Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
19 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,5033
36,5855
2.911,48
Metrobüs’teki kalabalık kitabına konsantre olmasına engel oluyordu. Garip bir uğultu anlamsız bir yoğunluk içini bunaltmıştı, köprüden geçerken biraz manzaranın etkisi biraz da bu harika şehirde, İstanbul’da yaşıyor olmak düşüncesi ferahlattı ruhunu. Sonra Ece’yi düşündü; saçlarının dümdüz omuzlarına dökülmesi, simsiyah ve parlak olması, yüzündeki aydınlığı ortaya çıkarıyor, kara gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Ece’nin güzelliğine hayrandı ama bilmiş tavırlarına anlam veremiyordu. Sanki dünyadaki her şeyi biliyor, her şeyden haberi varmış gibi kimseye söz hakkı bırakmadan hep o konuşmak istiyordu.
“Varlıklı ailesi onu biraz şımartıyor” diye düşündü. Ece’ye ilgisini hiçbir şey engelleyemiyor, her fırsatta onu görmeye gidiyor bazen görüyor bazen hayal kırıklığıyla eve dönüyordu. Bugün bütün teslimatları yapacak, o harika spor ayakkabısından alacak ve Ece’yi görmeye gidecekti.
Air Force onu çok havalı yapacaktı. Belki de Ece ona çok harika göründüğünü söyleyecek, eve sırıtan bir yüzle dönecekti. Boğaz manzarasını hızla geçerken hayatının da çok hızlı ilerlediğini düşündü bir an. Bugün üçüncü teslimat işini yapacaktı, başarılı buluyordu yaptıklarını. Kazandığı parayla Air Force alıp Ece’ye daha iyi görünecekti. “Hızlı ama mutlu bir yaşamım olacak” diye mırıldandı kendi kendine. Biraz da onaylamak istiyordu kendini belki de… Çünkü aklından çıkmayan şeyler vardı:
“Giren bir daha çıkamaz”, “Polis baklava baronunun peşinde…”
Bunları düşünmemeye çalışıyordu ama düşündükçe içini bir korku kaplıyordu. Annesinin sözleri ise daha da düşündürüyordu onu;
Okuluna gidiyor derslerinde en iyi notları almak için bazen uykusundan vazgeçiyor, iyi olmak kalp kırmamak için ayrı bir özen gösteriyordu. Baklava karteline girmesi iyi para kazanmak içindi ama yasaklı bir iş yapıyordu; sadece bu kısmı korkutuyordu onu. Bu düşüncelerden kurtulmak için Ece’nin saçlarını, gözlerini hayal etti; çok güzeldi. Onu bugün görecekti, içi kıpır kıpır oluyordu. Söğütlüçeşme’den geçmiş, Kadıköy’e gelmişti Metrobüs. Hemen indi hızlıca adreslere yöneldi. Hepsi de Kadıköy olduğu için bir kez daha şükretti. Okulu asmıştı ama Ece’ye gidebilecekti. Teslimat adresleri birbirine çok yakın yerlerdi. Ajan Yerfıstığı’nı içinden kutladı.
Teslimatlar bittiğinde Bahariye’ye yürümesi gerekiyordu. Yokuşu tırmandı, aptal Boğa Heykelini geçti. Bu heykelin aptalca olduğunu düşünüyordu. Çünkü Kadıköy’le hiçbir ilgisi yoktu. Heykelin Madrid’de olması gerektiğini düşünürken bu kez de yerine koyacak bir heykel olmadığı için aptalca buldu eleştirisini. “Bir bildikleri vardır” diye birçok insanın yaptığı gibi yöneticilere bıraktı bu işi. Bazen televizyonda görüyordu yapılan heykelleri ve tartışmaları birileri yapıyor birileri kınıyordu. Çoğu zaman anlam veremezdi bu tartışmaya, çünkü “basit bir heykel işte keşke daha iyi para kazanıp daha iyi yaşamayı tartışsalar” diye hayıflanırdı her seferinde.
Hızlıca geçti faydasız Boğa Heykelini. Bahariye Caddesi’ndeki bir pasajdan alacaktı Air Force’u hemen oraya yöneldi. İşte, vitrinde canlı, dinamik bembeyaz duruyordu, içeri girip selam verdikten sonra;
–Air Force 41 numara beyaz, bakabilir miyim lütfen,
derken sesinin titrediğini fark etti. Yanaklarının kızardığını anladı ama sakin durmaya çalıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Kutuyu önüne getirdiğinde tezgahtar çocuğun sinsi bir tebessümle ona baktığını gördü. Dikkatle izledi tezgahtar çocuğun ayakkabıyı kutudan çıkarmasını. Beklerken neredeyse bir yüzyıl geçti gözlerinden ayaklarına doğru. Sonunda ayakkabıları giydi, bu güzel iki çift spor ayakkabının onu çıkardığı yere hayret etti. Ayakkabının onu çıkardığı yer inanılmaz güzeldi, bulutların üstünde gibi hissetti kendini, beyaz tabanlı ayakkabı bulutlarda kendi izini bırakıyordu adeta.
