İmamoğlu'ndan adaylığını ilan ettiren tarihi konuşma - The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort

bahis siteleri casino siteleri
xslot giriş trbet giriş tarafbet giriş orisbet giriş betturkey giriş betpublic giriş bahiscom giriş betebet giriş betlike giriş mariobet giriş betist giriş 1xbet giriş trendbet giriş istanbulbahis giriş zbahis giriş royalbet giriş betwild giriş alobet giriş aspercasino giriş trwin giriş betonred giriş bizbet giriş

30 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a İmsak Vakti 02:00
İstanbul 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İmamoğlu’ndan adaylığını ilan ettiren tarihi konuşma

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Artık onların devri bitti. Yeterince zarar verdiler. Millet iradesini göz ardı eden sisteme son vereceğiz. Liyakati geri getireceğiz. Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz” dedi

Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. kuruluş yıldönümünü vatandaşlarla birlikte Yenikapı’da yaşayan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, çoğunluğu gençlerden oluşan katılımcılarla buluştu.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşması siyaset kulislerinde  “İmamoğlu, bugün 29 Ekim konuşmasıyla cumhurbaşkanı adaylığını fiilen ilan etti” diye yorumlandı.

İşte siyaset dünyasına bomba gibi düşen o konuşmanın tam metni:

“BU GÖREVE HAZIRIZ”

*İşte milletin egemenliğini hakim kılacaksak, vatandaşı yoksulluk ve işsizlik içerisinde, piyasaların ve sermayenin merhametine bırakamayız. Devletimizi, vatandaşlarına hukuki eşitlik kadar, imkan ve fırsat eşitliği de sağlamakla yükümlü hale getirmeliyiz. Bakın sosyal adaleti, devletin prensiplerinden biri haline getirmeliyiz. Herkesin eşitleneceği bir sosyal devlet yapısı kurmalıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, tam da Ata’mızın hayal ettiği gibi; özgürlük, eşitlik ve adalete dayalı güçlü ve refah içinde bir ülkeyi inşa etmek göreviyle karşı karşıyayız.

*Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Çünkü hepimiz, bu göreve hazırız. Öyle değil mi? Bu göreve hazır mıyız? Cumhuriyetin evlatları, hazır mısınız? Biliyorsunuz ki siz; cumhuriyetin, bu devletin, bu milletin, bu canım toprakların, bu vatanın sahipleriyiz. Çünkü biz, en zor zamanlarda birbiriyle kenetlenmeyi bilen, yeniden doğmayı başaran bir milletiz. Biz bunu çok başardık.

*Kendi koltuklarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen siyasetçilerin, bizi, ‘şu, bu’ diye birbirinden ayıranlara inat, günü geldiğinde tek yürek olmaya hazır mıyız? Tek yürek olmayı başardık. Dün başardık. Bir kez daha başarırız. O gün gelmiştir. Bundan sonra size tavsiyem; ruhunuzu temizleyin.

*Bundan sonra her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha, gelecek endişesi duymadan, insan gibi yaşayacağımız yeni bir hayata, bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bu umutla, bu inançla daha çok çalışacağız ve mutlaka başaracağız. Ben sizlere çok güveniyorum. Her biriniz kendinize çok güvenin. Çünkü sizler, Cumhuriyetin güzel evlatlarısınız.

*Herkesi kendi gibi, eşit ve değerli kabul eden milyonlarsınız. Sizler, kimsenin hakkını yemezsiniz. Hakkınızı da yedirmezsiniz. Öyle değil mi? Cumhuriyet sizleri, bu ülkenin, bu devletin sahibi yaptı.

*Gücünüzün farkında olun. Sahip olduklarınızın değerini bilin. Bir avuç insanın sizi bir kenara itip, bu ülkeyi kendi bildikleri gibi yönetmesine asla izin vermeyin. Çünkü bugün yapılan her yanlış, sizin geleceğinizi sıkıntıya sokuyor.

