Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
13 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,3818
36,4964
2.879,95
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kanal D ve CNN TÜRK ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yüz yüze eğitim için pazartesi gününe işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afgan göçmenlerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Herkes şunu bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. Bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz, adımımızı da ona göre atıyoruz” dedi. THK’nın devletin bir kurumu olmadığını belirten Erdoğan, “THK yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak hepsini çürümeye terk etmişler.” açıklamasında bulundu.
Son zamanlardaki sel ve yangınlardan dolayı yoğun bir gündem yaşandığını belirten Erdoğan, “Bu ara yangınla uğraşırken bir diğer taraftan da sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu sel felaketinde de şu an itibarıyla 1 kaybımız var ama henüz aranmakta olan başka vatandaşlarımız da var. Fakat binalardaki zemin yüksekliği bakıyorsunuz 2 kat, bazı yerlerde 3 katı buluyor, böyle bir felaket. Ne Dereli’deki felaket, ne Rize-Artvin’deki felaket. Bugün Bartın’da, Sinop’ta ve Kastamonu’da olan, onları da aşmış durumda. Bütün bakan arkadaşlarımız, AFAD hepsi şu anda oradalar ve kurumlarımız ile birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar.” ifadelerini kullandı.
Programa gelmeden önce felaket bölgesindeki bakanlarla görüştüğünü dile getiren Erdoğan, “Oralardan ayrılmayacaksınız dedik. Çatı katından ve damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel bölgesindeki vatandaşlara “Tüm vatandaşlarıma bir şey hatırlatmak istiyorum. Darda, zorda kalmadıkça ulaşıma adeta kapalı sayılabilecek kara yollarını da tercih etmeyin. Çünkü her an heyelan olabilir, her an o yollardan geçerken bu heyelanlar ile birlikte Allah göstermesin trafik tıkanıklığının ötesinde tehditler olabilir. Bu tehditlerin içerisinde tabi ki can güvenliği olayı var. Onun için nereden yol veriyorlarsa oralardan gitmek en isabetli olacaktır.” diye seslendi.
Orman yangınlarına ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, orman yangınlarının ciddi manada kontrol altına alındığını söyledi. Canlı yayın öncesi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yapılan çalışmaların son durumu hakkında görüştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bekir Bey ile görüştüm, büyük oranda kontrol altına alındığını söyledi. Sadece ‘Bugün Burdur-Bucak’ta yeni bir yangın olayı çıktı ama kontrolümüzün altındadır’ dedi. Araç gereç noktasında gerek uçaklarla gerek helikopterlerle gerek bütün itfaiye araçlarımızla, arazözlerle hakikaten farklı bir güce eriştik ve bu gücümüz yangın söndürmedeki başarı oranımızı da ciddi manada artırdı. Helikopterlerimiz çok çok büyük fonksiyon icra ettiler. Uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler, ediyorlar. Çok kısa zamanda denizlerden suyu alıp yine kısa zamanda söndürme alanına gidebiliyorlar, helikopterlerimiz hakeza öyle. Burada Türkiye iyi bir yere ulaştı ve bunu arttırarak devam edeceğiz. Birilerinin dediği gibi ‘Ne helikopter gördük, ne uçak gördük’ değil, öyle bir şey yok. Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor, onlarca helikopter dolaşıyor, aynı şekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortiler bakıyorsunuz çok çok fazla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin tüm bunları görmediğini ifade etti.
Yangınların çıkış sebebine ilişkin çok çeşitli iddiaların ortaya atıldığı ve terör örgütlerinin işi olabileceği yönünde yorumların yapıldığı anımsatılan Erdoğan, “Şunu çok rahat söyleyebiliriz, elbette yangınların çıkış nedeni olarak bütün ihtimaller üzerinde çıkış anından itibaren durduk ve bunların polisiye olarak araştırmaları yapıldı. Polis teşkilatımızın yaptığı araştırmaların dışında özellikle bütün teşkilatımızın oralardaki faaliyetleriyle acaba buralarda böyle bir şey var mı yok mu bunların araştırmaları yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Yürüyen soruşturmalarda gözaltına alınanların ve tutuklananların olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlarla beraber aldığımız istihbaratlar var. Yani Milli İstihbarat Teşkilatımızın verdiği bilgiler var, emniyet istihbaratın verdiği bu noktada bilgiler var ama şunu biliyoruz ki bunlar arasında ailesinde terör örgütü iltisaklı kişiler de var.” dedi.
