Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yardımcıları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Ardahan’ın ardından Kars’ta da seçmenin karşısına birlikte çıktı. Türkiye’nin zengin bir ülke olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu “ 5’li çeteye gelince para var, emekliye gelince para yok. 5’li çeteye gelince dolarlar var; çiftçiye, üreticiye gelince para yok. Nereden bulacaksın. 27,5 yılımı devlette geçirdim. Bütçe nasıl yapılır, tasarruf nasıl yapılır, ekonomi nasıl yönetilir çok sayıda başbakanla çalıştım. Bunlar gibi hiç görmedim. Saraylarda oturmuşlar diyorlar ki; ‘burada herkesin karnı doyuyor’. ‘O zaman Türkiye’de de herkesin karnı doyuyor’. Halktan koptular. Onları hep beraber emekli edeceğiz” dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “yiğitlerim” diye nitelediği yardımcıları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile birlikte bugünkü Millet buluşmalarını Ardahan’ın ardından Kars ile sürdürdü. Cumhuriyet Meydanı’nda sevgi gösterileri ve tezahüratlarla karşılanan üç lider, meydanı dolduran coşkulu kalabalığa hitap etti.
KILIÇDAROĞLU: DEĞİŞTİRMEK KADAR GÜZEL BİR ŞEY YOKTUR
Hayat pahalılığına dikkat çeken Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
Pazara çıkamıyorsunuz. Eğer 5-10-15 yıldır bizim sorunlarımızı çözemedilerse, bizi neredeyse birbirimize düşman eder hale getirdilerse, o zaman yapacağımız bir şey var. Değiştirmek kadar güzel bir şey yoktur. İktidarı değiştireceğiz. Daha ahlaklı, daha temiz, daha güzel bir iktidarı getirmek hepimizin ortak görevidir.
“BU BÖLGEYİ ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ İLAN EDECEĞİZ”
Sizler bulunduğunuz yerde bulunduğunuz kentte hem iş bulmalısınız hem huzur içinde yaşamalısınız. Büyümede, kalkınmada, emek harcayarak katkı vermek durumundasınız. Bir sözüm var. Erzurum da dahil olmak üzere Kars, Iğdır, Ardahan. Bu bölgeyi özel ekonomi bölgesi ilan edeceğiz. Bu bölgede kalkınma nasıl olurmuş göreceksiniz. Üretim nasıl olurmuş göreceksiniz. Fabrikalar nasıl üretilmiş göreceksiniz. Ortadoğu’nun ve Kafkasya’nın ihtiyaçları tarım ürününe dayalı ihtiyaçları 25 milyar dolar. Bu alandaki pazar 25 milyar dolar. Bu bölge nasıl pay alır göreceksiniz. Özelleştirmeler yapıldı, bazı fabrikalar kapandı. Şeker fabrikası satılsın mı, satılmasın mı diye düşünüyorlar. Hiçbir fabrika satılmayacak. Kars’ı özel ekonomi bölgesi ilan edeceğiz. Allah’ın izniyle Kars’ı kalkındıracağız. Ardahan’ı kalkındıracağız. Bu bölgede huzuru getireceğiz. Herkesin kazandığı herkesin ürettiği, herkesin çalıştığı bir bölge haline getireceğiz burayı.
Emekli kardeşlerim üzülmesinler. Emekli kardeşlerim ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan Bayramı’nda ve Kurban Bayram en az asgari ücret kadar birer aylık ödenmesini ikramiye olarak ödenmesini istedim ve savundum. Vermediler, düşük verdiler. Şimdi diyorlar ki asgari ücretin biraz altında verdiler. Zam yaptık diyorlar. Kişinin emekli olması; ben çalıştım, ürettim, alın teri döktüm, sigorta primimi yatırdım, şimdi insanca yaşayacağım bir aylık verin demektir. Emeklilik budur. Şimdi emekliye bu aylığı vermiyorsun. Hak ettiği aylığı vermiyorsun. Büyük sıkıntıları var. Bari Ramazan Bayramında, Kurban Bayramı’nda torunları gelecek, çocukları gelecek, evlatları gelecek, ellerini öpecek. Dolayısıyla,’ bari birer asgari ücret tutarında ikramiye verin’ dedim. Vermediler, şimdi de vermediler. Çünkü 14’ünde sandığa gidecek, oyunuzu kullanacaksınız. Demokrasiyi getireceksiniz. Bay Kemal’i Cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Kurban Bayramı’nda gideceksiniz bankaya, 15 bin lira ikramiyeyi göreceksiniz, ananızın ak sütü kadar helal parayı çekeceksiniz ve onu bayramda harcayacaksınız.
