Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Mahmud Abbas tepkisi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması’nda konuştu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı siyasi partiler diyorlar ki ‘Hükümet Filistin Başkanını Türkiye’ye davet etsin ve Parlamentoda konuştursun.’ Size davet etmediğimizi kim söylüyor? Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik gelmedi. Bekliyoruz bakalım gelebilecek mi?” diye sordu

Rize’de Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

2017 yılındaki ziyaretimizde karşılaştığımız manzara bizleri çok üzmüştü. Çocukluğumuzun o temiz Ayder’i gitmiş yerine derme çatma yapılarla, suları, doğası çöple kirlenmiş bir Ayder gelmişti.

Vatandaşımızın, buraya gelen yerli yabancı misafirlerimizin şikayetlerini dinledik. Ayder’i doğal koruma projemizle şanına yakışır bir hale getireceğiz, hamdolsun sözümüzü tuttuk. Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi’ni tamamladık.

“AYDER’İ ESKİ İHTİŞAMINA KAVUŞTURDUK”

Güncel rakamla 2 milyar 667 milyar lirayı bulan yatırımla Ayder’i eski ihtişamına güzelliğine kavuşturduk. Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkanlarının anahtarlarını teslim ettik sel felaketinin yaralarını sarma sözünü tutmanın bahtiyarlığını yaşadık.

Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanan olayları siz de takip ediyorsunuz. Millet olarak her gün bölgemizde patlak veren yeni bir krizle uyanıyoruz. Rusya ve Ukrayna Karadeniz’den iki komşumuz. Bu savaş maalesef 2,5 yıldır devam ediyor.

Binlerce, on binlerce insan öldü. Şehirler yıkıldı, çocuklar yetim kaldı. Batılı savaş baronları dışında bu kan deryasından karlı çıkan olmadı. Biz barışın ve istikrarın tesisi için çalışıyoruz. İki komşumuz arasında hakkaniyetli davranarak bu ateşin Karadeniz’e sirayet etmesine engel olduk. Bizi eleştirenler, bize laf edenler, hatta Türkiye’yi kışkırtanlar şimdi hakkımızı teslim ediyorlar.

“İNSANLIK ADINA BİZ UTANDIK”

7 Ekim’den beri Türkiye zulme karşı durarak insanlığın vicdanı oldu. Kimseden lafımızı esirgemeden kimin ne dediğine bakmadan Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için harekete geçtik. İnsani yardımlarda Gazze’ye en fazla yardım malzemesi gönderen ülkeyiz. İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları gündeme getirdik. Batı dünyası bu süreçte çok kötü sınav vardı. İsrail’in yanında yer aldılar. Önceki gün ABD Temsilciler Meclisi’ndeki o rezil sahneleri hep beraber seyrettik. Orada gördüklerimiz karşısında insanlık adına biz utandık.

“BÜYÜK BİR AKIL TUTULMASI”

Yemek kuyruğunda bekleyen insanları, çadırlarında uyurken vurulan çocukları, hastane kuvözlerinde öldürülen bebekleri düşündükçe gerçekten büyük bir mahcubiyet yaşadık. Netenyahu gibi birine kırmızı halı sermek, çok daha ileri gidip, yalanlarını elleri şişinceye kadar alkışlamak Amerika için büyük bir akıl tutulmasıdır. Ülkemden bazı siyasi partiler diyorlar ki, ‘şu anda hükümet Filistin Başkanını Türkiye’ye davet etsin, parlamentoda konuştursun’. Size bunu davet etmediğimizi kim söylüyor?