Terör örgütünün sicilinde geçmişte orman yangınları olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Geçen yıl biliyorsunuz Hatay’da bunları yaşadık. Hatay’da yaşadıklarımızın içinde nitekim teröristler de çıktı. ‘Hayatını kaybeden vatandaşlarımızdan yanan ormanlarımıza, bal yapan arısından uçan kuşuna, can havliyle buzağısını doğurduktan sonra telef olan ineğine kadar yitirdiğimiz her bir canın hesabını soracağız’ dedik.” ifadelerini kullandı.
Manavgat’taki yangının ardından bölgeye gittiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Kalemli köyüne gittiğimde oradaki yaşlı bir amcanın ağlayışı çok anlamlıydı. ‘Benim buzağım, ineğim bunlar şimdi yok. Yandı, telef oldu’ dedi. Amca hiç merak etme biz ‘onların hepsini halledeceğiz’ dedim. ‘Peki, nasıl edeceksiniz benim traktörüm de yandı’ dedi. ‘Onu da halledeceğiz’ dedim. ‘Benim bir tane traktörüm, hem buzağımdı hem ineğimdi’ dedi. Başladı orayla onu kıyas etmeye. Hemen bak şimdi bakanımı çağırıyorum, hemen iki üç gün içerisinde senin traktörün sıfır kilometre gelecek. ‘Gelecek mi’ dedi, gelecek dedim. Biz hemen üç dört gün içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanım traktörünü gönderdi. Ardından biri daha geldi, ‘Benim de yandı, hem de benim 2 tane yandı’ dedi. Onun 2 tane traktörünü de gönderdik. Fakat çok manidar bir şey oldu. Bir tanesi ‘Benim de yandı’ dedi, tamam dedim, seninkini de göndereceğiz. Biz gönderince o ne dese beğenirsiniz baktı ki 0 kilometre traktör, ‘Ben bunu almam. Traktörümü kullanabilirim daha. Ben onunla devam edeceğim, devletime teşekkür ediyorum. Ben bunu alamam’ dedi. Bizim milletimiz gerçekten farklı bir millet. Yani onu kendisine reva görmedi, ‘Yok, ben mevcut traktörümle çalışırım’ dedi.”
Erdoğan, devam eden soruşturmalarda ulaşılan neticeleri vatandaşlarla paylaşacaklarını kaydetti.
“Yangınla mücadele sürecinde nasıl bir kriz yönetimi sergilendiği” ve “yangına müdahalede yetersiz kalındığı yönündeki eleştirilere ilişkin görüşü” sorulan Erdoğan, “Ülkemiz yangınlarla mücadelede 2 asra yaklaşan kurumsal bir tecrübeye sahip. Bunun yanı sıra her türlü teknolojik altyapıya da sahip.” dedi.
Orman yangınlarıyla mücadelenin, Orman Genel Müdürlüğünce her yıl hazırlanan Yangın Eylem Planları kapsamında Yangın Yönetim Merkezi’nden sevk ve idare edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 19 yılda yangınlarla mücadele kapsamında kara ve hava araçlarını yenilediklerini, sayılarını artırdıklarını aktardı.
Karada yangınla mücadelede çok önemli yere sahip olan arazöz sayısını yüzde 70 artırarak, 1078’e çıkardıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Araç parkında olmayan ve su ikmal araçlarından 281 tane daha aldık. Yangınlara anında müdahale için 2 bin 270 ilk müdahale aracı aldık. İş makinesi parkımızı yüzde 125 büyüterek 682’ye çıkardık. Yangınla mücadele hava filomuzu ise çok daha verimli hale getirdik. Yangın söndürme uçaklarımızın su atma kapasitesi artırıldı. Burada tabii ki kiralama yollarına da gittik. Bunun yanında dost ülkelerden, sağ olsunlar ayrıca destekler geldi.” bilgisini verdi.
