ABD’de vatandaşlık tartışmaları: Trump’ın ‘doğum’ hamlesi eleştirilerin hedefinde

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD’de Donald Trump, “doğumla vatandaşlık” hakkını hedef alan planlarını yeniden gündeme taşıdı. Tartışmalı öneriler, anayasal düzenlemeler ve göçmen karşıtı politikaların öne çıktığı siyasi bir manevra olarak değerlendiriliyor.

The Anatolia Post/ ABD Anayasası’nın 14. Maddesi, ülke sınırları içinde doğan herkese vatandaşlık hakkı tanıyor. Bu uygulama, özellikle göçmenler için kritik bir hak. Ancak Trump, ikinci başkanlık dönemine hazırlanırken bu hakkı “göçmen akınını durdurmak” amacıyla kaldırmayı planladığını açıkladı. Trump’ın bu konuyu, özellikle düzensiz göçmenlerin çocukları ve “doğum turizmi” gibi kavramlarla ilişkilendirmesi, tepki çekiyor.

Tartışmanın arka planı

Trump, 2016 seçimlerinde göçmen karşıtı politikalarını sıkça kullanmış ve bu stratejiden önemli bir destek elde etmişti. Şimdi ise 2024 seçimleri öncesinde benzer bir strateji izliyor. Trump’a göre bu düzenleme, bir başkanlık kararnamesiyle yapılabilir. Ancak anayasa uzmanları, böyle bir değişikliğin yasaların temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtiyor ve hem Kongre’nin hem de Yüksek Mahkeme’nin onayı gerektiğini vurguluyor.

Göçmen karşıtlığını ana gündem maddesi

ABD’de anayasa değişikliği yapmak oldukça zor; bu, Kongre’nin üçte iki çoğunluğunun yanı sıra eyaletlerin onayını gerektiren bir durum. Eleştirmenler, Trump’ın bu girişimini seçim öncesi siyasi bir hamle olarak değerlendirerek göçmen karşıtlığını ana gündem maddesi haline getirdiğinin altını çiziyor. Öte yandan, ABD dışında Kanada ve Meksika dahil olmak üzere 30’dan fazla ülkede doğumla vatandaşlık hakkı tanınırken, bu sistemin yalnızca ABD’de bu kadar yoğun tartışmalara yol açması dikkat çekmeye devam ediyor. Trump’a yöneltilen eleştiriler, uluslararası hukuku ve insan haklarını görmezden geldiği yönünde.

Doğum turizmi

Trump’ın girişimleri, yalnızca ABD değil, tüm dünyada insan hakları ve anayasal düzenlemeler açısından kritik bir test niteliği taşıyor. Anayasal engellerin yanı sıra uluslararası kamuoyunun tepkisi ve iç politikadaki tartışmalar, bu düzenlemenin uygulanabilirliğini oldukça zorlaştırıyor. Ancak bu hamle, göçmen karşıtı söylemleri seçim dönemlerinde yeniden güçlü bir araç olarak kullanabileceğini gösteriyor.

ABD’de göçmenler ve vatandaşlık hakkı tartışmaları, önümüzdeki süreçte hem siyasi hem de hukuki zeminde yankılanmaya devam edecek.