Gözyaşı - The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort

02 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a İmsak Vakti 02:00
İstanbul 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Gözyaşı

İlkokul bitince elime aldığım ve tamamını ezberlediğim ilk kitap Allah’ın kitabı Kuranı Kerim’di. Nağmeleri, kafiyeli biten ayet sonları, ritmik okunuşu, tınısı ile Kuranı Kerim’i apayrı bir yere koyuyorum. O Allah kelamıydı, Allah’ın kitabını ezberlemek sevaptı. Öyle söylüyordu hocamız. O yıllar çocuktum ve anlamını bilmeden ezberliyordum.

Kitap sevgim, roman ve hikâye kitabı okumayla başladı. Ders kitaplarının sıkıcılığına karşın hikâye kitapları bana müthiş lezzetli geliyordu. Adeta çalışanların tatile kaçması, tatil keyfi yapması gibi ben de ders kitaplarından sıkılınca elime hikâye kitabı alır keyif yapardım. Çoğu zaman da fırça yerdim, “Sen yine hikâye kitabı mı okuyorsun?” diye. Hâlbuki ilerde hikâye kitabı yazacak birisinin okumasından daha doğal ne olabilirdi.

Hint Beydeba tarafından kaleme alınan Kelile ve Dimne, Yavuz Bahadıroğlunun tarihi roman serilerinin yanında Aziz Nesin’in Deliler Boşandı, gibi her görüşten her cenahtan elime ne geçtiyse deliler gibi okumaya başlamıştım.

Kitap okurken yazarlara olan hayranlığım artıyordu. Hangi görüşte olursa olsun bu kadar kelimeyi cümleye, cümleyi paragrafa çeviren sayfalar dolusu ifadeyi nasıl yazıyorlar diye düşünüyordum. Ve bir gün kitap ben de yazabilir miyim diye hayaller kuruyordum.  

Eğitim hayatımızla eğitmenlik hayatımızı birlikte geçirdiğim en güzel yıllarımdı. İstanbul’da hafız yetiştiren bir Kur’an-ı Kerim öğretmeni iken Ankara’dan arayıp beni yurt dışına göndermek istediklerini söylediler. Böylece ilk yurtdışı tayinim hayallerimin uzağına, Amerika’ya çıkmıştı.

New jersey, Burlington Selimiye Camiine din görevlisi olarak atandığımda içimde tarifi imkânsız bir görev aşkı vardı. Kendimi Tarık bin Ziyad gibi hissettim. Okyanusu geçecek, vereceğim telkinlerle tüm Amerika’yı Müslüman edecektim. Yani ben öyle bir inanç içindeydim.

Amerika yolculuğu için hazırlanmaya başladım. Seyahat hakkında diyanet tarafından bilgilendirildim. İlk öğrendiğim iki bavul hakkımın olduğuydu.

–           İbrahim hocam, kendine en lüzumlu şeyleri al. Orada bulamayacağını düşündüğün şeyleri almayı ihmal etme. Kullanamayacağın, şeyleri boşuna kendine yük etme.

Bir hoca için en lüzumlu şey kitaptı. Giyeceklerimi minimum seviyede tutarak valizleri kitap ile doldurdum. En ihtiyacım olan şey onlardı.

O zamanlar internet, flash disk gibi veri taşıma aletleri, dijital kitaplar, saklama alanları yoktu. Benim ise her şeyden önce kitaplara yani bilgi kaynaklarına ihtiyacım vardı. Zira bilgi vermem için sürekli bilgi almam, beslenmem gerektiğini biliyordum. “Aç isen, açı doyuramazsın” dedim kendi kendime.

New York JFK Havalimanı’na indiğimde beni Din Ataşesi Mustafa Bey, cami dernek başkanı Alaattin ağabey ile Gençağa karşıladılar. Alaattin ağabey bavulumu taşımak istedi. Bavul ağzına kadar kitap doluydu dolayısıyla çok ağırdı, yerden kaldıramadı.

–          Alaattin Bey içinde kitap var, ağırdır dikkat edin. Belinizi ağrıtmayın.

–          Hocam bu valiz ağzına kadar kitap mı dolu?

–          Evet

–          Yani ta Türkiye’den buraya iki bavul kitap mı getirdin?

–          Evet.

–          Elbise filan?

–          El çantasına sığacak kadar bir şeyler aldım.

Alaattin ağabey kısa boylu, esmer tenli son derece şakacı bir adamdı. Sağlık sorunları olduğu için valizi kaldırmamıştı. Kasları zayıf ancak zihni son derece kuvvetliydi. Espriyi kaçırmadı. Ataşeye dönerek:

–          Bakın bakın, yeni gelen hocamız bizi kitapsız zannedip iki bavul kitap getirmiş.

Gülüşmeler oldu.

Alaattin ağabey iki yıl görev yaptığım caminin dernek başkanıydı. Akıllı, zeki, Türk Ve müslüman toplumu için elinden geleni yapan çok müstesna bir kişilikti. Kısa sürede kalplerimiz birbirine ısındı. Beraber yiyip içmeye, beraber tebliğ ziyaretleri yapmaya başladık. O kadar birbirimize ısındık o kadar birbirimizi sevdik ki görüşmediğimiz günü gün saymazdık. Gurbette insanın dosta gerçekten ihtiyacı vardı ve o gerçek bir dosttu.

O yıllar Amerika’ya gelen imamlar görev süreleri bitince Türkiye’ye dönmek istemiyorlardı. Çoğu hoca arkadaşımız green card alarak Amerika’ya yerleşip işçi olarak çalışıyor veya ticarete atılıyorlardı.

Görev süremin sonuna gelmiştim. Ayrılık vakti gelmiş Alaattin ağabey de beni evden havaalanına götürmek için yanımdaydı. Bana uzun uzun baktı. Bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyordu.

–          Abi bir şey mi var?

–          Hocam, sana green card alıp burada tutmak isterdim. Belki çok zengin, büyük iş adamı olurdun. Çok düşündüm, yapamadım. Getirdiğin kitaplara baktım, sana ve ilmine yazık olur diye kıyamadım.

–          Abi Allah razı olsun. Kitapları size, sizi de Allah’a emanet ediyorum. Allah’a ısmarladık.

Şakayla, sevinçle, gülerek karşılandığım havaalanından ağlayarak uğurlandım. Onlar ağlıyordu, ben ise aileme vatanıma kavuşacak olmanın heyecanı sevinci içindeydim. Hem ben kolay kolay ağlamam, gözümden pek yaş gelmez.

Uçağımız New York Havalimanı’ndan gökyüzüne doğru süzüldüğünde nedense gözlerim yaşlanmıştı. Ağlamak mı yok, yok. Sanırım uçakta gözüme saman çöpü kaçmıştı.

H. İbrahim ÇORAKLI

0 5 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kekeleme, lekeleme

HIZLI YORUM YAP

0 5 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.