“HAZIR MIYIZ”

Onun için Cumhuriyet, korkuya ve tehdide dayanan rejimlere benzemez. Cumhuriyet; onurlu, öz güvenli, erdemli insanların rejimidir. Cumhuriyet; bizim karakterimiz, en değerli mirasımızdır. Bu yürüyüş, milletin yürüyüşüdür. 86 milyon yurttaşımızın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hepimizin ortak yürüyüşüdür. Omuz omuza, birlikte ve inançla yapacağımız gelecek yürüyüşüdür. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da hazır mıyız? Başaracak mıyız? Bu bayram, doğru bir sürecin başlayacağı, ikinci yüzyılın ilk bayramdır. Yürüyüşünüz, geleceğiniz aydınlık olsun. Hepinizi çok seviyorum. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın tam bağımsız ve güçlü mutlu Türkiye.

*29 Ekim’de Cumhuriyeti ilan edenlerin, çok net bir hedefi vardı. Kurucusu, bu uğurda ömrünü adamış Mustafa Kemal Atatürk’e -ki ruhu şad olsun, ona minnet duyuyoruz- o büyük lidere teşekkür ediyoruz. İşte Atatürk, o hedefi şöyle tanımlıyordu: ‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması…’ Bakın, ne diyor 100 yıl önce Atatürk. Dünya bu kelimeleri daha bilmiyordu. Diyor ki, ‘Özgürlük, eşitlik ve adalet…’ Cumhuriyet, işte bunları en yüksek seviyede ve herkes için sağlamak üzere kuruldu.

*Cumhuriyet, tarihi derinliği olan muazzam bir tasarımdır. Atatürk’ün mimarı olduğu bu muazzam tasarım, milletçe verdiğimiz savaşlar ve mücadeleler sonrası, ortak irademizle şekillenmiştir. Milletin iradesiyle şekillenmiştir.

*O yüzden bu tasarım, hepimizin, her birimizin… Benim sizden farkım yok. Sizin benden farkınız yok. Bu memleketin eşit hissedarıyız. Eşitiz. Hakkımız, hukukumuz aynı. Bunu bize veren Cumhuriyettir. Bunu bize kazandıran Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun için çok güzel bir tasarımdır.

“GURUR DUYMALIYIZ”

*Her birimiz gurur duymalıyız. Çünkü, Türkiye’deki cumhuriyet, demokrasiden ayrı düşünülemez. Çünkü Atatürk, onu milletiyle kurdu. Dünyanın en organik cumhuriyetidir Türkiye Cumhuriyeti. Ülkemiz kurulduğu andan itibaren, demokrasi ve cumhuriyetin bütünlüğü üzerine inşa edilmiştir.

*Cumhuriyet, sanıldığı gibi sadece devleti değil, aynı zamanda bizleri, aynı devlet içinde, özgür irademizle bir arada olmamızı temsil eder. Yani birlikteyiz. Devletimiz; bu birliğimizin, bu birliğin kurumsal çatısını oluştururken, milletimiz de neyini oluşturur biliyor musunuz?

*Ruhunu oluşturur. Cumhuriyet ve demokrasi, asla ve asla güçler ayrılığı olmadan, ulusal bütünlüğü sağlayamaz. Yaşamanın ve hayatın en önemli unsurudur. Bu yönüyle, işte o güçler ayrılığı ne der?

*Yasamanın, yürütmenin ve yargının birbirinden ayrılması demokratik cumhuriyetimizin en büyük güvencesidir. Bunun da başka bir yolu yoktur. Her güç bir kişinin elinde olabilir mi? Olmaz. Olursa, halka bu güzel yansımaz.

KADIN VURGUSU

*O bakımdan büyük bir tarihi tecrübenin ve sarsılmaz iradenin sonucu olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti en baştan böyle tasarladı. İşte bütün bunlarla Türkiye, 1923’ten itibaren, büyük bir kalkınma ve refah atılımı yaptı. Millet olarak, tarihin çok zor bir döneminde, çok önemli işler başardık üretimden altyapıya. Cumhuriyetin ilk döneminde; sanayiden ticarete, hukuktan eğitime… Bakınız; kadın hakları…

*Dünya, kadın haklarını konuşmazken, Cumhuriyet bu millete, Atatürk bu millete kadın haklarını emanet etti. Teknolojiden hayatın her alanında, koşar adımlarla modernleşen, aydınlık bir ülkeye dönüştürdü. Kula kulluk etmeyi bitirdi Atatürk.

