Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milyonlarca vatandaşımız ana dilini konuştu diye ötelendi

BEĞENDİM

ABONE OL

News

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye’de yaptığı konuşmada, “İrticacı, takunyalı, cemaatçi, laik-anti laik diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Sırf anasının dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi. Bedelini demokrasimiz ödüyor” ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’ne katıldı. Konuşmasına İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ve ekibine teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şöyle konuştu:

“Biz milleti olarak nice büyük devletler kurduk. Tarihte kurduğumuz devletlerin iki taşıyıcı sütunu oldu. ilki adalet diğeri de merhametti. Aynı durumun bugün de geçerlidir. Türkiye’nin hukuk devleti, medeniyetimiz de merhamet medeniyetidir. Devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa yaptığımız hizmetin anlamı olmaz. Devlet ile millet arasında duvarlar ören devlet ile milleti farklı yere yerleştiren elitist zihniyetin ülkemize büyük zararları oldu. Devlet vatandaşlarının bir kısmını tehdit kaynağı gördü.

“SIRF ANASININ DİLİNİ KONUŞTU DİYE…”

İrticacı, takunyalı, cemaatçi, laik-anti laik diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Sırf anasının dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi. Bedelini demokrasimiz ödüyor. Devletimiz ve milletimiz ödedi. Vatandaşına üstten bakan, vatandaşların bir kısmını tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet, milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır.

“HALKTAN KOPUK İDARECİ PROFİLİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR”

Bulunduğunuz makam devletin sadece otoritesini, gücünü değil, aynı zamanda kerim vasfını da göstermeniz gerekiyor. Atandığınız her yerde devletin merhametli, adaletli, gülümseyen yüzü, müşvik eli olmanızı sizlerden özellikle bekliyorum. Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘devlet nerede?’ dedirtmeyeceksiniz. İhtiyacı olan vatandaşın gelip sizi bulmasını da beklemeyeceksiniz. Siz gidip benim mağdur vatandaşımı bulacaksınız.

İhtiyaç sahiplerini bulup derdi ile hemdert olacak, hemhal olacaksınız. Vatandaşın şikayetlerine kapınızı 24 saat açık tutacaksınız. Kibir asla sizin semtinize uğramayacak. İnsanımızı devletinden soğutacak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız. Halktan kopuk, sokaktan kopuk, ilçesindeki esnaftan, iş adamından, köylüden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur. Yeri gelecek odunu kömürü kamyona doldurup kimin yoksa onlara bunu siz götüreceksiniz. Arayıp bulup götüreceksiniz. Sorumluluğundaki personeli ezen idarecilere de tolerans göstermeyiz.

Tüm başarılılarımızı milletimize kulak verdiğimiz için elde ettik. Bizim yönetim anlayışımıza göre mevcudu korumak gerilemek demektir. Dünyadaki baş döndürücü dönüşüm eskiye göre daha çok çalışmamızı, kayıp onlarca seneyi telafi etmeyi kaçınılmaz kılıyor. Sizlerin özellikle yerel çaptaki vizyoner projeleri Türkiye’nin hızlı kalkınmasını hızlandıracaktır. Görev yerinizdeki kişileri aileniz olarak kabul edecek, emanete sıkı sıkıya sahip çıkacaksınız. Çalışma arkadaşlarınıza örnek olacak, onları motive ederek, varsa sorunları çözerek vatandaşa hizmet götürülmesini siz temin edeceksiniz.”