ABD eyaletlerinin çoğu, emisyon kesintileri için nükleer enerji peşinde

İklim değişikliği ABD’deki eyaletleri fosil yakıt kullanımını önemli ölçüde azaltmaya zorlarken, birçoğu güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimi yeterli olmayabileceği, nükleer enerjiye mutlak ihtiyaç olacağı görüşünü savunuyor

ABD’de eyaletler sera gazı emisyonlarını azaltmak ve gezegen için kötü etkilerini ortadan kaldırmak için kömür, petrol ve doğalgazdan uzaklaştıkça, nükleer enerji, boşluğu doldurmak için bir cevap olarak ortaya çıkıyor. 

Nükleere yeniden ilgi, Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in başlattığı da dahil olmak üzere, şirketlerin ABD’deki elektrik şebekesini tamamlayabilecek daha küçük, daha ucuz reaktörler geliştirmesiyle ortaya çıktı.

Ancak nükleer enerji, özellikle binlerce yıl boyunca tehlikeli kalabilen radyoaktif atıklar olmak üzere, kendi potansiyel sorunlarıyla birlikte geliyor. Bu risk bilinse de, nükleer destekçileri, risklerin en aza indirilebileceğini ve dünyaya karbondioksit yayan fosil yakıtlardan uzaklaşmaya çalışırken, nükleer enerjinin gerekli olacağını söylüyor.

Tennessee Valley Authority Başkanı ve CEO’su Jeff Lyash bunu basitçe ifade ediyor: “Nükleer enerji olmadan, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltamazsınız.”

Lyash, “Zamanın bu noktasında, mevcut filoyu korumadan ve yeni nükleer inşa etmeden, bizi oraya götürecek bir yol görmüyorum” dedi.

Öte yandan ülkenin en büyük üçüncü elektrik üreticisi olarak yedi eyalete elektrik sağlayan federal bir kamu kuruluşu olan TVA,  2035 yılına kadar yaklaşık 10 bin megavat güneş enerjisi kapasitesi ekliyor. Kurum aynı zamanda üç nükleer santral işletirken, Oak Ridge Tennessee’de küçük bir reaktörü test etmeyi planlıyor .

Nükleer, fosil yakıtların yerini alabilir

Associated Press’in 50 eyaletteki ve Columbia Bölgesi’ndeki enerji politikalarına ilişkin bir araştırması, eyaletlerin yaklaşık üçte ikisinin, nükleerin fosil yakıtların yerini alacağını söylediğini ortaya çıkardı. Nükleer enerjinin arkasındaki bu ivme, ABD’de otuz yılı aşkın bir süredir nükleer reaktör inşaatının ilk genişlemesine yol açabilir.

Ancak Eyaletlerin ve Columbia Bölgesi’nin yaklaşık üçte biri, nükleer enerjiyi yeşil enerji hedeflerine dahil etme planları olmadığını, bunun yerine ağırlıklı olarak yenilenebilir kaynaklara odaklandıklarını da açıkladı.

ABD eyaletlerindeki nükleer enerji konusundaki bölünme, Almanya da dahil olmak üzere ülkelerin reaktörlerini devre dışı bıraktığı, Fransa gibi diğerlerinin ise teknolojiye bağlı kaldığı veya daha fazla tesis inşa etmeyi planladığı bir dönemde ortaya çıktı ve Avrupa’daki tartışmanın benzerini yansıtıyor.

Biden yönetimi gerekli görüyor

Sera gazlarını azaltmak için adımlar atmaya çalışan Biden yönetimi, nükleer enerjiyi ülkenin enerji şebekesindeki karbon bazlı yakıtların düşüşünü telafi etmeye yardımcı olmak için gerekli görüyor.

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, yönetimin sıfır karbonlu elektriğe ulaşmak istediğini ve bunun nükleer, hidroelektrik, jeotermal, rüzgar  ve güneş enerjisinden faydalanmak anlamına geldiğini söyledi. Granholm, “Hepsini istiyoruz” dedi.

Biden tarafından savunulan ve geçen yıl yasalaşan 1 trilyon dolarlık altyapı paketi, gelişmiş reaktör gösterim projeleri için yaklaşık 2,5 milyar dolar tahsis edecek. 

Güvenli ve karbonsuz enerji

Nükleer Enerji Enstitüsü başkanı ve CEO’su Maria Korsnick, nükleer reaktörlerin onlarca yıldır güvenilir ve karbonsuz bir şekilde çalıştığını ve mevcut iklim değişikliği tartışmasının nükleerin faydalarını ön plana çıkardığını söyledi.

Nükleer enerji halihazırda ABD’de elektriğin yaklaşık yüzde 20’sini sağlıyor ve ülkenin karbonsuz enerjisinin yaklaşık yarısını oluşturuyor. Ülkede faaliyet gösteren 93 reaktörün çoğu Mississippi Nehri’nin doğusunda.

