ABD’de Rusya ve Çin tehditleri mercek altına alındı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, Kongre’de yapacağı konuşma öncesinde yaptığı açıklamada, ABD istihbarat topluluğunun, ülkenin stratejik rakipleri Çin ve Rusya’ya ilişkin değerlendirmesini paylaştı

Haines, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’ne, Çin’in “istihbarat topluluğu için benzersiz bir öncelik olmaya devam ettiğini”, Çin’in ekonomik, askeri ve teknolojik olarak ABD’ye rakip olmaya her zamankinden daha yakın olduğunu söyledi.  

Avril Haines, Temsilciler Meclisi’ne hitaben yaptığı konuşmada, “Çin, gücünü göstermek, komşularını, toprak-deniz üzerindeki hak iddiaları ve Tayvan üzerindeki egemenlik iddiaları da dahil olmak üzere, tercihlerine razı olmaya zorlamak için, koordineli bir bütün hükümet yaklaşımını konusunda özellikle etkili. Başkan Xi Jinping ve Çin’in diğer liderleri, Pekin’in Tayvan ile birleşmesini zorlamaya kararlı” dedi. 

Çin’in silahlı bir çatışmadan kaçınmayı tercih ederken, Çinli liderlerin Tayvan’a diplomatik, ekonomik ve askeri baskıyı artırdığını belirten Haines, “Aynı zamanda Pekin, gerekli olduğuna karar verirse askeri güç kullanmaya hazırlanıyor” ifadesini kullandı.  

Çin’in aynı zamanda tarihindeki en büyük nükleer kuvvet genişletme ve cephanelik çeşitlendirme çabalarıyla meşgul olduğunu kaydeden Haines, “Çinliler, uzayda ABD’nin yeteneklerini yakalamak veya aşmak istiyor. Ayrıca ABD hükümeti ve özel sektör ağlarına yönelik en geniş, en aktif ve kalıcı siber casusluk tehdidini gündemde tutuyor.” değerlendirmesini yaptı.

Rusya çok yakından takip ediliyor

Avril Haines, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Ukrayna’nın son ve trajik işgali” ışığında, haklı olarak istihbarat camiasının bir odak noktası olmaya devam ediyor. ABD istihbarat camiası Putin’in planlarıyla ilgili bol bol uyarıda bulundu ve ABD’li yetkililer bu istihbaratı dünyayla paylaştı. Bu, hepimizin yanılmış olmayı dilediğini düşündüğüm bir durum. İstila, aslında Rus ordusunun izleyeceğini değerlendirdiğimiz planla tutarlı bir şekilde ilerledi” dedi. 

Haines, Putin’in Ukrayna’dan vahşi savunma beklemediğini ve dünyanın birleşik ve hızlı tepkisini beklemediğini söyledi.  

“Rusya’nın Kiev’i hızla ele geçirme ve Ukrayna güçlerini alt etmedeki başarısızlığı, Moskova’yı muhtemelen başlangıçta bekledikleri hızlı askeri zaferden mahrum etti” diyen Haines, “Rusya, ABD ve NATO’nun Ukrayna’ya yeterli askeri yardım sağlamasını engelledi. Ayrıca, Moskova’nın, Ukrayna’nın direnişinin gücünü ve gözlemlediğimiz, kötü inşa edilmiş bir plan, moral sorunları ve önemli lojistik sorunları içeren iç askeri zorlukların derecesini hafife aldığını değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

Avril Haines, konuşmasına şöyle devam etti:

“Putin, dünyanın kınamasını ve Rusya’ya yönelik giderek artan etkili yaptırımları görmezden gelse bile, Rusların Ukrayna topraklarını elinde tutması ve kontrol etmesi, Kiev’de sürdürülebilir bir Rus yanlısı rejim kurması özellikle zor olacaktır. Kalıcı ve önemli bir isyan olması muhtemel.  

Rusya ve Ukrayna orduları, muhtemelen çok sayıda sivil ölümün yanı sıra, binlerce kayıp verdi. Ayrıca, Rus kuvvetleri, sivillerin güvenliğini pervasız bir şekilde göz ardı ediyor.

Rusya’yı sivil bölgeleri bombalıyor ve Ukrayna şehirlerinin kalbine füze fırlatıyor. Ayrıca, Rusya’nın bir nükleer santrale yönelik saldırısı, sivil güvenliğini küçümsemenin doruk noktasıdır.

Batı’nın Rus saldırganlığına birleşik tepkisi, Moskova’yı oldukça şaşırttı. Özellikle, Putin, muhtemelen işgalin maliyetini tartarken, mevcut yaptırımların birçoğunun uygulanacağını tahmin etse de, ABD’nin müttefikleri ve ortakları ile birlikte nasıl adımlar atacağını tahmin etmediğini düşünüyoruz. Ayrıca Putin, özel sektör aktörlerinin Rusya’dan geri çekilmesini beklemiyordu. 

Yine de istihbarat topluluğu, Putin’in diplomatik bir müzakereye varamazsa, ABD ve NATO ile daha fazla bütünleşmesini önlemek için, Ukrayna’nın silahsızlandırılmasını ve tarafsızlığını sağlamak için, Ukrayna’daki saldırılarını tırmandıracağını öngörüyor.  

Putin’in zor durumda olduğunu değerlendiriyoruz, Batı ona gereken saygıyı göstermiyor ve bunu kaybetmeyi göze alamayacağı bir savaş olarak algılıyor. Ancak, katlandığı önemli maliyetler göz önüne alındığında, zafer olarak kabul etmeye istekli olabileceği şey zamanla değişebilir.”