“KÖYLERDE, ÖĞRETMEN, MÜHENDİS, VETERİNER, İMAM OLACAK”
Cumhuriyetin 100 yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Bütün köy okullarına ulaşacağız. Bütün köy okullarında öğretmen olacak. Köylerde veteriner olacak. Köylerde ziraat teknisyeni, ziraat mühendisi olacak ve köylerde doğal olarak imam olacak. Dolayısıyla köyün rengini değiştireceğiz. Köyün havasını değiştireceğiz. Köyde veteriner, eğer hayvancılık yapıyorsa çalışana, üretene hizmet edecek hayvanların aşılarını yapacak. Tarımla uğraşılıyorsa toprak analizlerini yapacak. Hangi ürünün ekilmesi gerekir, hangisinden ne kadar kar ne kadar gelir elde edecek, bütün bunların hesabı yapılacak. Dolayısıyla herkesin kazandığı hiç kimsenin zarar etmediği güzel bir Türkiye inşa edeceğiz.
“ONLARI HEP BERABER EMEKLİ EDECEĞİZ”
Toprağı küstürürseniz dışarıdan alırsınız. Bakın samanı, eti dışarıdan alıyorlar. Yemi, ilacı dışarıdan alıyorlar. Fasulye, nohut, mercimek hepsi dışarıdan. Bu devri bitireceğim. Dolarları oraya ödüyorlar, bizim burada insanlarımız çocuklarımız yatağa aç giriyor. Değiştireceğiz bu tabloyu, üreten Türkiye, büyüyen Türkiye, güçlü Türkiye, herkesin kazandığı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bunun sözünü veriyorum. El kazanacağına biz kazanacağız. Elin oğluna para vereceğimize kendi insanımıza vereceğiz. Hiç endişe etmeyin. Ben bunları söylediğimde diyorlar ki, ‘parayı nereden bulacaksın’? Türkiye zengin bir ülke. 5’li çeteye gelince para var, emekliye gelince para yok. 5’li çeteye gelince dolarlar var; çiftçiye, üreticiye gelince para yok. ‘Nereden bulacaksın’. 27,5 yılımı devlette geçirdim. Bütçe nasıl yapılır, tasarruf nasıl yapılır, ekonomi nasıl yönetilir, çok sayıda başbakanla çalıştım. Bunlar gibi hiç görmedim. Saraylarda oturmuşlar diyorlar ki; ‘burada herkesin karnı doyuyor’. ‘O zaman Türkiye’de de herkesin karnı doyuyor’. Halktan koptular. Onları hep beraber emekli edeceğiz.
“UYUŞTURUCU BARONLARIYLA DA MÜCADELE EDECEĞİM”
Bay Kemal’in gideceği yer Çankaya’dır. Sizin sayenizde sizin oylarınıza Çankaya’ya gidilecek. Mütevazı bir insan gibi, savurganlık yapmadan hak hukuk yemeden, adaletsizlik yapmadan, kul hakkı yemeden devleti yöneteceğiz. Devlet böyle yücelir ve devlete böylece adalet de hakim olur, ahlak da hakim olur. Çetelerle mücadele edeceğim. Uyuşturucu baronlarıyla da mücadele edeceğim. Hiç endişe etmeyin. Bizim gencecik evlatlarımızı zehirleyen uyuşturucu baronlarıyla da mücadele edeceğim.
“KUL HAKKI YEMEM, HARAM YEMEM”
Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı açıkladım. Benim mal varlığım budur dedim. En büyük özelliğim onu da söyleyeyim. Kul hakkı yemem, haram yemem. Her insana, oy versin vermesin saygı duyarım. Her insanın benim başımın üstünde her insanın yeri vardır. Biz Millet İttifakı olarak, Millet İttifakı olarak bir aradayız. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın ve Türkiye’nin kaderini değiştirelim. Türkiye’nin zenginliğini adil bir şekilde paylaşalım. Rahmetli Ecevit ne diyordu? ‘Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen’ diyordu. Evet, Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen’i ülkemize getireceğiz.
