Eski avukatı Trump’tan para çaldığını itiraf etti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eski Başkan Donald Trump’ın eski sağ kolu Michael Cohen, Manhattan Ceza Mahkemesi’nde devam eden sus payı davasında Pazartesi günü verdiği ifadede, Trump’ın şirketinden para çaldığını itiraf etti. Cohen’in bu itirafı, sus payı davasının kilit tanıklarından biri olarak güvenilirliğini sarsabilir

Trump’ın avukatı Todd Blanche tarafından sorgulanan Cohen, ikramiye paketine bir teknoloji şirketine yapılan geri ödemeyi dahil ederek ve paranın çoğunu kendisine aktararak Trump Organizasyonu’ndan para çaldığını kabul etti.

57 yaşındaki Cohen, Trump’ın avukatı Blanche’in “Yani Trump Organizasyonu’ndan çaldınız, değil mi?” şeklindeki sorusuna, “Evet” diye yanıt verdi.

Michael Cohen, Trump’ın şirketinin teknoloji şirketine olan 50 bin dolarlık borcunun yaklaşık 20 bin dolarını nakit olarak ödediğini ve ofisinde kesekağıt içinde teslim ettiğini, geri kalanını ise sakladığını söyledi. Bu ödeme için Cohen’e Trump Organizasyonu tarafından toplam 100 bin dolar geri ödeme yapıldı.

Cohen, 2016 seçimlerinden kısa bir süre önce porno yıldızı Stormy Daniels’a Trump’la yaşadığını iddia ettiği cinsel ilişki hakkında sessiz kalması için 130 bin dolarlık ödemeyi örtbas ederek Trump’ın yasaları çiğnediğine jüriyi ikna etmeye çalışan New York savcıları için son ve en önemli tanık.

Ancak Cohen, hüküm giymiş bir suçlu ve yalancılık yaptığını itiraf etmiş biri olarak sorunlu bir tanık. Savcılar Cohen’in ifadesini belgeli kanıtlarla desteklerken, Trump’ın avukatları da çapraz sorgu yoluyla Cohen’in güvenilirliğini zayıflatmaya çalıştı.

Cohen’in ifadesinin tamamlanmasının ardından Trump’ın avukatları kendi tanık ve kanıtlarını sunma fırsatı bulacak.

Trump’ın tanık kürsüsüne çıkıp çıkmayacağı belli değil. Savunma avukatları genellikle, savcıların davalarında başarısız olduklarına inandıklarında tanık çağırmamayı ya da kendi kanıtlarını sunmamayı tercih ediyor.

Trump duruşma başlamadan önce ifade vermeyi planladığını söylese de Blanche geçen hafta hakime bunun artık kesin olmadığını söyledi. Pazartesi günü mahkeme salonu dışında Trump gazetecilere ifade verip vermeyeceğini söylemedi.

Davanın kapanış konuşmaları gelecek hafta yapılacak

Pazartesi günkü duruşmanın başında Yargıç Juan Merchan, iddia makamı ve savunmanın sunumlarını bu hafta tamamlamalarını ve kapanış konuşmalarını gelecek hafta yapmalarını beklediğini söyledi.

Bir ceza davasıyla karşı karşıya kalan ilk eski başkan olan Trump, 2006’daki cinsel ilişki iddiasını kamuoyuna açıklamakla tehdit eden Daniels’a yapılan ödemeyi örtbas etmek için iş kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump, hakkındaki 34 suçlamayı reddetmişti.

Mahkeme salonu dışında 77 yaşındaki Trump, davayı, 5 Kasım seçimlerinde rakibi Demokrat Partili Başkan Joe Biden’a karşı yarışmasını engellemeye yönelik siyasi amaçlı bir çaba olarak nitelendirdi.

Trump’ın avukatları geçen hafta yaptıkları açıklamada, Trump ifade vermeyi tercih etmediği sürece fazla zamana ihtiyaçları olacağını düşünmediklerini belirtmişlerdi.

Avukat Todd Blanche, Perşembe günü yaptığı açıklamada “Bu da üzerinde düşünmemiz gereken bir başka karar” demişti.

İfade vermeyi seçmesi halinde Trump, jüri üyelerini davanın merkezinde yer alan evrak tahrifatınndan sorumlu olmadığına ikna etme ve Daniels’ın Nevada eyaletindeki Tahoe Gölü’nde gerçekleşen buluşmalarına ilişkin ayrıntılı anlatımını çürütme fırsatına sahip olacak.

Trump’ın tanıkları, jüri üyelerini, yargıç ve savcıların yakınlarını eleştirmesini engelleyen yayın ve basına konuşma yasağı, ifade vermeyi tercih etmesi halinde eski ABD Başkanı için bir engel oluşturmayacak.

Ancak Trump, anlattığı hikayedeki tutarsızlıkları ortaya çıkarmaya çalışabilecek savcılar tarafından çapraz sorguya tabi tutulacak. Yemin altında söylediği herhangi bir yalan, kendisini daha fazla yalancı şahitlik suçlamasına maruz bırakabilir.

Sus payı davası, Trump’ın karşı karşıya olduğu dört cezai kovuşturma arasında en önemsiz olanı olarak görülüyor. Ancak muhtemelen seçimden önce mahkemeye çıkacak tek dava, sus payı davası olacak. Trump, Washington ve Georgia’da 2020’de Joe Biden’a karşı kaybettiği seçimi tersine çevirmeye çalışmakla, Florida’da ise 2021’de Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra gizli belgeleri usulsüzce beraberinde bulundurulmakla suçlanıyor. Trump, her üç davada da suçsuz olduğunu savunuyor.