Ülke coğrafyasındaki yangınları söndürmede en önemli hava aracı olan helikopter sayısının 2002’de 18 olduğunu, bu rakamı bu yıl 39’a ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, yangınlar sırasında diğer ülkelerden gelen desteklerle helikopter sayısının daha da arttığına işaret etti. Erdoğan, “Hemen anında talep ettik, talep ettiğimiz ülkelerden sağ olsun hemen gönderen Azerbaycan gibi, İran gibi ülkeler oldu. Onların gönderdiği helikopterlerle helikopter sayımız ciddi manada arttı ve bu helikopterlerle de hakikaten çok ciddi işler gördük. Çünkü helikopterle, hazırladığımız helikopter havuzlarından su alabiliyorsunuz ve istediğiniz yere onlarla inebiliyorsunuz, bu avantajınız var.” diye konuştu.
Uçakla her yerden su alınamadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Uçakla ancak denizlerden alıyorsunuz ama süresi çok iyi. Bakıyorsunuz 10 saniyede hemen dalıyor suyunu alıyor ve hemen yangın alanına suyunu boşaltıyor. O da yine kısa bir süre, uzun sürmüyor, çok kısa sürede iş görüyor. Bunlardan, örneğin Rusya’dan 3 tane aldık bu süreç içerisinde. Şimdi belki önümüzdeki yıl daha farklı bazı düşüncelerimiz var. Belki onun üzerinde ayrıca duracağız. Örneğin diyelim ki önümüzdeki yıl belki kendimizi ait uçağımızı satın alacağız ve bunları satın almak suretiyle bunların içinde çok amaçlı olanlar da var. Onlar üzerinde görüşmelerimizi arkadaşlarımız yürütecekler ve bunlarla beraber de biz itfaiye noktasındaki ekibimizi, filomuzu çok daha güçlü hale getirmiş olacağız.”
Türkiye’nin şu anda dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bakın Amerika’da, Kanada’da, Rusya’daki, Rusya bu noktada çok güçlü ekipmanlara sahip, fakat bakın birçok yeri şu anda hala çözemediler, halledemediler böyle sıkıntılar yaşanıyor. Yangınlarda ilk defa kullanmaya başladığımız insansız hava araçları sayesinde ilk müdahale süremizi de 12 dakikaya indirdik. Bu yıl yangın destek sistemini de devreye aldık, bu da bize ayrı bir güç kattı. Bu sayede yangının şiddetini, yönünü, risk altında olan yerleşim yerleri ve sanayi tesislerinin durumunu saniyeler içinde hesaplayarak anlık çıktıları alabiliyoruz. Örneğin termik santraller bizim için en büyük felaket noktalarıydı. Termik santrallerde olaya müdahale imkanını çok süratle yakaladık. Hem etrafını açmak suretiyle oradaki yangını söndürmeyi rahatladık hem de oradaki personeli boşaltma noktasında attığımız adımlar takdire şayandı.”
Öncelikle daha ilk gün hemen zarar tespit komisyonlarını devreye soktuk. Çalışmalarla birlikte zarar tespiti başlarken durumu çok kritik olan vatandaşlarımıza hemen orada ilk gün inşaatına başlattı. Bizim programımız bir ay içerisinde inşaatların başlatılmasıyla talimatın verilmesiydi. TOKİ süratle harekete geçiyor. Bunu bir ay içerisinde inşaatlarımıza başlayacağız. Hedef 1 yıl içerisinde bu inşaatları bitirmek. Süratle her bölge nerede yangın olduysa oralarda bu adımlarımızı atıyoruz ve birinci yılın sonunda da inşallah konutların teslimine başlayacağız. Ahırlı evler ya da ahırlarla beraber yapılacak evler onların da planlamasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yaptı. 50 milyon ayrılmış vaziyette. Ben kiraya çıkabilirim, ben ev bulabilirim talepleri varsa kirasını vermek süratiyle çıkabilirler.
