Erdoğan: Onların Demir Kubbe’si varsa bizim de Çelik Kubbe’miz olacak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Erdoğan TUSAŞ’ta “Onların ‘Demir Kubbe’si varsa bizim de ‘Çelik Kubbe’miz olacak. Bizde niye yok demeyeceğiz, bu süreçte uzun menzilli füze kabiliyetlerimizi de artıracağız” açıklamasını yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi (TUSAŞ) Merkez Yerleşkesi’nde T625 Gökbey Helikopteri Teslimat Töreni’nde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“23 Ekim’de TUSAŞ’a düzenlenen hain terör saldırısında şehit olan kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad mekanlarını cennet eylesin diyorum. Yaralanan 22 kardeşimizin çoğu taburcu edildi. Tedavileri süren 5 kardeşimize mevladan acil şifalar temenni ediyorum. Biz ilahi mesajda buyrulduğu üzere şehitlerin ölü olmadığına tüm kalbimizle inanıyoruz.

Şehitlerimizin yakınlarının vakar, sabır ve metanetini gördükçe nasıl asil bir milletin ferdi olduğumuzu çok daha iyi anlıyoruz. TUSAŞ çalışanlarımızın yaşadıkları terör saldırısına rağmen dik ve dirayetli duruşu her türlü takdirin üzerindedir. Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz diyerek TUSAŞ’ın siz kahramanlarına Cumhurbaşkanı olarak ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Buradaki her bir kardeşimin şehitlerimizden devraldığı emaneti layıkıyla taşıdıktan sonra inşallah gelecek nesillere çok daha güçlü şekilde devredileceğinden şüphe duymuyorum. Bu tür hain saldırılar terörle mücadelede yolumuzdan geri çeviremez, terör tehdidini kaynağında bertaraf etme noktasında asla rehavet içinde değiliz. Nerede ülkemize yönelik tehdit unsuru tespit edersek onu ortadan kaldırmaktan bizi kimse alıkoyamaz.

‘HER TÜRLÜ VASITAYI DEVREYE ALMAKTAN ÇEKİNMEYİZ’

Terörü sona erdirecek her türlü vasıtayı devreye almaktan da çekinmeyiz. Terörle mücadele konseptimiz sayesinde bölücü terör örgütüne çok ağır darbeler indirdik. Sınırlarımız ötesinde yuvalanan teröristlere nefes aldırmıyoruz. Pençe Kilit Harekatı ile Irak sınırlarımızın güvenliğini tahkim ediyoruz.

Terörün olmadığı bir ülke ve bölge hedefimize ulaşana kadar bu mücadeleyi çok boyutlu bir şekilde devam ettireceğiz. Terör baronlarının ve onları taşeron olarak kullanan patronlarının oyununa gelmeyeceğiz. 85 milyon birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde asırlardır olduğu gibi inşallah daha nice yüzyıllar boyunca bu topraklarda yan yana barış ve huzur içinde yaşayacağız.

‘BU ÇABALARIN NASIL AKAMETE UĞRATILDIĞINI HEPİMİZ ÇOK İYİ BİLİYORUZ’

TUSAŞ çalışanlarımızın bir konuda gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum. Bu tür kalleş eylemler bölücü örgütün son çırpınışıdır. Devletimiz katil sürülerinden de, bunların tasmasını elinde tutan ağababalarından da daha güçlüdür. Hepsinin hakkından gelecek, hepsini tepeleyecek kuvvet ve kudrete Allah’ın izniyle ziyadesiyle sahiptir.

Suriye ve Irak’taki terör yuvalarını bölücü alçakların başına geçirerek şehitlerimizin kanını yerde kullanmadık. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı sanayi hamlesinde, savunma sanayimiz de bulunmaktaydı. Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin gayretlerini bugün bile hatırlıyoruz. Bu çabaların birileri tarafından nasıl akamete uğratıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz.

Türkiye çok erken başladığı bu yarıştan maalesef kopartılmıştır. Savunma sanayi alanında ülkemiz neredeyse dışa bağımlı hale gelmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı dışa bağımlı olmayı acı şekilde tecrübe ettik. Halkımızın desteği ile kurulan silahlı kuvvetlerimizi güçlendirme vakıfları ile hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir. Merhum Erbakan hocamızın bu kurumların ülkemize kazandırılmasında emekleri olmuştur. Rahmetli Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde Savunma Sanayi Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı kuruldu.

