Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
19 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,4967
36,5149
2.915,80
Erzurum İmam Hatip Lisesi ikinci sınıfta yatılı olarak okuyordum. Onaltı yaşında bir gençtim. Çok başarılı bir ilk dönem geçirmiş, karnemi almış, sömestr tatili için köye dönmek üzere Erzurum oto garına gelmiştim.
İnanılması ve dayanılması güç bir kuru ayaz soğuğu vardı. Öyle ki; yolda yürürken yanaklarım donmasın diye ellerimle yüzümü ovuşturuyor, parmaklarım donmasın diye de ellerimi üfleyerek ısıtmaya çalışıyordum. Termometreler eksi kırkları gösteriyordu. Hayat sanki buz kesmişti.
Telaşlı yürüyüşüm, yürümemi zorlaştırıyordu. Alelacele yürürken yerdeki buzlarda kayıp düşmemeye dikkat ediyor bazen yuvarlandığım da oluyordu. Telaşım hava kararmadan eve varabilmekti. Biraz geç kalırsam kısa kış günlerinde geceye kalacaktım. Bu benim için hem soğuk hem de korku demekti. Köyümüzün hanlarından eve yürüme mecburiyetinde olduğum için vahşi hayvan saldırıları ve donmak da dâhil her türlü tehlikeye açık olacaktım. Erzurum’dan Trabzon’a giden yolcu otobüsüne son anda yetiştim.
Otobüs yolculuğum köy hanlarında bittiğinde akşam ezanı okunmak üzere idi. Eh geç kalmış sayılmazdım. Karlara bata çıka hızla köye doğru yol alıyordum. Annemin yün eğirerek ördüğü süt beyazı yün çoraplarım bile yetersiz kalıyordu. Ayaklarım neredeyse donmak üzereyken köyün siluetini gördüm. Eh artık köydeydim.
Eve vardığımda ev sıcacık geldi. İçim dışım ısındı. Annem sabah erkenden tandırı yakmış, tandırın içinde kalan korlarla evin ısınmasını sağlamıştı. Ortada bulunan tandırın üstünü küçük masa şeklindeki tahta iskemle ile kapatmış, üzerini minderlerle bir güzel örtmüştü. Onun üzerine ise, iki düğmeli, beş dalgalı, şık görünümlü radyoyu yerleştirmiş onun da üzerine gaz lambasını koymuştu. Tandır gündüz yandığı için kardeşlerim de sıra sıra tandırın etrafında dizilmişlerdi. İçeriye girdiğimde aile halkı sevinçle bana sarılıp hasret giderdik.
Köyümüz etrafı sıra dağlarla çevrili, ortasın da küçük bir tepe üstüne yerleşmişti. Bir gün öncesinde köye müthiş bir kar yağmış köyü adeta beyaza boyamıştı. Dolaysıyla tek kara parçası görmek mümkün değildi.
Komşumuz Hasan amcanın oğlu Turgay ile yine komşumuz Mustafa amca ile oğlu Rıfat yakacak temin etmek için ormana gitmişlerdi. Aileleri merakla dönmelerini bekliyor ancak bir haber alamıyorlardı. İyice bastıran kar yağısı nedeniyle herkesi endişe kaplamıştı.
Babam içeri girip biraz ısındıktan sonra tekrar dışarı çıkıyor, ormana giden komşularımızın evlerine döndüğü haberini bekliyordu. Ancak tedirgin hali annemin dikkatinden kaçmamıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde yol yorgunluğu çocuk bedenime galip gelip beni uyutmuştu. Artık olanı biteni sabah öğrenecektim.
Ormandan gelen haberler kötüydü. O gece Mustafa amca ile ilkokuldan sınıf arkadaşım Turgay evlerine dönememişlerdi. Ormana odun toplamak üzere gündüz saatlerinde gitmişler, kar yağışı tipiye dönüşünce de yolarını kaybederek geceyi dağda geçirmişlerdi.
Ve öğlene doğru köye acı bir haber düşmüştü. Rıfat donmak üzere iken köye yakın bir yere kadar yürümüş ve kurtulmuş ancak iki komşumuz dağda donarak ölmüşlerdi. At üzerinde, kızaklı at arabalarıyla, yaya hemen herkes bu iki komşumuzu bulabilmek için seferber olmuş her yerde onları aramaya koyulmuşlardı.
Köy meydanında bekleşen kalabalığın arasında olup bitene anlam vermeye çalışıyordum. Köy odasına bir küçük bir adam edasıyla süzüldüm. Herkes çeşitli yorumlar yapıyorlardı. Kimisi ölmediklerini sadece kaybolduklarını söylüyorlardı. Kimisi yakında çıkar gelirler. Mustafa tecrübelidir, mutlaka soğuktan korunmak için bir şeyler yapmıştır diyorlardı. Kimisi ise artık çok geç olduğunu bu havaya hiçbir akciğerin karşı duramayıp donacağını kesin bir dille söylüyorlardı.
Köy odasının önüne gelen kızaklı atların burunlarından çıkan nefesler, adeta “tüm ümitler buraya kadar^” diyordu. Aygırların dizleri kan içinde kalmış, aşağıya doğru akan kan tırnaklara ulaşamadan donmuştu. Gün öğle vakti olsa da soğuk etkisini hiç azaltmamıştı.
Atların çektiği altı demir, üstü tahta kızak, yerdeki karlara sürtünmesi sonucu ince bir cızırtı çıkarmış, kızak birden duruvermişti. Sadece kızak mı? Bizim köyde sanki o an hayat durmuştu.
Kızağın arkasında boylu boyunca uzatılmış iki insan vücudu vardı. Bu bir gece öncesinde kaybolan komşularımızdı. Feryat figana karışmıştı. Manzara dayanılacak gibi değildi.
Turgay’ın donmuş cesedini gördüğümde Bozo emi beni köy odasından dışarı çıkarttı. Odaya ancak köyün büyükleri ve cenaze yakınları sığabiliyordu. Pencereye yapışıp içeride cansız bir şekilde yatan sınıf arkadaşıma bakıyordum. Ne kadar da yakışıklıydı. Simsiyah saçları hafif uzamış, gelişmiş kol pazuları giydiği elbiseden dışarı fırlamıştı. Tıpkı bir pehlivan gibiydi. Gencecik bedeni birazdan kalkıp yürüyecekmiş gibi taptaze duruyordu. Ellerinin içinde hırsla sıkılmış karlar hala vardı. Yeni çıkmış tüy bıyıkları buzlanmış olsa da fark ediliyordu.
O kış çok ağır geçmiş bizim köyden iki can almıştı. Tüm köy mateme bürünmüştü. O günden bugüne kadar birçok cenaze gördüm. Bizim köyde tüm köy olarak bu kadar üzüldüğümüz bir olay olmamıştı.
Ölüm haktı, Allah’ın emriydi. Ancak yoksulluk, yoksulluğun bulunamayan çaresizliği ve o çaresizliğin getirdiği ölüm acıyı daha çok büyütmüştü.
H. İbrahim ÇORAKLI
Maarif
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.