Görünme hastalığı

13

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çağımız insanının çeşitli bağımlılıkları var. Sosyal medya kullanımı, akıllı telefon, bilgisayar, tablet ve oyun bağımlılığı en çok dile getirilen ve hastalık haline gelen bağımlılıklar.

Daha vahim olanı ise görünmek isteyenlerin saçtığı tehlikeli, bulaşıcı ve en görünmez olanı da “görünme” hastalığıdır. Son yıllarda bu hastalık salgın hale gelmiştir.

Günümüz insanı zengin olmadığı halde zengin görünmek için akıl almaz işler yapıyor. Mesela; zar zor ödediği hesabın fotoğrafını çekerek cakasını bonkörce attığı lüks restoranlardan yer bildirimleri yapması ve sanki bunlar benim için rutin şeyler, her daim halim budur mesajı veriyor olması ciddi çok hastalıktır.

Olduğu gibi görünmekten erinmek, olmadığı gibi görünmek gerçekten ruhsal, toplumsal bir hastalıktır.

Hastalığı yapan ise “varlıklı görünme”, “zengin görünme” mikrobudur.

Ulaşımda da durum aynıdır. Dolmuş veya otobüs ile yapılan yolculuklarda hemen hemen hiç yer, durum, konum paylaşılmazken sadece uçak ile yapılan yolculukların paylaşılması, bulunduğu havalimanından bizi haberdar ediyor olması da yine aynı hastalığın nüksetmesidir.

Hastalık yine aynıdır. Varlıklı görünmek, zengin görünmek, gösteriş yapmak hastalığıdır.

Ekmek arası köfte, tost yerken konum bildirimi yapılmaması utanılacak bir şey midir? Ultra lüks restoran paylaşımı yapanlar neden bu mekanlardaki durumlarını göstermez.

Maksat fakir, yoksul görünmemek, eksiklik sandığı hali saklamak mıdır? Ya da zengin görünümüne halel getirmemek için midir?

Yani hastalık, yine aynı hastalık mıdır?

Bunun bir de dini versiyonu var. Herkesin adını sanını bildiği bir okuyucunun Kur’an okuyuşunu cep telefonuyla canlı yayınlayıp, yine herkesin ihtişamını bildiği ya da duyduğu, selatin camilerinden konum paylaşımının altında uhrevi bir faydamı vardır?

Mesela mahalle mescidinde namaz kılınınca namaz olmaz mı? Oldu diyelim sevabı azalır mı? Ünsüz bir imamın okuduğu Kur’an ile ünlü bir imamın okuduğu Kur’an farklı mesajlar mı içerir?  Değilse neden aynı şekilde haberdar edilmiyor, konum bildirilmiyor!

Riyanın amelleri yaktığı bilindiği halde sevapları yakıp kül etmenin altında dünyevi fayda devşirmek yatıyor olabilir mi acaba?

Muhteşem caminin muhteşem Müslümanıyım havası.

Hastalık yine aynı.

Zengin ve güçlü görünmek.

Büfeden süt, bakkaldan un, şeker vs. gibi yapılan alışverişler, berberde yapılan tıraş, tanzim satıştan alınan sebze, belediye halk ekmekten alınan ekmek için yer bildiren olmazken,

Kuaförden, AVM’ler den, süpermarketlerden yapılan alışveriş sepeti ile poz vermeler de aynı hastalığın farklı versiyonudur.

Hastalık yine aynıdır.

Olduğundan fazla görünmek. Güçlü ve zenginim havası vermek. Algı oluşturmak.

Bir garibanla oturup iki bardak çay içmek. Bir yoksulla fotoğraf çektirmek, ihtiyar bir teyzenin sofrasında bağdaş kurmak, bir mülteciye mesken olmak, çöp konteynerinden kâğıt toplayan elleri sıkmaktan imtina ederken,

Makam sahibi olanların ellerini öpebilmek için ta yaverinden başlamak, onların yanında poz verebilmek, oraya ait olabilmek için iki büklüm olmak, güç ve iktidarın yakınında ve yanındayım mealinde pozlar paylaşmak.

Bakın ben cüce değilim, o güce, onun kadar yakınım, bende o kadar güçlüyüm mesajını içeren, itibarlıyım havaları ile ve- rilen görüntüler. Yalakalığın en dibinde iken kendini en yüksekten satmalar.

Ve utanılası bu vahim fotoğrafı allayıp pullayıp yapılan sosyal medya paylaşımlarında görülen yine aynı hastalıktır.

Görünmek… Olduğu gibi değil, olmadığı gibi görünmek tedavi edilmesi gereken çok ciddi hastalıktır.

Tedavi olunması gereken bu toplumsal hastalığın konulan teşhisi;

“Güçlü ve zengin görünme hastalığıdır.”

H. İbrahim ÇORAKLI