Nükleer Düzenleme Komisyonu, Ağustos 2020’de NuScale Power adlı bir şirketin yeni, küçük modüler reaktör tasarımlarından yalnızca birini onayladı. Diğer üç şirket, komisyona tasarımları için başvurmayı planladıklarını söyledi. 

Wyoming rüzgar enerjisini tercih etti

Kamu hizmetleri kömürü bırakırken, Wyoming rüzgardan yararlanıyor ve Teksas ve Iowa’dan sonra 2020’de en büyük üçüncü rüzgar enerjisi üretim kapasitesini kurdu. Ancak Wyoming Enerji Kurumu’nun yönetici direktörü Glen Murrell, ülkenin tüm enerjisinin yalnızca rüzgar ve güneş yoluyla sağlanmasını beklemenin gerçekçi olmadığını, yenilenebilir enerjinin, nükleer ve hidrojen gibi diğer teknolojilerle birlikte çalışması gerektiğini söyledi.

Kömüre bağımlı başka bir eyalet olan Batı Virginia’da, bazı milletvekilleri eyaletin yeni nükleer tesislerin inşasına ilişkin moratoryumunu kaldırmaya çalışıyor.

Nükleer enerjiyi destekleyen diğer eyaletler arasında yer alan Georgia, nükleer reaktör genişlemesinin 60 ila 80 yıl boyunca Georgia’ya bol miktarda temiz enerji sağlayacağını iddia ediyor. Georgia, ABD’de yapım aşamasında olan tek nükleer projeye sahip  eyalet olarak da öne çıkıyor.

New Hampshire, nükleer olmadan, bölgenin çevresel hedeflerine ekonomik olarak ulaşmanın imkansız olacağını söyledi. Alaska Enerji Kurumu, 2007’den beri, muhtemelen önce uzak maden sahalarında ve askeri üslerde küçük modüler nükleer reaktörlerin kullanımını planlamak için çalışıyor.

Maryland Enerji İdaresi, tüm yenilenebilir enerji hedefinin övgüye değer olduğunu ve maliyetlerin düşerken, güvenilirlik ve esnekliği sağlamak için, nükleer ve daha temiz doğal gazla çalışan sistemler de dahil olmak üzere, “öngörülebilir gelecekte” çeşitli yakıtlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Maryland’in bir nükleer santrali var ve enerji idaresi küçük modüler reaktör üreticileriyle görüşüyor.

Çoğunlukla Demokratların liderliğindeki eyaletlerde bulunan diğer yetkililer, nükleer enerjinin ötesine geçtiklerini söyledi. Bazıları ise, başlangıçta buna asla fazla güvenmediklerini ve gelecekte buna ihtiyaç duymadıklarını söyledi.

New York Eyaleti Enerji Araştırma ve Geliştirme Kurumu Başkanı ve CEO’su Doreen Harris, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki en iddialı hedeflerinden bazılarına sahip olan New York’ta, gelecekteki enerji şebekesine rüzgar, güneş ve hidroelektriğin hakim olacağını söyledi.

Harris, nükleerin ötesinde bir gelecek gördüğünü ve eyaletin enerji karışımının yaklaşık yüzde 30’undan şu anda yüzde 5’e düştüğünü, ancak eyaletin gelişmiş, uzun süreli pil depolamaya ve belki de hidrojen gibi daha temiz yanan yakıtlara ihtiyacı olacağını söyledi.

Kısa vadeli kazanımlar uzun vadeli sorunları bertaraf etmez

Nevada, ülkenin ticari olarak kullanılmış nükleer yakıtını, Yucca Dağı’nda depolamaya yönelik başarısız plan nedeniyle nükleer enerjiye özellikle duyarlı. Yetkililer nükleer enerjiyi uygun bir seçenek olarak görmüyor. 

Nevada Valiliği Enerji Dairesi Müdürü David Bobzien yaptığı açıklamada, “Nevada, nükleer teknolojinin önemli yaşam döngüsü sorunlarına sahip olduğunu, diğer eyaletlerin çoğundan daha iyi anlıyor. Kısa vadeli kazanımlara odaklanmak, nükleer enerjiyle ilgili uzun vadeli sorunları hafifletemez” dedi.

Kaliforniya son nükleer santralini 2025’te kapatacak

Kaliforniya, 2045’e kadar şebekesine güç sağlamak için daha ucuz yenilenebilir kaynaklara yöneldiği için, kalan son nükleer santrali Diablo Canyon’u 2025’te kapatacak.

Yetkililer, eyaletin yılda ortalama 6 gigawatt yeni güneş, rüzgar ve pil depolama kaynağı inşa ederek, temiz elektrik üretimini gelecek 25 yıl için rekor kıran bir oranda artırmayı sürdürürse, bu hedefe ulaşabileceklerini düşünüyorlar.