Kılıçdaroğlu’ndan Alman basınına: AB’nin tüm taleplerini yerine getireceğim!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Millet ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçime günler kala Batı medyasına konuştu, “AB’nin tüm istediklerini yerine getireceğiz” dedi. Birkaç gün önce The Economist’e “Siz ne derseniz o” diyerek söz veren Kılıçdaroğlu bu kez de Alman basınına röportaj vererek Türkiye’de demokrasi olmadığını savundu.

The Anatolia Post- Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Batı medyasına konuşarak Türkiye’de demokrasi olmadığını ileri sürdü. Alman Tagesthemen’e röportaj veren Kılıçdaroğlu, farklı Türkiye planlarından, Suriye politikasından söz etti, kendisini Almanya’nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz’e benzetti.

“DEMOKRASİMİZİN KANI KURUDU” İFADESİ

Son 20 yılda demokrasinin kan kaybettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, demokrasiyi geri getirmek için önce parlamenter sisteme geçişin sağlanacağını söyledi. “Türkiye’de demokrasinin yeniden tesis edildiğini ilan ediyorsunuz. Sadece 20 yıllık keyfilik ve yolsuzlukla başa çıkmak için nasıl çalışması gerekiyor?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bu 20 yılda demokrasimizin kanı kurudu. Altı kişilik ittifakımız bunu yeniden inşa etmek, demokrasiyi yeniden kurmak için bir araya geldi. Bizi bir araya getiren demokrasi özlemidir. Bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var” yanıtını verdi.

“ANAYASAYI DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Anayasayı değiştireceğini, siyasi ahlak yasası çıkaracağını belirten Kılıçdaroğlu, halletmesi gereken çok şey olduğunu söyledi. Avrupa Birliği’nin yeni fasıl açmasını beklemeden AB’nin tüm demokratik standartlarını tam olarak uygulayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye çok canlılığını kaybetti çünkü demokrasi yoktu ve tüm güç tek bir kişideydi. Büyük ekonomik sorunlarımız var. Bunu düzeltmek ve demokrasiyi geri getirmek için, güçlendirilmiş bir parlamenter sistem getirmek istiyoruz. Anayasayı değiştireceğiz. Siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Hâlâ halletmemiz gereken çok şey var. Ve AB’nin yeni bir fasıl açmasını beklemeden Avrupa Birliği’nin tüm demokratik standartlarını tam olarak uygulayacağız”

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN HAPİSLE CEZALANDIRILDIĞI TÜRKİYE…”

Kılıçdaroğlu “Biyasi olarak tutuklananlara ne olur – onları affedecek misiniz?” sorusunu, “Siyasi tutuklularla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar verdi. Hapishaneden salıverilmeliler! Ama Erdoğan Türk yargısına baskı yapıyor. Bu yüzden hala hapisteler. İfade özgürlüğünün hapisle cezalandırıldığı bir Türkiye’yi kategorik olarak reddediyoruz” diye yanıtladı.

“ALMANYA BAŞBAKANI OLAF SCHOLZ GİBİ OLMAK ONURDUR”

Kılıçdaroğlu ayrıca ‘Almanya Başbakanı Olaf Scholz gibi olmak onurdur’ ifadelerini kullandı.

“AB’NİN TÜM İSTEDİKLERİNİ YERİNE GETİRECEĞİZ”

Kılıçdaroğlu, muhalefet bloğun AB tarafından öngörülen tüm demokratik standartların getirilmesi için mücadele etmek üzere bir araya geldiğini söyledi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun Alman Tagesthemen’e  verdiği röportajın Türkçe’ye çevrilmiş tam metni:

“Demokrasimizin kanı kurudu”

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı olabilir. Tagesthemen röportajında, farklı bir Türkiye için planlarından, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinden ve Şansölye Scholz ile ortak noktalarından bahsediyor.

-Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokrasinin yeniden tesis edildiğini ilan ediyorsunuz. Sadece 20 yıllık keyfilik ve yolsuzlukla başa çıkmak için nasıl çalışması gerekiyor?

Kemal Kılıçdaroğlu: Bu 20 yılda demokrasimizin kanı kurudu. Altı kişilik ittifakımız bunu yeniden inşa etmek, demokrasiyi yeniden kurmak için bir araya geldi. Bizi bir araya getiren demokrasi özlemidir. Bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var. Özellikle gençler, giderek daha yüksek sesle bunun için çağrıda bulunuyor. Türkiye çok canlılığını kaybetti çünkü demokrasi yoktu ve tüm güç tek bir kişideydi. Büyük ekonomik sorunlarımız var. Bunu düzeltmek ve demokrasiyi geri getirmek için, güçlendirilmiş bir parlamenter sistem getirmek istiyoruz. Anayasayı değiştireceğiz. Siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Hâlâ halletmemiz gereken çok şey var. Ve AB’nin yeni bir fasıl açmasını beklemeden Avrupa Birliği’nin tüm demokratik standartlarını tam olarak uygulayacağız.

“Kimse fikrini söylediği için hapse atılmamalı”

Örneğin, siyasi olarak tutuklananlara ne olur – onları affedecek misiniz?