Anayasanın 169. maddesi çok net. Kesinlikle yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir. Bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık da yapılamaz. Bizim 19 yıllık iktidar dönemimizde yapmış olduğumuz ağaç dikimi 5.5 milyar. Bu alanlar en verimli şekilde ağaçlandırılacak. İktidara geldiğimiz günden beri orman varlığımızı arttırmaya yönelik çalışmalarımız yeşil vatanımıza önem verdiğimizi ispatlıyor. Türkiye 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler sıralamasında dünyada 46’ncı sıradayken 2020 yılında 27’nci sıraya yükseldi. Türkiye Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülkeler arasında birinci. 11 Kasım’ı milli ağaçlandırma günü ilan ettik. Milyonlarca fidanı öğrencilerimizle beraber toprakla buluşturuyoruz. Yeni orman alanları oluşturduk. Bunlara aynı şekilde devam edeceğiz.
Çok acık net konuşmam lazım. THK devletin bir kurumu değildir. Nasıl çeşitli vakıflar, dernekler varsa THK bunlardan bir tanesi. THK’nın elindeki uçaklara dair tartışma yeni bir tartışma da değil. Birkaç yıl önce kurumun elindeki uçakların yetersiz olduğunu söylemiştim. Türk Hava Kurumu yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak hepsini adeta çürümeye terk etmişler. Uçakların bakımını yaptırmayan kurumun eski yöneticileri.
Bakanlık dediğiniz zaman çok büyük işler yapan anlamına gelmez. Önemli olan kurumların güçlü olması. AFAD adeta bir bakanlık gibi çalışır halde. Yönetim, ekip güçlü olduğu zaman AFAD ile çok şeyleri yapabiliyorsunuz. Afetlerde AFAD daha güçlü bir şekilde devam edecek.
Sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum ve Meclis’in açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışmanın yapılması gereğine inanıyorum. Dürüst, doğru bir şeyi düşüneceğiniz yerde maalesef bu yalan yanlış haberlerle vatandaşımız çok farklı yöne doğru evriliyor. Buna bizim müsaade etmememiz lazım. ABD’de Twitter olayı nelere vesile oldu. Türkiye’de ofisimiz var, Türkiye’de senin ofisin yok. Ofis açacaksın açmadığınız zaman bedelini ödeyeceksin.
Hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kişilere iftira, hakaret edilmesine, milli-manevi değerlere küfredilmesine, ayaklanma çağrıları yapılmasına müsaade etmeyiz, yargı sistemimiz de müsaade etmez. İtibar suikastı, hedef gösterme, ne ararsan bunlarda var. Planlı, programlı olduğu çok bariz olan bu tür kampanyalarla halkımız tahrik edilmeye çalışılıyor. Adı üzerinde Ekşi Sözlük. Baya ekşi.
Her şeyden önce biz biliyorsunuz göçmenlerle ilgili en önemli adımı birinci derecede Suriye’de attık. Gerek İran kapısından gerek Irak’tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz. Buralarda yükselen duvarlar bu düzensiz göçün ülkemize girmesini engellemek için. Çok da fazla kalmadı tamamiyle sınırlarımız bu surlarla bu duvarlarla örülüyor. Tabii bu son gelişmelerle gerçekten Afgan halkının içine düştüğü durum çok çok sıkıntılı bir durum. Taliban ile yaşadıkları süreç çok sıkıntılı.Taliban’la bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki ben bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Afganistan’da bizim kendi soydaşlarımız durumunda olanlar var. Bütün bunlarla birlikte bazı adımları atıp yanımıza kimleri alabiliriz, onların çalışmasını yapıyoruz. Yakalanan Afgan düzensiz göçmenlerin önemli bölümü yetkili kurumlarımız tarafından tekrar Afganistan’a sınır dışı ediliyor. Herkes şunu bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. Bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz, adımımızı da ona göre atıyoruz. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde, sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil. Katar ile bu akşam görüşmem oldu, Taliban’ın attığı adımları nerede durdurabiliriz, nerede sulha yönelik bir adım atarız…
Bir devletin görevi nedir vatandaşının sağlığını korumaktır. Şu anda dünyada bizim sağlık oluşumunda ulaştığımız noktaya benim diyen ülkeler ulaşamamıştır. Salgınla mücadelede en güçlü silahımız aşı. Biz toplumumuzun tamamını aşılanmasını istiyoruz. Tüm dünya Kovid denilen hastalığa odaklanmış, bununla mücadele ediyor. Herkes gibi kendi aşımızı TURKOVAC olarak geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Neticeler şu ana kadar gayet güzel. Herhalde müjdeyi yıl dolmadan alacağız. Aşısızlar daha fazla hasta oluyor ve ağır geçiriyor. Tüm vatandaşlarımızı ben Cumhurbaşkanları olarak aşı olmaya davet ediyorum
Müjdeyi yeni Milli Eğitim Bakanı’ndan alacaksınız. Pazartesi günü Kabine Toplantısı’nda bu konuyu ele alacağız. Yüz yüze eğitime geçebilmek temennimiz. Mahmut Bey; gerçekten ‘okullarımızı açalım’ diyorsa, Kabine olarak bu işe ikna olursak ‘Hayırlı olsun’ deriz.
