Himalaya tuzağına düşmeyin!

Himalaya tuzunun sağlığa çok faydalı olduğuna dair bir inanış var. Bu tuzun saf mineral içeriği yüksektir. Aslında bildiğimiz kaya tuzudur

2003 yılında solunum açıcı etki yaratan bir ilaç olarak ünlendi. Gerçekten de sodyum klorürü bileşiminden dolayı solunum açıcı etkisi vardır. Fakat bu tuzun Himalaya bölgesinden olmasından kaynaklanan bir durum değildir.

Bizler topraklarımızdan çıkan bu tuzu hem boğaz ağrısı hem de besinlerin saklanmasında koruyucu olarak yüzyıllardır kullanıyoruz.

Himalaya tuzu için çevre kirliliğinden etkilenmediği için diğer tuzlara göre daha sağlıklı olduğu iddia edilse de bu durumu ispatlayan herhangi bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Bir diğer iddia ise vücudu negatif iyonlardan koruduğudur. Fakat bu da bilim tarafından kanıtlanmamıştır. Anlayacağınız bu da sadece bir iddiadır.

Himalaya gibi bazı bölgelerden gelen tuzların geleneksel tuzumuzdan tek farkı iyot ve flor içeriklerinin bir miktar yüksek olmasıdır. Ve bu fark için Himalaya tuzunu tercih etmenin sağlığı korumadığı bilimsel bir gerçektir. Ayrıca aşırı iyot alımı kanserojenik etkiye, flor alımı ise dişte lekelere neden olabilir. Bu sebeple tuzların iyotlu veya florürlü olması nedeniyle Himalaya tuzu gelişigüzel kullanılmamalı.

Kayatuzunun sağlıklı olduğuna yönelik mevcut bir kanıt yok. Hatta zararlı olduğu için kayatuzu tüketiminden uzak durmanın öneminden bahseden birçok araştırma mevcut.

Bazı önemli araştırmalar gösteriyor ki, kayatuzunun içinde bulunan atom bombası yapımında kullanılan doğal plutonium, radyasyon içeren talyum ve radyum gibi elementler sağlık açısından kanser riski taşıyabilir.

Ayrıca zararlı ağır metallerden kurşunun da bir kaynağı olan kayatuzu çok yüksek sodyum da içerir.

Bu da kalp ve damar hastalıkları açısından önemli bir tetikçi olarak sağlığımızı tehdit ediyor. Kayatuzunun sağlıklı olduğu algısından hızla uzaklaşmalı.

Devlet güvencesi ile üretilen tuzların tercih edilmesi ve mümkün olduğunca az kullanılmasına dikkat etmek gerekir.

Vücudu, tuzun zararlı etkilerinden arındıran detoks

İki gün uygulayacağınız nar detoksu diyetiyle, tuzun vücudumuzda yarattığı olumsuz etkilerinden arınıp, tuzla alınan ağır metalleri temizleyecek ve böbreklerin arınmasını sağlayarak vücudun iç temizliğinin olmasını sağlayacaksınız. Nar içerdiği pursinik asit sayesinde damara yapışan tuz ve yağları eritip yok eder. Ve içinde bulunan ellajik asit sayesinde de tüm toksinlerin atımını hızlandırır.

Uyanınca: 1 su bardağı tarçınlı ballı sıcak su.

Hazırlanışı: 1 su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı bal, 1/4 çay kaşığı tarçını iyice çözdürüp ılıdıktan sonra içiniz.

Kahvaltı: 1 adet haşlanmış yumurtayı ikiye bölüp üzerine zerdeçal, karabiber, kimyon serpin. Bu yağ yakıcı etki sağlar. Yanına narlı detoks salata hazırlayın: Bolca ince kıyılmış maydanoz, taze nane, taze dereotu, kurutulmuş yumuşak domatesten istediğiniz kadar salata yapıp içine iki yemek kaşığı nar ve bir yemek kaşığı zeytinyağı ekleyip tüketin.

Ara: Altı yarım ceviz ve iki yemek kaşığı nar.

Öğle: Bir kase lahana detoks çorbası ve yanına detoks salata (aynı tariften öğle yemeği içinde hazırlıyoruz)

Lahana detoks çorbasının hazırlanışı: İki büyük kase ince kıyılmış beyaz lahanayı tencereye koyun. İki adet kırmızı biber, bir adet kuru soğan, iki yemek kaşığı kırmızı mercimek, bir yemek kaşığı zeytinyağı, 1/2’şer çay kaşığı köri, pulbiber, karabiber, kimyon, muskat ve zerdeçal ekleyip yeterince suda lahanalar lokum gibi oluncaya kadar pişirin, mutfak robotundan geçirin. Çorbanız hazır.

Ara: Altı yarım ceviz ve iki yemek kaşığı nar.

Akşam: 100 gr fırında veya ızgara balık fileto yanına detoks salatası (aynı tariften akşam yemeği için de hazırlıyoruz) Ara: 200 ml nar ve az zencefil ile hazırlanmış taze nar suyu.

Not: Adaçayı, ıhlamur serbest, her öğünde iki küçük bardak su, iki fincan şekersiz sütsüz kahve ve iki küçük şişe veya su bardağı doğal maden suyu içilebilecek içecekler.

Sabah