En güzel günleri domuz yüzünden zehir oldu

Yaklaşık 30 yıldır Amerika’da yaşayan Işıl Barutçu Ulutaş’ın kızı Eda Ulutaş için düzenlediği kına gecesi “domuz eti” skandalına sahne oldu. Organizasyon öncesinde New Jersey Paramus’ta bulunan ünlü Yunan restoranın yetkililerine eğlencenin Türk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu bir gruba verileceği ve kesinlikle domuz eti istenmediği bildirilmesine rağmen 26 Haziran‘da gerçekleşen kına gecesinde domuz eti servis edildi. Konukların bu skandalı fark etmesinden sonra ise Eda ve Günay’ın en mutlu gecelerinden biri hem kendilerine hem de konuklarına zehir oldu             

Elif ÖZYILMAZ / The Anatolia Post- New York’ta yaşayan ve kendisi de restoran işletmeciliği yapan Işıl Barutçu Ulutaş, kızı Eda için 26 Haziran Pazar günü bir kına gecesi organizasyonu düzenlemek için aylardır kılı kırk yarıyordu. 

Gençlerin Ağustos ayında yapılacak düğününden önceki bu eğlencenin kusursuz olması için her şeyi en ince detayına kadar düşünen anne Barutçu, Türk ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu New Jersey Paramus’ta ünlü bir Yunan restoranında yapılan kına gecesinde tam bir şok yaşadı.

Aile, kına gecesi için görüşmeler sırasında hem sözlü hem de yazılı olarak domuz eti istemediklerini defalarca mekan sahibine bildirdi ve konu ile ilgili onayı da aldı. “Domuz eti olmayacak” maddesi kontrata da konuldu.

Domuz eti şaşkınlığı

Ve 26 Haziran gecesine gelindi… Gelin hazırlandı, Türkiye’den de gelenler dahil 80 konuk gençlerin mutluluğuna şahit olmak üzere mekanı doldurdu.

Bundan sonra yaşananları gelinin annesi Işıl Barutçu Ulutaş’tan dinleyelim:

“Kızımız Eda ve oğlumuz Günay’ın düğünleri öncesinde çok yakın aile üyeleri ile gençlerin arkadaşlarından oluşan bir grup ile kına gecesi düzenlemeye karar verdik. Bunun için görüşmeleri bizzat kızım yaptı. Konuklarımızın büyük çoğunluğu Müslüman olduğu için domuz eti istemediğimizi defalarca söyledik. Yazışmalarda da bu konuyu belirttik. Sözleşmeye de bu maddeyi koydurduk.”

Gecenin tüm ayrıntıları planlanmıştı. Ev sahipleri Patlıcan Rollatini, Somon, Tavuk Francese, Tavuk Parmesan ve Kızarmış Kaburgadan oluşan nefis ve leziz bir menü hazırlamıştı.

İçleri rahat bir şekilde eğlenmeye başlayan konuklar açık büfenin kurulması ile birlikte yemek yemeye başladı.

Ancak bir süre sonra konuklardan biri açık büfede yer alan yemeklerden birinin domuz eti olduğunu fark etti ve bunu Ulutaş’a söyledi. Bu arada diğer konuklar da durumun farkına vardı.

“En güzel gecemiz zehir oldu”

Işıl Hanım o andan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Hayatımda yaşadığım en zor anlardan biriydi. Domuz eti yemeyen ve yemek istemeyen konuklarımızın elimizde olmadan domuz eti yemesine neden olduk. Hemen mekanın sahibi ile görüşmek istediğimi söyledim. Ama karşımıza gelen kişi menüde domuz eti olduğunu iddia ediyordu. Menüyü görelim dedim. Getirdiği menünün kenarında bile “No pork“ yazıyordu. Yani ‘Domuz yok’. En az üç kişinin denetiminden geçen bir gecede böyle bir yanlışlık nasıl yapıldı anlamadık. O an konuklarımızın halini görmeniz lazımdı, istifra edenler mi dersiniz, kendini lavaboya atanlar, ağzındaki tükürenler mi dersiniz. Büyük bir keyifle başladığımız gece tam bir rezalete dönüştü. Hem de hiçbir dahlimiz olmadan. O andan itibaren ne bizde ne de konuklarımızda keyif kalmadı. Gece bir an önce bitse de gitsek demeye başladık ama zaman da geçmek bilmedi. Konuklarımızdan nasıl özür dileyeceğimizi, durumu nasıl telafi edeceğimizi bilemedik.” 

“Beklediğimiz sadece samimi bir özürdü ama dalga geçtiler”

“Ev sahibi olunca bütün soruların ve şikayetlerin de muhatabı biz olduk diyen” Ulutaş, mekanın sahibinden sadece samimi bir özür beklediklerini ama bu beklentinin tersine bir tavır ile karşılaştıklarını ifade etti. “Bize ‘et normalde içki ile pişirilir ama biz sizin yemeğinizi içki olmadan pişirdik, hata bu olur. Şimdi size paranızı iade etsek yediğiniz domuz etleri ne olacak ki’ gibi laflar ettiler. Biz de restoran işletmeciliği yapıyoruz hiçbir müşterimize böyle davranmadık” diyen Ulutaş, sırf bu kabul edilemez tavır nedeniyle dava açma hazırlığında olduklarını söyledi.

“Hakkımızı sonuna kadar arayacağız“

Işıl Barutçu Ulutaş “Gayet lüks ve tanınmış bir mekanda tüm detayları düşünerek hem çocuklarımızın hem konuklarımızın eğlenmesi, rahat etmesi için bir gece düzenledik. En mutlu gecelerimizden biri olması gereken anda kabul edilemez bir hatanın kurbanı olduk. Herkes kızımın kınasını ‘domuz eti yenen’ gece olarak hatırlayacak. Kızımın en mutlu olması gereken gecelerden birini bu şekilde rezil etmeye kimsenin hakkı yoktu. Bu durum bizim değil de Yahudi cemaatinden birinin başına gelseydi yer yerinden oynardı. Ezkaza Yahudi cemaatinden birine koşer olmayan bir yiyecek verseler bunu duymayan kalmazdı. Onlar da özür dileyip telefi etmek için ellerinden gelen her şeyi yapardı. Biz de hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu ciddiyetsizliği herkes duysun. Herkes işlerini ciddiyetle yapmadıklarını bilsin” dedi.