*Millete ‘Özgürsün’ dedi. ‘Fikri hür, vicdanı hür nesiller istiyorum’ dedi. Sonra adımlar devam etti. Özgürleşme ve demokrasi adına, benzer şekilde 1946’da, 50’de, hatta 83’te, demokrasi pekiştirecek önemli adımlar atıldı.

“CUMHURİYETİMİZ KRİZ İÇİNDE”

*Cumhuriyetin 101. yılını idrak ettiğimiz bugün, ülkemiz büyük bir sınavdan, ağır bir sınavdan geçiyor. Demokratik cumhuriyetimiz, ne yazık ki kriz içinde. Özellikle bunun nedeni, yaklaşık 8 senedir, 2016’dan bu yana, Türkiye’nin tarihine ve demokrasi tecrübesine asla uymayan, tepeden inme bir rejimle karşı karşıya olmamızdır.

*Şaibeli bir referandumla Türkiye’ye dayatılan bu sistem, ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor. İşte bize dayatılan bu sistem, en önemli değerimiz olan güçler ayrılığını kaldırıyor, reddediyor. Parlamentoyu, milletin meclisini küçümsüyor. Milletin iradesini göz ardı ediyor. Adalet kurumlarını, siyasetin aracına dönüştürüyor. Ve özellikle sevgili gençler, bu sizi ilgilendiriyor.

*Cumhuriyetin temeli olan liyakat ilkesini, kökünden ortadan kaldırıyor. Halbuki benim her genç evladım, ‘Ben çalışırsam, hakkımı alırım’ diyebilmeli bu memlekette. ‘Ben çaba gösterirsem, hakkımı alırım.

*Çok çalışırsam, bu ülkenin her kademesine gelirim’ diyebilmeli Birilerinin eşi, dostu, akrabası olmaya gerek yok. ‘Cumhuriyet, benim hakkımı verir’ diyebilmeli. Ama bunu ortadan kaldırdılar. Geri getireceğiz. Liyakati geri getireceğiz. Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz.

“HANİ ‘ŞAHSIM’ DİYE BİR KELİME VAR YA…”

*İşte size ve bize dayatılan bu sistem, bir yandan ekonomik olarak ülkemizi yoksullaştırdı. Diğer yandan özgürlükleri, sözde güvenlik gerekçeleriyle kısıtladı. Bu, devletin ciddiyetini zedeliyor. Devleti ne yapıyor biliyor musunuz? Kişiselleştiriyor. Hani ‘şahsım’ diye bir kelime var ya; şahsıma dönüştürüyor. Halbuki devlet, şahsım olur mu?

*Devlet, milletin, milletin. Her gün değişen kararlar ve fikirlerle, ülkemizi sarsıyorlar, sersemletiyorlar. Türkiye’de herkes; devlet ciddiyetine, demokrasiye, özgürlüklere, eşitliğe, bir arada yaşamaya hasret hale getirildi. 86 milyonun gözü önünde, devletimizin, ne yazık ki köklü kurumları bir bir çürütülüyor.

*İktidara en yakın olanlar dahil, hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a, bu aziz topraklarda yaşayan 86 milyon vatandaşımız, kendini huzur ve güven içinde hissetmiyor.

*Evlatlarımız güvende hissetmiyor. Sağlığımızı güvende hissetmiyoruz. Adalete güvenimiz sarsılıyor. Eğitime inancımız sarsılıyor. Hastanelere bile güvenimiz sarsılıyor. Öyle değil mi? Evde, sokakta, işte, okulda, hastanede, mahkemede hiç kimse kendini güvende hissetmiyor.

“HER YERDEN ÇETELER FIŞKIRIYOR”

*Allah aşkına nedir bu çılgınlık? Her yerden çeteler fışkırıyor. Hadi işinize, hadi işinize. Bu memleket sahipsiz değil. Göreceksiniz. Bu çürüme, koca topluma sirayet ediyor. Eğitimlisinden eğitimsizine, fakirinden zenginine, gencinden yaşlısına herkes, bundan etkileniyor, biliyorum. Ama sevgili kardeşlerim, hiç kimse, hiçbiriniz, bunu hak etmiyorsunuz.

*100 yıl önce, büyük mücadeleler pahasına, binlerce şehidin canı ve kanı pahasına kurulan Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin çürütülmesine seyirci kalamayız. Öyle değil mi? Bu memleket bizim. Öyle değil mi? İşte ne diyoruz?