“ABBAS KUSURA BAKMASIN, BİZDEN ÖZÜR DİLEMESİ LAZIM”

Davet ettiğimiz halde gelmeyen sayın Abbas kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz bakalım gelebilecek mi? Gelir veya gelmez. Biz Filistinli kardeşlerimizin adına zaten söylenmesi gerekenleri her yerde dile getiriyoruz. Kalbinde zerre kadar insanlık olan hiç kimse böyle bir vicdansızlığı meşrulaştıramaz. Hortlatılmak istenen Haçlı zihniyeti tam olarak işte budur. Bir tarafta Temsilciler Meclisi’nde o Hitler müsveddesi gibi olanın konuşmasını alkışlayan var ama Temsilciler Meclisi’nin dışında binlerce insan bunları lanetliyor. 40 bin masum insanın katilini alkışlayanları gördükçe kendi geleceğimiz için de endişeleniyoruz. Yarın o kirli gözlerini Anadolu’ya dikmeyeceğini kim garanti edebilir?

“TÜRKİYE KENDİ KENDİNE YETER KONUMDA OLMAK ZORUNDADIR”

Bunun için her fırsatta Türkiye güçlü, caydırıcı olmak, kendi kendine yeter konumda olmak zorundadır diyoruz. Ekonomi, savunma, siyaset, turizm, güvenlik, tarımda ve diğer alanlarda tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşmak için koşturuyoruz. Verdiğimiz mücadelenin tek bir gayesi vardır; geçmişte muhannete muhtaç olmanın bedelini çok çekmişizdir. Maruz kaldığımız onca ihanet, sabotaja ve saldırıya rağmen her alanda önemli başarılara imza attık. Ekonomide yılda 5,5 oranında büyüme kaydettik, milli gelirimizi 1,1 trilyon doların üzerine taşıdık. Satın alma paritesine göre ülkemizi dünyada 11. sıraya çıkardık. İhracatımızı yaklaşık 256 milyar dolara yükselttik. Turist sayısını yaklaşık 57 milyona çıkararak büyük başarıya imza attık.

“EVLATLARIMIZA TERÖR TEHDİDİNİN OLMADIĞI BİR ÜLKE TESLİM ETMEKTE KARARLIYIZ”

Savunma sanayinde dışa bağımlılığımız tersine döndü, yüzde 20 seviyelerine indi. Artık birçok ihtiyacımızı kendimiz karşılıyor, yıllık 5,5 milyon dolardan fazla savunma ürünü ihracatı gerçekleştiriyoruz. Terör örgütlerinin mevcudiyetini sınırlarımız içinde önemli ölçüde bitirdik, sınırlarımız dışında teröristlere nefes aldırmıyoruz. Suriye sahasındaki güvenlik kuşağımızın eksik kalan yerleri vakti, saati geldiğinde inşallah tamamlayacağız. Evlatlarımıza terör tehdidinin olmadığı ülke teslim etmekte kararlıyız.

“POPÜLİZM TUZAĞINA DÜŞMEDEN PROGRAMIMIZI KARARLILIKLA UYGULAYACAĞIZ”

Geçen yıl uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Programı’n olumlu etkilerini görmeye başladık. Merkez Bankası rezervlerimiz görmediğimiz hızla artıyor. Risk primimiz 260 baz puanın altına düştü. Siyasi sebeplerle alındığımız gri listesinden çıktık. Derecelendirme kuruluşları hakkımızı teslim etmek zorunda kalıyor. Enflasyonun ateşi daha düşmeye başlayacak. 6 Şubat depremlerinin yaralarını son süratle sararken bütçe dengelerini iyileştiriyoruz. Mayıs ayı iş gücü verileri rekorlar kırdığımız 2023 senesi yıllık verilerinden daha iyi seviyelere geldi. İşsizlik yüzde 8,4 seviyesinde gerçekleşti. İnşallah popülizm tuzağına düşmeden programımızı kararlılıkla uygulayacağız.

Felaket tellallarına lütfen kulak asmayın. Birlik ve beraberliğimize kast edenlere lütfen prim vermeyin. Türkiye bu sürecin sonunda artık çok farklı bir ülke olacak. Türk ekonomisi bu dönemi atlattıktan sonra hedeflerine çok daha hızlı koşacak. Yarının Türkiyesi bugünden fersah fersah ileride olacak. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.