Bundan sonra dışarıdan hazır alımlar, bütün bunların yerine ihtiyacımız olan ürünleri yerli ve milli imkanlarla geliştirmeye ağırlık verdik. Bunun müspet sonuçlarını gördük ve görüyoruz. Savunma sanayi yerlilik oranı bugün yüzde 80’leri geçti.

Bini aşkın proje ve 100 milyar dolarlık proje portföyü ile bu alanda kendi kendine yeten ülke konumuna geldik. Savunma sanayimiz 3500’ü aşkın firmasıyla en yüksek katkıyı veriyor. İnsansız hava aracında dünyanın açık ara en büyük üreticisiyiz. Dünya genelindeki SİHA satışlarının yüzde 65’ini TUSAŞ’ın aralarında olduğu Türk şirketleri gerçekleştirdi.

‘UZUN MENZİLLİ FÜZE KABİLİYETLERİNİ DE ARTIRACAĞIZ’

Daha önce bize silah verenler attığımız kurşunların çetelesini tutar ve kimi zaman bunun hesabını sorardı. Toplu iğne yapamıyorduk. Teröre karşı mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık. Hamdolsun tüm bu sorunları aşıyorduk, aşıyoruz.

Milli güvenliğimize dair konularda adım atarken kimsenin icazetini aramıyoruz. Artık ‘sen ne dersin’ diye sormuyoruz. Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçları, uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz. Terörist sızmalarının engellenmesinden hasım unsurlarından gelecek taarruzların önlenmesine katmanlı hava savunma sistemlerinin güçlendirilmesine ihtiyacımız var. Adamın nesi var? Kubbe de kubbe diyor. Adamın Demir Kubbe’si varsa bizim de Çelik Kubbe’miz olacak. Çelik Kubbe’yi yapacağız. Onlara bakarak ‘bizde niye yok’ demeyeceğiz. Uzun menzilli füze kabiliyetlerini de artıracağız. Hiçbir alanı ihmal etmeden hep birlikte çalışacağız.

‘BİZİM İÇİN ANLAMLI OLAN ZAHİDE GÜÇLÜ EKİCİ’NİN BU PROJEDE YER ALMASIDIR”

Ülkemizin havacılık ve uzay sanayi çalışmalarındaki öncü kuruluşu olan TUSAŞ, dost ve kardeş ülkelerinin de kapasitesini güçlendirdi. Oyun değiştiren projeler ortaya çıkıyor. 2013 yılında tasarım, geliştirme ve test faaliyetleri başlayan Gökbey helikopterimizle ne kadar iftihar etsek azdır. Gökbey’in hikayesini bizim için anlamlı ve özel kılan şehit mühendis Zahide Güçlü Ekici’nin bu projede yer almasıdır.

Merhume Zahide kardeşimiz helikopter alt sistem yerlileştirme ve tedarik birimlerinde lider mühendis olarak çalışmıştır. Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim edeceğimiz Gökbey’le inşallah Zahide kardeşimizle birlikte diğer şehitlerimizin ruhlarını şâd edeceğimize inanıyorum.

‘2028’DEN İTİBAREN YERLİ MOTORLA UÇACAK’

Gökbey helikopterimizin bugün ilk teslimatını gerçekleştiriyoruz. Seri üretim sözleşmesi kapsamındaki 2 adet helikopterin teslimatları yıl sonuna kadar yapılacak. Toplamda 20 adet Gökbey helikopterinin teslimatı 2026 yıl içinde tamamlanacak. İlave 57 adet Gökbey’in seri üretimine yönelik planlamalar devam ediyor. 2026 başından sonra halihazırda Sağlık Bakanlığı için ambulans helikopterler de teslim edilecek. Önümüzdeki dönemde 100’den fazla tedarik planlaması sürüyor.

TS 1400 motoru ile Gökbey helikopterimizin ilk uçuşu 2023’te gerçekleştirildi. 2028’den itibaren Gökbey helikopterimizi teslimatlarını inşallah bu motorumuzla yapacağız. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hayalimizi gerçeğe dönüştürünceye kadar bize durmak, dinlenmek, nefeslenmek yok. Hainlere inat daha fazla çalışacağız, alçaklara inat daha fazla üreteceğiz, emperyalistlere inat daha fazla geliştireceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar azim, kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kalleş terör eyleminde şehit olan kahramanlarımıza tekrardan Allah’tan rahmet niyaz ediyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hepinize sevgiler saygılar sunuyorum.”