımca.
Bu öyle bir aşktır ki, hiçbir karşılık beklemeksizin sever,
giymez giydirir,
yemez yedirir,
korur kollarız bütün kötülüklerden…
Kaç yaşına gelirlerse gelsinler, hep çocukturlar gözümüzde.
Ama aynı zamanda büyümeleri için de sabırsızlanan yine bizlerizdir…
Sorumluluk bilincini aşılamak için daha küçücük yaşlarında yapabilecekleri işler vermemizi önerir psikologlar. Gel görelim çoğumuz kıyamaz; “ama daha çok küçük, biraz daha büyüsün” der, büyüdüğünde de alışkanlık kazanamayan çocuktan şikayetçi olan yine bizler oluruz…
Zaman zaman kızıp; “büyüdün artık, her şeyi bana sorma, araştır, oku, kendin karar ver” der, kendi kararlarını alan çocuklarımıza da, müdahale edip; tecrübeden, yaştan, yanlıştan bahsederiz…
Ah biz ebeveynler!
Anlamakta zorlanıyoruz sanırım onların artık inisiyatif alabilecek, kendi kararlarını verebilecek birer yetişkin olduklarını…
-bize göre- yanlış, -bize göre- eksik, hatalı kusurlu anlamsız düşüncelerine bile aslında varoluşsal anlamda saygı duymak zorundayız.
Çocuklara iyi ve kötü ile ilgili ahlaki düşünme becerisini zaten çok küçük yaşlarında aşılamıyor muyuz?
Onlarda bulduğumuz yanlışlarda aslında kendimizi görmüş olduğumuzu düşünebilir miyiz?
Rahatsız olduğumuz durumun daha fazlası bizde olabilir mi?
Biraz düşünelim mi, ne dersiniz?
Elbette ki fikirlerimizi söylemeli, -bize göre- doğruya yönlendirmeliyiz ama, yaşamlarını idame edecekleri, tercih ettikleri her konu/kararda, onlara motivasyon ve ilham kaynağı olmamız çocuklarımıza güç verecek ve başarı kalitesini arttıracaktır…
Bir başka açıdan ise; bakabiliyorsan gör, görebiliyorsan fark et, öğretisini aşılamaya çalışıp bazen de içlerindeki ışıltıya kulak kesilmelerini fark ettirir isek, kim bilir; belki de kubbede hoş bir seda bırakabilirler…
Aslında hayatımızın her bölümünde bir şeylere şartlandırılıyoruz. Okula git, iyi bir yer kazan, kaliteli bir üniversite ve prestijli bir iş…
“Güzel ve sağlam köklü” meslekler
Ânı yaşamak yerine bize dayatılan sisteme boyun eğiyoruz.
– Gelenek
– Onur
– Disiplin
– Mükemmellik
Peki ya çocukların isteklerini ve hayallerini düşünüyor muyuz?
Çocuklar, aileleri ve bazen de öğretmenleri aracılığıyla istekleri dışında bir kalıba sokuluyorlar ve istemedikleri bir hayata zorlanıyorlar.
Sonra belki başarılı, ancak mutsuz insanlar oluyor.
“Carpe diem” diye fısıldadı Bay Keating.
N.H.Kleinbaum’un “Ölü Ozanlar Derneği” kitabına konu olan, yeni İngiliz edebiyat hocası Bay Keating.
Zamanın Welton Akademisi dönem birincisi, rüştünü ispatlamış, idealist bir öğretmenin
öğrencilerine farkındalık yaratmak için söylediği manidar söz…
“Carpe diem”
“Anı yaşayın hayatlarınızı olağanüstü kılın “
Sanırım birçok kişi bunu sadece bugün yaşayıp yarını hiç düşünmeden amaçsız yaşamak olarak anlıyor ama benim anladığım bu değil.
Bana göre; anı yaşamak, ne istediğini bilip bunun için sınırları zorlamak, sana dayatılan mükemmeliyetçiliği kenara itip sevdiğin, çok istediğin şeyi yaparak mükemmel olmaktır…
Tıpkı Tolstoy’un dediği gibi “bir yabancı şehre gelir ve bu güzel hikaye böyle başlar.”
Sanırım hayatta en büyük şans, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır…
Sağlam bir irade, belirlenmiş bir hedef, yenilmez bir azim, her şeyi başarabilir.
Sonra İnanarak, güvenerek, sabrederek sonucu beklemek…
Yağan yağmur bile anında yeşertmiyor ki toprağı. Bir-iki hafta sonra yeşermeye başlıyor, değil mi.
Hayatımızın aşkı çocuklarımızı bir kalıba sokmak yerine onların olmak istedikleri şeyleri fark etmelerini sağlasak daha güzel, daha verimli, daha mutlu, sevgi dolu olurlar düşüncesindeyim.
Küçük, büyük hepimizin yaşama, kendini tanımlama, kanıtlama ve değerli kılma hakkı vardır.
İster özel hayatımız, ister akademik kariyer, hayatımızın hangi alanında olursa olsun, özgün, özgür, mutlu ve başarılı olmak için kalıplaşmış yüz yıllık gelenek müktesebata ihtiyacımız yoktur aslında.
İhtiyacımız olan sadece İrade, hırs ve zekadır!
Bazen hayatı biraz da akışına bırakmak mı gerekir acaba?
Yol almak için koşmak değil, durmak da gerekir ya bazen…
Durmak, dinlenmek, düşünmek…
Sonuçta bir gün gelecek ve;
“Ben bu hayattan aldım payımı gidiyorum” şarkısını söyleyeceğiz.
“Öyleyse gidenin de, kalanın da gönlü hoş olsun” der, Serseri filminde Sadri Alışık.
Ruhu şâd olsun.
O hâlde soruyorum sizlere:
Şu hayat koşturmacasında, sizin ardınızda bırakacağınız mısra ne olacak sevgili okur?
Toparlan kendine gel sen İBB Başkanısın!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.