*Bunun için yola çıktık diyoruz. 29 Mayıs sabahı, 2023’te ‘değişim’ diyerek yola çıktığımızda, tam da bunu anlattık. Çünkü, bizim Ata’mıza borcumuz var. 1923’ten bu yana, nice nesiller görevler yaptı. Bazı yıllarda doğanlar, şu anda devletin belli kademelerinde, bir kısım süreçleri yöneten insanlar.

*Artık onların devri bitti. Yeterince zarar verdiler. Onun için diyoruz ki, ‘Artık bu iş, yeni neslin işi.’ Bizim de bu dönem görevimizi yerine getirip, alnımız açık, başımız dik, siz güzel gençlere, yakışıklı gençlere geleceği hızlıca emanet etmemiz lazım. Size çok güveniyoruz.

*Cumhuriyetimizin yeniden demokrasiyle buluşması için, Atatürk’ün kurduğu değerlere dönerek, bu tarihsel sapmaya son verebilmek için yola çıktık. Yola çıkarken, sizlere, Türkiye’nin her bir ferdine, özellikle de gençlerine güvenerek yola çıktık. Bunu ne yapacağız? Hep birlikte başaracağız. Öyle değil mi gençler? Hep birlikte başaracağız mı? Kararlı mıyız? Vazgeçmeyeceğiz.

*İşte milletçe, yeni tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Dünyanın içinden geçtiği bu karmaşık dönemi de göz önünde bulundurarak, milletimizin cumhuriyet ve demokrasiyle yeniden kucaklaşmasını sağlayacağız. Aynı zamanda, değişen dünya gerçeklerine uygun, yeni bir siyaset anlayışını da milletimizin önüne getireceğiz.

*Ben, bu yeni siyasete, ‘Türkiye’nin tazelenme, toparlanma ve sıçrayarak kalkınma projesi’ diyorum. Ülkemizi yoran bu zikzaklarla dolu dönemi, artık geride bırakmalıyız. Bu dönemin aktörlerinden kurtulmanın zamanı geldi mi? Yeni bir dönem başlasın mı? İşte bu sayfayı kapatmalıyız ve yeni bir dönemin kapısını açarak, tazelenmeliyiz.

“TOPARLANMA DÖNEMİ YAŞAMALIYIZ”

*Aynı zamanda, tam da Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi, büyük bir toparlanma dönemi yaşamalıyız. Yeniden kendimize güvenmeliyiz. Kendine güvenen millet olmalıyız. Korkmayan, özgüveni yüksek bir millet olmalıyız. Dün ne başardıysak, birlikte nasıl başardıysak, yine birlikte başarmalıyız.

*Geleceğe umutla bakarak, son dönemin neden olduğu bu moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız. Ülkemizin gerçek mimarisini, yeniden ortaya çıkarmalıyız. Güçlendirmeliyiz ve geleceğe koşmalıyız. Sıçrayarak, kalkınma için gerekli olan enerjiyi, iradeyi ve cesareti biriktirmeliyiz. Bir süredir, dünyanın alt ligine düşmüş ülkemizi ne yapacağız biliyor musunuz? Tekrar birinci lige çıkaracağız.

*Oradan ne yapacağız? Şampiyonlar Ligi’ne çıkaracağız. İşte bu istek ve iradeyi göstermeye hazırız. Bugün, tam da böyle bir noktadayız. Atatürk, yıllar önce ne demişti? ‘Özgürlüğün, eşitliğin, adaletin, dayanak noktası, milli egemenliktir. En yüksek özgürlük, eşitlik ve adaletin sağlanması, ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemenliğin kurulmasına bağlıdır.’ Yani milletin egemenliğine…

*İşte sorunlarımızın temelinde, milletin egemenliğinin kısıtlanması yatıyor. Sorunlarımızın temelinde, milleti yönetenlerin milletten uzaklaşması yatıyor. Oysa biz, bu ülkeyi, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek kurduk. Bu ülkeden bir adım geri atmayız. Sakın geri adım atmayın. Hakkınız olanı savunun. Özgürce konuşun. Aklınıza gelen her fikrinizi paylaşın. İşte cumhuriyet, bunun için kuruldu.

