“Deprem üzerinden siyaset yapanlara yazıklar olsun”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Bu kadar insanın 100 bin 300 kişinin alın terine ve 110 bin metrekarede bu kadar alanı kapsayan afet alanından bahsediyoruz. Bunların üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara yazıklar olsun” dedi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AFAD Koordinasyon Merkezi’nde depremlere ilişkin son bilgileri açıklıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, açıklamalarında şunları kaydetti;

Bugün bir görüntü paylaşıldı. Tüm Tükiye’nin, dünyanın malumuydu o tren raylarındaki kırılmanın eğilmenin depremin şiddetinin ve depremden sonraki açığa çıkan enerjinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

“Sahadaki toplam görevli sayısı 103 bin 800’dür”

Bugün itibarıyla, özellikle sahada artçı depdremlerin sayısının 790 olduğunu görüyoruz. Hem içeriden hem de dışarıdan katkıyı vermeye devam ediyoruz. Toplam 21 bin 600 olmuş durumda. Yurt dışından gelen çalışmalar da bunun içerisinde. AFAD ekipleri ve diğer ekipler sahada ona ilaveten de yurt dışından gelen ekipler de sahada. Bugün 66 ülkenin arama kurtarma ekiplerini sahada görüyoruz. Güvenlik güçleri, Kızılay ve STK’lar, gönüllüler, sağlık ekipleri ile ilgili tüm bakanlıklarımızın sahadaki toplam görevli sayısı 103 bin 800’dür.

10 ilimizden Kilis, Gaziantep, Adana, Şanlıurfa ve Malatya’yı da buna dahil edebiliriz artık diğer geriye kalan illerimize göre biraz daha arama kurtarma faaliyetleri noktasında buradaki ekipleri diğer alanlara kaydırabilecek durumdayız.

“Geçici barınmada 1,1 milyon 60 bin kadar bir kapasite oluşturmuş durumdayız”

Barınma hizmetlerinde özellikle geçici barınmada 1,1 milyon 60 bin kadar bir kapasite oluşturmuş durumdayız. Afet bölgesinden dışarı çıkmak isteyen 1 milyon 60 bin kapasiteli farklı illerimizde kapasite oluşturuldu. İllerimizde dışarı gitmek isteyen vatandaşlarımızla ilgili adresler belirlendi bunlar il valilikleri talimatlandırıldı. Tahliye bölgeleri belirlendi. Şehirden ayrılmak isteyen vatandaşlarımız kendi illerindeki bu toplanma alanlarına başvurabilirler. Kendi imkanlarıyla veya biz afetzedelerimizi kendimiz tahliyesini ücretsiz olarak gerçekleştireceğiz.

Bugün itibarıyla 10 ilimiz ve afetten etkilenen tüm ilçelerimizde beslenme faaliyetlerinde tüm bu alanlara girmiş durumdayız. Artık köylere girmeye çalışıyoruz beslenme çerçevesinde. Ekmek üretimi veya dışarıdan getirilen ekmek de buna dahildir gıdalarda köyler de dahil erişmek istiyoruz. Ulaşılamayan yerler olursa kar ve tipi nedeniyle helikopterlerimizle de bu desteği vermeye başladık.

“Kapalı yolumuz yok”

Ulaştırmada lojistik anlamda sahayı etkileyecek sorunumuz yok. Kapalı yolumuz yok. Havalimanı ile ilgili bugün çok çirkin şekilde üzerinde sosyal medya üzerinden basit siyasi çıkar elde etme amaçlı çaba vardı. Hatay Havalimanı’nda da onarım çalışmaları devam ediyor. Henüz kapalı diğer tüm havalimanlarını kullanıyoruz.

Enerji ile ilgili doğal gaz ana iletim hatlarındaki sorunları çözmeye başladığımızı bugün akşam itibarıyla tüm bu arızalar giderilmiş durumda. Tüm afet bölgesine kontrollü şekilde doğal gaz vermeye başlıyor olacağız.

Akaryakıt konusunda Nurdağı’ndaki kapanmadan dolayı tüm tankerlerin bir şekilde ulaşamadığı sorununu yaşamıştık. Yol açıldıktan sonra da dünden itibarın hiç bir sorunumuz kalmadı.

Haberleşme alanında sabah itibarıyla operatörlerimizin bizden istediği elektrik ve elektrik olmadığı yerlerde kendilerine jeneratör temin ediyor olmamızdı. Bu iki ihtiyacı da tamamen karşılamış durumdayız. Haberleşmedeki sorunları çözmüş olacağız diye paylaşmıştık. Tüm operatörlerle birlikte detay çalışma yaptık bugün. Bu gece sabaha kadar da tekrar bu sorunu yaşamak istemiyoruz. Kökten çözümü ile ilgili sabaha kadar faaliyetler yürütülüyor.

Refakatsiz çocuklarla ilgili çalışmalarımız sürüyor.

Hastanelerle ilgili yine dün paylaşmıştım artık buralarda sahra hastanesi veya daha küçük hastaneler bunlar kurulmuş durumda. Hizmet devam etmekte. Kapasite olarak ciddi bir sorun yaşamıyoruz. Hatta hiç sorun yaşamıyoruz.

