Afrika sağlık bakanları sağlık güvenliğini dönüşümü için yeni bölgesel stratejiyi kabul etti

BEĞENDİM

ABONE OL

News

COVID-19 pandemisinin sağlık sistemleri üzerindeki yıkıcı etkisiyle, Afrika sağlık bakanları bu hafta bölgede sağlık güvenliğini ve acil müdahaleyi dönüştürmek için sekiz yıllık yeni bir strateji benimsedi

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Afrika Bölge Komitesinin Togo, Lomé’deki Yetmiş ikinci oturumu sırasında onaylanan Sağlık Güvenliği ve Acil Durumlar için Bölgesel Strateji 2022-2030, halk sağlığı acil durumlarının sağlık ve sosyoekonomik etkilerini azaltmayı amaçlıyor.

Küresel olarak, Afrika bölgesi, her yıl meydana gelen 100’den fazla bu tür olayla, halk sağlığı acil durumlarının en ağır yükünü sırtlıyor.

COVID-19’un ortaya çıkmasından önce, bölgedeki salgınların başlıca nedenleri kolera, kızamık, sarı humma, meningokokal menenjit, grip ve viral hemorajik ateşlerdi ve bunların çoğu rutin bağışıklamanın güçlendirilmesiyle önlenebilirdi.

Ancak COVID-19, sürveyans, teşhis, tedavi ve bir dizi sağlık hizmetini iyileştirme ihtiyacının altını çizdi. Zincirleme etkileri, sağlık sistemlerini alt üst etti, temel sağlık hizmetlerini kesintiye uğrattı ve sosyo-ekonomik bozulmayı körükleyerek, onlarca yıl boyunca zor kazanılan sağlık ve ekonomik kazanımları baltalamakla tehdit etti.

“Şimdi yatırım yapmak çöküşü önleyebilir”

DSÖ Afrika Bölge Direktörü Dr Matshidiso Moeti, “COVID-19, Afrika bölgesinin halk sağlığı acil durumları ile başa çıkarken kaliteli sağlık hizmeti sunabilen dayanıklı sağlık sistemleri oluşturmaya öncelik vermesi için bir uyandırma çağrısıdır” dedi. Moeti, sözlerine şöyle devam etti: “Tek Sağlık yaklaşımına duyulan ihtiyacın altını çizerek ve önleme ve hazırlıklı olmaya yatırım yaparak, halk sağlığı acil durumlarının küresel ekonomiler ve toplumlar için oluşturduğu artan tehdidin giderek daha fazla tanınması var. Şimdi yatırım yaparak gelecekte ekonomik ve sosyal bir çöküşü önleyebiliriz.”

DSÖ, bölgedeki temel sağlık güvenliği kapasitelerini tam olarak finanse etmek ve bir sonraki pandemiye daha iyi hazırlanmak için uluslararası ve yerel kaynaklardan yılda 4 milyar dolara kadar ihtiyaç duyulduğunu tahmin ediyor. Bu kişi başına yılda yaklaşık 3 Dolara tekabül ediyor.

Yeni strateji, ortaklıklar ve çok sektörlü işbirliği için mekanizmaların güçlendirilmesini, sürdürülebilir ve öngörülebilir yatırımın sağlanmasını ve halk sağlığı acil durumları için sistem ve araçlara stratejik yatırımları desteklemek için çocuk felci ve COVID-19 kaynaklı kaynakların yeniden kullanılmasını içeriyor.

Üye Devletler, stratejiyi benimseyerek, 2030 yılına kadar sağlıkla ilgili acil durumları önleme, hazırlık yapma, tespit etme ve müdahale etme kapasitelerini güçlendirecek 12 hedefe ulaşmayı kabul etti.

Dr Moeti, “Bu strateji, Afrika sağlık bakanlıkları ve kıtadaki bir dizi başka kurum, teknik aktör ve ortakla yapılan kapsamlı istişarelerin meyvesidir. Devam eden destekleri ve işbirlikleri ile Afrika’nın dünyayı gelecekteki salgınlara karşı korumada ön saflarda olmasını sağlamaya yardımcı olabilir” dedi.

Üye Devletler, siyasi irade göstermeyi ve teknik liderlik sağlamayı, iç ve dış kaynakları seferber etmeyi, stratejiyi uygulamak için yeterli insan ve lojistik kaynakları sağlamayı, ayrıca Tek Sağlık koordinasyon mekanizmasını güçlendirmeyi ve ulusal ve merkezi olmayan düzeylerde kapasite oluşturmayı kabul etti.

DSÖ, yakın zamanda ülkelere yeni benimsenen stratejiyi işlevsel hale getirmede yardımcı olmak için bir amiral gemisi girişimi başlattı ve şu anda bölge genelinde beş erken uygulama ülkesinde sunuluyor: Botsvana, Moritanya, Nijer, Nijerya ve Togo. Bu sayının yıl sonundan önce önemli ölçüde artırılması ve programların önümüzdeki beş yıl içinde bölgesel olarak büyütülmesi planlanıyor.