*Hem devletimizi hem demokrasimizi hem de değerlerimizi sil baştan yeniden tanımlamalıyız. Devleti kişilere değil, kurallar ve kurumlara bağlı, herkes için eşit hizmet üreten bir yapıya kavuşturmalıyız. Milletin her bir ferdini, eşit ve aynı ölçüde değerli gören bir anlayışı, devlet ve toplum hayatında yeniden hakim kılmalıyız.

*Bakın yargı… Yargıyı, bütün güç odaklarından bağımsız ve tarafsız hale getirmeliyiz. Yargının, siyaseti şekillendirmenin bir aracı olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Bakın; atanmış bir siyasetçi, seçimle işbaşına gelmiş bir diğerine ‘ahmak’ derken dava açmayan yargı, sözü muhatabına iade edeme dava açmamalı. Öyle değil mi?

“BU GÖREVE HAZIRIZ”

*İşte milletin egemenliğini hakim kılacaksak, vatandaşı yoksulluk ve işsizlik içerisinde, piyasaların ve sermayenin merhametine bırakamayız. Devletimizi, vatandaşlarına hukuki eşitlik kadar, imkan ve fırsat eşitliği de sağlamakla yükümlü hale getirmeliyiz. Bakın sosyal adaleti, devletin prensiplerinden biri haline getirmeliyiz. Herkesin eşitleneceği bir sosyal devlet yapısı kurmalıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, tam da Ata’mızın hayal ettiği gibi; özgürlük, eşitlik ve adalete dayalı güçlü ve refah içinde bir ülkeyi inşa etmek göreviyle karşı karşıyayız.

*Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Çünkü hepimiz, bu göreve hazırız. Öyle değil mi? Bu göreve hazır mıyız? Cumhuriyetin evlatları, hazır mısınız? Biliyorsunuz ki siz; cumhuriyetin, bu devletin, bu milletin, bu canım toprakların, bu vatanın sahipleriyiz. Çünkü biz, en zor zamanlarda birbiriyle kenetlenmeyi bilen, yeniden doğmayı başaran bir milletiz. Biz bunu çok başardık.

*Kendi koltuklarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen siyasetçilerin, bizi, ‘şu, bu’ diye birbirinden ayıranlara inat, günü geldiğinde tek yürek olmaya hazır mıyız? Tek yürek olmayı başardık. Dün başardık. Bir kez daha başarırız. O gün gelmiştir. Bundan sonra size tavsiyem; ruhunuzu temizleyin.

*Bundan sonra her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha, gelecek endişesi duymadan, insan gibi yaşayacağımız yeni bir hayata, bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bu umutla, bu inançla daha çok çalışacağız ve mutlaka başaracağız. Ben sizlere çok güveniyorum. Her biriniz kendinize çok güvenin. Çünkü sizler, Cumhuriyetin güzel evlatlarısınız.

*Herkesi kendi gibi, eşit ve değerli kabul eden milyonlarsınız. Sizler, kimsenin hakkını yemezsiniz. Hakkınızı da yedirmezsiniz. Öyle değil mi? Cumhuriyet sizleri, bu ülkenin, bu devletin sahibi yaptı.

*Gücünüzün farkında olun. Sahip olduklarınızın değerini bilin. Bir avuç insanın sizi bir kenara itip, bu ülkeyi kendi bildikleri gibi yönetmesine asla izin vermeyin. Çünkü bugün yapılan her yanlış, sizin geleceğinizi sıkıntıya sokuyor.

“HAZIR MIYIZ”

Onun için Cumhuriyet, korkuya ve tehdide dayanan rejimlere benzemez. Cumhuriyet; onurlu, öz güvenli, erdemli insanların rejimidir. Cumhuriyet; bizim karakterimiz, en değerli mirasımızdır. Bu yürüyüş, milletin yürüyüşüdür. 86 milyon yurttaşımızın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hepimizin ortak yürüyüşüdür. Omuz omuza, birlikte ve inançla yapacağımız gelecek yürüyüşüdür. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da hazır mıyız? Başaracak mıyız? Bu bayram, doğru bir sürecin başlayacağı, ikinci yüzyılın ilk bayramdır. Yürüyüşünüz, geleceğiniz aydınlık olsun. Hepinizi çok seviyorum. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın tam bağımsız ve güçlü mutlu Türkiye.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Esenyurt Belediye Başkanı gözaltına alındı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.