23 milyon Amerikalı, arıtılmış suyla PFAS’a maruz kalıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yeni bir araştırma, Amerikalıların yaklaşık yüzde 7’sinin arıtılmış belediye atık suları aracılığıyla tehlikeli seviyelerde “sonsuza kadar kimyasallara” maruz kalabileceğini ortaya koydu. Bu durum, yaklaşık 23 milyon insanın içme sularında per- ve polifloroalkil maddeleri (PFAS) tüketme riski taşıdığı anlamına geliyor

The Anatolia Post/ Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, atık su arıtma tesisleri PFAS’ı arıtılmış su akışlarından etkili bir şekilde uzaklaştıramıyor. Bu nedenle yaklaşık 23 milyon kişi, per- ve polifloroalkil maddeler (PFAS) olarak da bilinen bu toksik bileşikleri içme sularında tüketiyor.

Rakamın daha da yükselmesi bekleniyor

Araştırmacılar, arıtılmış atık suyun içme suyu kaynaklarının giderek daha önemli bir bölümünü oluşturması nedeniyle, bu rakamın gelecekte artmasının muhtemel olduğunu belirtiyor. PFAS, çeşitli ev ürünlerinde, su geçirmez giysilerde, endüstriyel deşarjlarda ve bazı yangın söndürme köpüklerinde bulunan sentetik bileşenlerdir.

Sağlık üzerindeki etkileri

“Sonsuza kadar kalıcı kimyasallar” olarak adlandırılan bu maddeler, hem insan vücudunda hem de çevrede uzun süre kalabiliyor ve birçokları kanser ile diğer ciddi hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Çevre Koruma Ajansı (EPA), geçen yıl altı tür PFAS için içme suyu düzenlemeleri oluşturmuş olsa da, bu düzenlemeler toplamda 15 bin kadar PFAS’tan yalnızca altısını kapsıyor.

New York Üniversitesi’nde çevre mühendisi olan Bridger Ruyle liderliğindeki bir bilim ekibi, sekiz büyük belediye arıtma sisteminin atık suyunda PFAS içeren ve genellikle reçeteli ilaçların bileşenleri olan bir bileşik ailesi olan organoflorinlerin varlığını izlemek için yola çıktı.

Ruyle ve meslektaşları, arıtılmış atık suda bulunan ekstrakte edilebilir organoflorinlerin yüzde 75 kadarının şu anda EPA düzenlemelerine tabi olmayan farmasötikler içerdiğini tespit etti. Bu arada, çalışmaya göre, düzenlemeye tabi altı PFAS, çıkarılabilir organoflorinlerin yüzde 10’undan daha azını oluşturuyordu.

ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 70’ine hizmet veren bu sistemlerde gelişmiş atık su arıtma teknolojileri kullanılmasına rağmen, organoflorinleri gidermek için maksimum verimlilik oranları yüzde 25’ten azdı.

Yazarlar, ulusal bir atık su seyreltme modelinden elde edilen sonuçlara dayanarak, atık sudaki PFAS deşarjlarının 23 milyon kadar Amerikalının içme suyu kaynaklarına nüfuz ediyor olabileceğini hesapladı. Yazarlar, “Bu sonuçlar, devam eden PFAS kaynaklarının daha fazla kontrol altına alınmasının ve florlu farmasötiklerin akıbeti ve toksisitesine ilişkin ek değerlendirmelerin önemini vurgulamaktadır” dedi.