Kılıçdaroğlu: Siyasi tutuklularla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar verdi: Hapishaneden salıverilmeliler! Ama Erdoğan Türk yargısına baskı yapıyor. Bu yüzden hala hapisteler. Bu Avrupa yargıları uygulansaydı zaten herkes özgür olurdu. 21. yüzyıl Türkiye’sinde kimse fikrini söylediği için hapse atılmamalıdır. İfade özgürlüğünün hapisle cezalandırıldığı bir Türkiye’yi kategorik olarak reddediyoruz.

“Suriye hükümeti ile bir anlaşma imzalayacağız”

-Biraz AB’den bahsedelim. Türkiye’deki 4 milyon Suriyeli sığınmacıyı ülkelerine geri göndermeyi planladığınızı açıkladınız. AB ile mülteci anlaşmasından çekilmek istiyor musunuz?

Kılıçdaroğlu: 4 milyon Suriyeli mültecimiz var. Ve onları yıllardır ağırlıyoruz. Ama hepsi Türkiye’de sigortasız çalışıyor. Ama yarın yaşlandıklarında onlara ne olacak? Burada sadece bugüne değil, geleceğe de odaklanan bir politika oluşturmak görevimiz. Bunu şu şekilde yapmak istiyoruz: Buradaki Suriyelilere gelince, önce Suriye’nin meşru hükümeti ile bir anlaşma yapacağız. Birbirimize elçilikler açacağız. Anavatanlarına dönmeleri halinde yerel Suriyelilerin can ve mal güvenliğini garanti altına alacağız. Gerekirse Birleşmiş Milletler de buraya müdahale etmelidir. Ayrıca Türkiye’de yaşayan Suriyeliler Suriye’ye iade edildiğinde yollarını, köprülerini, okullarını, kreşlerini, her şeylerini yeniden yapacağız. Böylece hiçbir endişe duymadan ülkelerine dönebilirler. Amacımız: Bu insanlar kendi ülkelerinde özgürce yaşayabilmeli.

Ayrıca orada da çalışmaya ihtiyaçları var. Gaziantepli sanayicilerimiz Suriye’de yatırım yapacak. Avrupalılar da aynısını yapmak isteseydi çok mutlu olurduk. Suriyeliler daha sonra tatilci olarak Türkiye’ye dönebilir veya tatillerini Almanya’da geçirebilirler. Ama ya bunların hiçbirini yapmazsak? Önümüzdeki birkaç yıl içinde, bu insanların çoğu yaşlanacak. O zaman bu sadece bizim için değil, AB için de sorun olacaktır. Günümüzün dar görüşlü siyasetiyle devam etmemeliyiz. Uzun vadeli bir politika ile bu insanları ülkelerine geri göndermek istiyoruz. Ya da daha doğrusu geri göndermeyin, veda edin.Biz ırkçılığa karşıyız. Aile bağlarımız olduğu için onlara karşı hiçbir şekilde kin beslemiyoruz.

-Orada bulunanların çoğu Suriye’deki muhalefete mensup ve hiçbir şekilde Esad’ın kollarına geri dönmek istemiyorlar, AB’ye katılmak istiyorlar. Ve sonra AB ile bir sorun yaşarsınız.

Kılıçdaroğlu: Burada Suriyeli kanaat önderleriyle görüştüm. Aynı şekilde bazı siyasi partilerin liderleri ve buradan yayın yapan ve meşru Suriye hükümetini eleştiren bazı gazeteciler ile. Can ve mal güvenliğini sağlarsak, orada iş imkanı yaratılırsa, o zaman zaten gönüllü olarak memleketlerine dönerim diyorlar.

Türkiye’yi otoriter bir hükümetten koparın

-Türkiye yaklaşık 20 yıl kendini büyük bir baba figürü olarak sunan, büyük bir hatip, büyük bir demagog olarak kabul edilen bir adam tarafından yönetildi. Bir finans gazetesi tarafından Yılın Bürokratı seçilseniz bile, neredeyse tam tersisiniz. Türkiye’nin Olaf Scholz’u musunuz?

Kılıçdaroğlu: Olaf Scholz gibi olmak bir onur. Aslında ben sessiz bir insanım. Kolay kolay sinirlenmez, mevcut bir soruna odaklanırım, çözmeye çalışırım. Ama bu soruna çözümümü de halkla paylaşıyorum. Bu nedenle halkın desteğini almak benim için önemli. Çünkü demokrat olmayan birinin gittiği yere, otoriter bir yönetimin Türkiye’yi nereye götürdüğünü sadece biz değil, bu arada tüm dünya gördü. Bu nedenle biz altı muhalefet partisi, Türkiye’yi otoriter liderliğin elinden almak için bir araya geldik. Ve AB tarafından öngörülen tüm demokratik standartların getirilmesi için mücadele etmek.Bu kavga fazla sürmez. Tam bir hafta içinde Türkiye yeni bir aşamaya girecek. Politik olarak diyoruz ki: Türkiye’ye bahar geliyor.