-Tamamdır dedi.
Eski tozlu ayakkabılarını kutuya koymak istedi tezgahtar çocuk.
– Ben koyarım lütfen,
diye kibarlık gösterince sinsi tebessümünden dolayı onu suçladığı için haksızlık ettiğini düşündü. Önemi yoktu ama bir tatsızlık olmamış annesinin sözünden çıkmamıştı. Kasaya yöneldi elinde kırmızı kutuyla. Kasanın yanındaki sepetin içinde indirimde olan sırt çantasını gördü. “Ürünleri bunda taşımak daha kolay ve güvenli olur” diye onu da aldı. Kasada ödeme yaptıktan sonra mağazadan dışarı pasajdan bahariye caddesine çıktı. Artık o Can değil bir yıldızdı. Ayakkabının rahatlığı boğazının bileğini kavraması her şey çok harikaydı. Neredeyse koşarak Moda Kız Lisesi’ne gitti. Ece’nin çıkmasına dakikalar vardı. Kalbi yine jet motoru gibi gümlüyordu. “Sakin ol lütfen” dedi ama dili damağına yapışıyordu. Ödü patladı Ece geldiğinde konuşamayacak diye. Ece kapıda göründüğünde dizlerinin bağı çözülüp yere düşecek sandı kendini. Ne kadar güzeldi. Yine şen şakrak arkadaşlarını güldürüyordu. Kafasını çevirdiğinde Can’ı görünce bağırdı,
Diğer kızlar birbirlerine Can’ı gösterip kıkırdıyorlardı, yanakları yine ateş gibi olmuştu ama aldırmadan,
Ergen sesi sanki gök kubbede yankılanıp onu bir kez daha utandırmak ister bir tonda çıkmıştı; ona da aldırmadı. Ece vardı çünkü, her şey onun içindi. Ece yanına geldi.
Yutkunurken konuşmayı unuttuğunu düşündü bir an ama çabuk toparlayıp cevapladı.
Ece ona gözlerini devirerek bakınca bir hoş oldu Can.
Can:
– Bir şeyler içeriz diye düşündüm ne dersin
Ece;
– Tamam ama çok vaktim yok yarın iki sınavım var uzun kalamam.
Ece’nin arkadaşları hala uzaktan onlara bakıp kıkırdıyorlardı. Sinir oluyordu bu kızlara ama onlara da aldırmadı.
Köşedeki kafeye gidip içeceklerini söylediler. Can, Ece’nin gözlerinin içine bakıyordu. Ece bundan rahatsız olmuş gibiydi.
Ece:
Baklava Karteline girdiğini fıstıklı cevizli tatlı ballı harika tatlıların gizli teslimatlarını yaptığını böbürlenerek anlatmak istedi ama yapamazdı.
Diyerek geçiştirdi; Ece’yi de içindeki anlatma istediğini de…
Ece ise dertlenerek,
Can:
derken büyük bir laf ettiğini düşündü ama bozuntuya vermedi.
Ece:
Can:
-Göreceksin umarım o günlerde yüzünü görebilirim.
Geleceği de garantiye almak istediğini açık ettiğini düşünerek tereddüt taşıyan ifadesini örtbas etmek için içeceğinden bir yudum aldı Can.
Ece umursamaz bir tavırla “tabi tabi” dedi ve saatinde baktı.
Can:
Hayal kırıklığıyla masadan kalkarken ayakkabılarını fark etmediğini düşünüp içerlemişti ki,
Ece:
Can bunu duyduğunda bütün dişleri ortada sırıttığını Ece’nin kahkahasıyla anladı. Ece “Çok tatlısın hadi görüşürüz hoşça kal” diyerek uzaklaştı.
Arkasından bakarken “Bir kuş uçup gidiyor, göklere yükseliyor” gibi hissetti. Garsonun gıcık sesiyle kendine geldi.
–Oturuyor musun gidiyor musun?
Garson sorarken bir yandan daboş bardakları alıyordu.
Can, “Gidiyorum” dedi ve kafeden çıktı.
Bahariye Caddesi’nden aşağıya doğru yürürken neredeyse bütün sokak satıcılarının yanına uğradı, onları selamladı, hayırlı işler diledi. Çok ama çok mutluydu. Yaşayarak öğreneceği şeylerden biri de mutluluğun bedeliydi.
Muammer GECE
Her Hakkı Saklıdır ©
Bu sitede yer alan tüm yazılar telif hakkıyla korunmaktadır.
Yazarın yukarıdaki yazısı dahil www.theanatoliapost.com web sitesinde çıkan tüm yazıları, hikaye ve öyküleri, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi-belge,marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları yazara aittir.
Yazarın www.theanatoliapost.com web sitesinde ve yine sitenin diğer tüm sosyal mecralarında (Facebook, Twitter, İnstagram vb.) yer alan yazılarının çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, yazarın önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu sitede yazara ait olan tüm hikayeler, öyküler ve her konudaki makaleler, yazarın yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.
Elma şekeri
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.