10 gemi, 50 uçak ve bu uçaklarla 305 sortinin yapıldığı, 72 helikopterle havadan faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Destek boyutunda vatandaşlarımıza acil ihtiyaçlarını giderme noktasında gerekli açıklamalar yapıldı. Hane başına 10 bin liralık bir destek veriyoruz. İhtiyaç ne olursa olsun bunun maddi boyutuna bakmadan Cumhurbaşkanımızın bize net talimatıdır. Tüm imkanlar seferber edilmiştir. 

“Deprem üzerinden siyaset yapanlara yazıklar olsun”

Çok büyük bir depremi yönetmeye çalışıyorken bizimle görüşmek isteyenleri bu kadar yoğunluğumuza rağmen sahada tek bir afetzedeyi mağdur etmeme adına gecemizi gündüzümü burada geçirmemize rağmen, tüm bilgileri tüm açıklığı ile paylaştık. Geldiler görüştük. Ne yapıyorsak karşılıklı paylaştık. O nezaket çerçevesinde de ayrıldılar. Ama bu ayrılanların buradan ayrıldıktan sonra ertesi gün çıkıp sahada bu kadar insanın 100 bin 300 kişinin alın terine ve bu kadar 110 bin metrekarede bu kadar alanı kapsayan afet alanından bahsediyoruz. Bunların üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara yazıklar olsun.

Milletimiz olanları görmekte. Çok ilginç iddialar var. Kendileri de bugün açıkladıkları için benim söylediğim birşey deği. İş makinaları yolda bekletilmekte, içeri alınmamakta diye sosyal medya üzerinden de yoğun bilgi kirliliği yapılması konusu, sosyal medyada yağmalama konusu, “havalimanını biz yapıyoruz kim tutuklarsa tutuklası”, son derece seviyesizce meydan okuma. Biz bu kadar emek verirken, dayanışma içinde olmamız gerektiğini her seferinde ifade etmeme rağmen, son derece dikkatli davranılmasına rağmen gidip son derece basitçe siyaset yapmak kadar çirkin bir olay olamaz.

Yok efendim yardımların kabul görmediği ile alakalı, bizim belediyemiz geldi havalimanını onardı, siz kimsiniz? Ne olduğunuzu zannediyoruzsunuz? 85 milyondan farkıl biri misiniz? Devletin yapamadığını bir tane belediye gelip yapacak. Birkaç araçla moloz toplayanlar havaalanı onarıyoruz diyor. Bu kadar mı acizleştiniz. Biz bunları zamanında gördük, Adana’da da gördük.

Hatay Havalimanı’nda hasar sonrası DHMİ onarım çalışmalarını başlatıyor. Zaten afet yönetiyoruz ve şunu söylüyoruz Türkiye’deki tüm kuruluşlar tamamının her türlü imkanlar devletin AFAD’ın koordinasyonunda afetzedenin hizmetindedir. Her imkan kullanılır. Şimdi OHAL ilan ediyoruz, hızlı hareket etmek zorundayız, dolayısıyla kimsenin nazıyla uğraşacak durumda değiliz. 

İskenderun Limanı’nda bir yangın var. Konteynerlerin bulunduğu alanda yangın. Yanıcı maddeler olduğu için yangın şiddetleniyor. Karadan ve havadan yangın söndürülmeye çalışılıyor. Bunlar ikincil afetlerdir. Deniz Kuveetlerimiz dahil deniz araçlarıyla ilgili kuruluşlar karadan müdahale ediyorlar. İtfaiye ekiplerimizi de buraya davet ediyoruz. Bir an önce bu yangın sönsün diye. Bunlardan sadece bir tanesi de İstanbul Belediyesi. Bunu davet eden de biziz, oraya alan da biziz. Bunun dışında zaten 40 araçla müdahale edilen bir yangındı. Bunların yarısından fazlası da Adana Orman Müdürlüğü’nün araçları. Orada aracın fotoğrafını çekip hem de drone ile çekip ondan sonra da biz yangını söndürdük diye meydan okuma. Bir zihniyet bu kadar ucuz olamaz.

Ülkede seçim olabilir fakat şu dönem siyaset yapma dönemi değildir. Birlik beraberlik ve afetzedelere ulaşma onları kurtarma dönemidir. Cumhurbaşkanımız liderliğinde zaten en güçlü olduğumuz alanlardan biri bu. Hep birlikte bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Eksikliklerin olmaması mümkün mü? Her bir bölgede binlerce enkazın olduğu yerden bahsediyorsunuz. Tüm gücümüzle buna müdahale ediyoruz. 04.17’de afet olmuştur hemen akabinde biz buradaydık. Gerek ulusal boyutta gerek uluslararası boyutta tüm kaynakları aktarmaya çalışıyoruz. Bunun üzerinden siyaset yapılmaz. Yapacağınız bir şey varsa sunarsınız biz de değerlendiririz. Her yaptığınız işi dronlarla fotoğraflayıp siyasi çıkar elde etmeye çalışırsanız milletimiz bunun bedelini ödetir size.

Dezenformasyonla ilgili bir şey varsa bunun gereğini yapacağız. Dolayısıyla ben bunları şiddetle kınıyorum. Bu tür tavırlar diyorlardı ya güzel hareketler diye çok çirkin yaklaşımlar ümit ediyorum ki bugün itibarıyla bunlar son bulur. Siyaset yapma zamanı değil birlik beraberlik, dayanışma zamanı.