İMAMOĞLU: “TAPUSU BİZİM”
İBB Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu, ayrıştırıcı siyaset dilini eleştirerek başladığı konuşmasında,“20 milyon insana Allah şahit gönlümü biliyor, kalbimi biliyor, bir gün bile bir an bile farklı bakmadım, bakamam, bakmam. Bu bir yönetici terbiyesidir. Bu bir ahlaktır. Bundan vazgeçen ülkesine yönetici olamaz, olmamalı. Bize huzur lazım. Bize güzel bir şehir yaşamı, güzel bir ülke yaşamı lazım. 86 milyon insanına eşit bakan bir anlayış lazım” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; Bakın bugünkü anlayış diyor ki, ‘bana oy verenler’, ‘oy vermeyenler’. ‘Oy verenler abat olacak’, ‘oy vermeyenler bertaraf olacak’. Ya da, ‘oy verenler yerli ve milli’, ‘oy vermeyenler hain’, ‘terörist’. Ya, Allah aşkına, benim 86 milyon insanım, yerli ve milli !… Her metrekaresine eşit hissedarız eşit! Birbirimizden farkımız yok. Şuradaki bir ağabeyimle, şuradaki ablamla benim aramda hiçbir fark yok. Eşit hissedarıyız. Tapusu bizim, bizim!” ifadelerini kullandı.
Biliyorsunuz zor bir seçim yaşattılar bize. Bir oyla kazanana da saygı duyacaksın. 13 bin oyu bunlar yeterli görmediler. ‘Bir şeyler oldu’ dediler. Çıkıp bakın. O kadar ağırıma gitti ki; çıkıp bir cuma namazında, bir caminin çıkışında, ‘çaldılar’ dedi. Bu ülkenin cumhurbaşkanı ‘çaldılar’, ‘hırsızlar’ dedi. Allah aşkına soruyorum. Bir tane bile hırsız bulamadınız, yargıladınız, bir tane bile mahkum etmediniz. Çıkıp milletten özür dilediniz mi? Dilemediniz. Aynı akıl, hala cami avlularında miting yapıyor, insanları bölecek cümleler kuruyor. Ben size çok net ifade edeyim. Varlığımız için, birliğimiz için, dirliğimiz için, bir arada olmamız için kucaklaşmamız için memleketini seven, milletini seven, ayrımcılık yapmayan herkese eşit gözle bakan, erdemli, ahlaklı, hayatı boyunca hak, hukuk, adalet diyen 13. Cumhurbaşkanımız geliyor, Kemal Kılıçdaroğlu geliyor.
“ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZ KARS’TAN AYRILMAK İÇİN BÜYÜMEYİ BEKLİYOR”
13.Cumhurbaşkanımızın verdiği göreve layık olacağız. Bu şehri size söz veriyoruz, ayağa kaldıracağız. Kars şu anda kişi başı geliri neredeyse, Türkiye’nin yarısı kadar. Allah aşkına Kars’a bu reva mı? Türkiye’nin ortalamasının yarısı kadar Kars’ta her iki gençten biri işsiz. Meslek tabanlı bir eğitim Kars’ta verilmiyor. Çocuklarımız ve gençlerimiz Kars’tan ayrılmak için büyümeyi bekliyor. Benim Kars’taki çocuğum benim Kars’taki vatandaşım, evladım liyakatiyle, ahlakıyla çalışkanlığıyla bu şehirde üretecek, bu şehirde kazanacak, istediği kademelere bu ülkede gelecek. Biz bu adalet Sağlayacağız bu şehirde.
“KAYYUM ATANMASINA KARŞIYIZ”
Kars’ta da seçilen birisinin elinden seçimin alınmasına, kayyum atanmasına karşıyız. 23 Nisan’ı kutladık, Çocuklar burada, çocuklar burada, pırıl pırıl çocuklar. Ulusal egemenlik ve çocuk bayramımız ne diyor? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 86 milyon insanın sevgili hemşerilerim iktidar olmanın zamanı gelmiştir. Geçmişte bir kişi, bir kişi çıkıyordu, seçimi aldım diyordu. Bizimki milletin iktidarı. Millet İttifakı’nın iktidarı. Ama milletin iktidarı size söz 86 milyon insanımızın iktidarı geliyor. 86 milyon insanımızın temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu geliyor.