Son çalışmayı dün yaptık. Bu arada işin adeta koordinasyonunu yürüten arkadaşımız bütün son bilgileri dün heyetimizden aldı ve tekrar üzerinde çalışmasını yapacak. Son bir sunum daha yapacak heyetimize. Bu arada bize Cumhur İttifakı’nın bir diğer tarafı olarak MHP işin başında hazırlıklarını getirmişti. Bu hazırlık da heyetimiz tarafından çalışıldı. Bu çalışmamızı da nihayete erdirdikten sonra ben Devlet Bey’le tekrar konuşacağım veya Devlet Bey’e bu hazırlığımızı takdim edip istiyorum ki bu çalışmamızı çok daha güzel bir noktaya taşıyalım. Meclis’in açılmasından önce adeta bu hazırlığı bitirme noktasına getirelim.
Muhalefet partilerinden ele alınıp değerlendirebilecek bir çalışma görmedik.
Salgın boyunca sürekli destek paketleri açıkladık. Dünyada sürmekte olan siyasi ve ekonomik dönüşümü bu salgın olumsuz etkiledi. Ekonomik daralma bu etkilerden biridir. Türkiye ekonomide aldığı hızlı tedbirlerle bu süreci kontrollü şekilde yürüttü. 2020 yılını yüzde 1.8 büyümeyle kapatarak çok önemli bir başarıyı ortaya koyduk.
Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7’lik büyüme yılın tamamını gayet iyi bir seviyede kapatacağımızı habercisidir. Gezi Olayları’ndan beri yaşadığımız her hadisede ekonomimize hedef alındığı halde biz bu neticeyi elde ettik. Salgın şartlarına rağmen yıllık ihracatımızın tüm zamanların rekorlarını kırarak 200 milyar dolar eşiğini aşmış olması çok önemli.
Her ne kadar orman yangınları canımızı acıtmış olsa da turizmdeki ivmeyi sürdürmekte kararlıyız. Devlet olarak bugüne kadar doğrudan yardımlar, hibeler, destekler, teşvikler, ertelemeler yoluyla her kesimden insanımıza 700 milyar liraya yakın kaynak aktardık. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç sahibi her kesimin yanında yer almayı sürdüreceğiz.
Son işsizlik rakamları geldi. Bu rakamlarda da ülkemiz yaklaşık 2-2.5 puan daha düştü. Türkiye işsizlikte de şu anda olumlu istikamette ilerliyor.
Fındık alım fiyatımız yüzde 50 sağlam iç esasına göre, Giresun kalite fındık için kilogram başına 27 lira, Levant kalite fındık için ise kilogram başına 26,5 liradır. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacaktır. Çiftçilerimize alan bazlı mazot ve gübre desteğini de kilogramda 2 lira olarak veriyoruz. TMO’nun fındık alım fiyatı) Nihai olarak fındık fiyatları kilogramda 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleşiyor.
Şiddetli yağış Karadeniz’de sel ve heyelana neden oldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.