MANSUR YAVAŞ: “İŞÇİLER ARTIK ZORLA MAÇA GÖTÜRÜLMÜYOR”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş da yönetim anlayışını değiştirdiklerini hatırlatarak, “Biz gelirsek, ‘bütün işçiler çıkarılacak’ dediler. Bir kişi çıkartmadık seçildikten sonra. O işçiler artık ne maçlara zorla götürülüyor, ne siyasi mitinglere zorla götürülüyor. Alnının teriyle Ankara için, halkı için çalışıyor. Alnının terini de alıyor. Seçilirsek ‘sosyal yardımları kesecek’ dediler. Biz geldik. Bir başkent kart çıkarttık, kredi kartı gibi. Şimdi onların üzerine para yüklüyoruz. 5 bin tane Ankara’daki bakkaldan, marketten o aile gidiyor çoluğunun çocuğunun ihtiyacını karşılıyor. On binlerce çocuğa, kırtasiye yardımı için destekte bulunuyoruz. İki yıldır, üç ay müddette doğalgaz veriyoruz. 200 bin aileye doğal gaz veriyoruz ve evlerinde üşütmüyoruz. Yedi aydır birer kilo et parası veriyoruz. 60 bin öğrenci şu anda okuluna gidiyor. Parasını belediye ödüyor. 16 bin öğrencinin servis ücretini karşılıyoruz. 15 bin öğrenci, küçük öğrencinin kantinlerde alışveriş yapamayan öğrencilerin her ay ailelerine 330 lira para yatırmak suretiyle onların da diğer akranları gibi kantinden alışveriş yapmalarını sağlıyoruz…
“GİTTİLER SİSİ’YLE GÜZEL GÜZEL TOKALAŞTILAR”
“Pandemi döneminde okulları kapattılar. Dediler ki online eğitim yapılacak. Peki bu çocuklar özellikle destek alan çocuklar internete nasıl erişecek hiç düşündüler mi? Hemen Ankara Belediyesi olarak destek alan ailelerin bütün çocuklarına 10’ar GB internet verdik. Şimdi 10 GB internet vereceğiz diyorlar. Şimdi verin, On 15 Mayıs’ı niye bekliyorsunuz? Artık söyleyecek sözü kalmayanlar ancak karşıdakileri kötülemeye başlıyor. Bunlar yapamaz. Beka, beka, beka. Beka sorunu, dediğim gibi artık sizsiniz. Bu ülke için beka sorunu olmaya başladınız. Bir yazar, soğan pahalılığından şikayet edenlere bunlar soğan kafalı diyor. Biraz önce de okudum bir gazetenin yazarı diyor ki; bu ülkede aç var diyenleri bilmem ne yapmak lazım. Tatilden gelen arabaların kuyruklarını gördünüz diyor. Herkesi kendileri gibi görüyorlar. Ekonomik sorun yok diyorlar. Evet yukarılarda böyle görünmüyor. Pazara inin vatandaşların yanına. Ne olduğunu görürsünüz. 2019 Yılında beka dediler TC tabelaları belediyemize asıldı. Baktılar ki beka sorunu falan söyledikleri olmuyor. Bu sefer ne yaptılar? Ekrem Bey’in seçimini iptal ettiler. İkinci seçime gittik. İkinci seçimde aynen söylem şu. Artık beka diyemediler. Çünkü hiçbir millet ittifakı belediyesinde iddia ettikleri olmuyor. Bu sefer tutturdular; ‘İstanbul düşerse Kudüs düşer, Mekke düşer’, ‘Sisi mi, Mursi mi, Binali mi’ Ekrem Bey seçildi. Şu anda gittiler Sisi’yle güzel güzel tokalaştılar. Artık boş laflara karnımız tok. İnşallah bu nefret dilinden kurtulacağız.”
İmsak Vakti 02:00
News
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM
EKONOMİ
GÜNDEM
