New Jersey’nin kölelik geçmişinin ayrıntıları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Monmouth County’deki demir madenlerinde zorla çalıştırma, Hudson County’deki plantasyonlar ve Atlantik limanlarından yapılan kaçakçılık, New Jersey’nin Transatlantik Köle Ticareti’nin yarattığı yıkımdaki rolüne katkıda bulundu

The Anatolia Post – Kar amacı gütmeyen Equal Justice Initiative’in kurucusu Bryan Stevenson’a göre, çoğu okullarda tarih asla öğretilmese de, New Jersey ve diğer Orta Atlantik eyaletleri, Amerika’da şekillenmeye başladığında köleliğin merkezinde yer aldı.

Yakın zamanda Alabama’da köleliğin tarihine odaklanan Legacy Museum’u açan grup, ekim ayında ülkenin köle ticaretindeki rolünü ve bunun devam eden etkisini inceleyen bir rapor yayınladı.

Bir sivil haklar avukatı olan Stevenson, “Kuzeyde çok fazla insan, köleliği tamamen Güneyli bir fenomen olarak düşünüyor ve kendilerini köleliğin tarihi ve mirasına dahil edilmemiş olarak görüyor” dedi.

En çok satan anı kitabı “Just Mercy: A Story of Redemption and Justice”i yazdığından beri “Amerika’nın Mandela’sı” olarak anılan Bryan Stevenson, “Siyahlara yöneltilen kölelik mirası, düşmanlık, bağnazlık ve ayrımcılık, Kuzey ve Orta Atlantik’te, derin Güney’de olduğu kadar yoğun ve katı inşa edilmişti” dedi.

Çalışmanın yazarları, amaçlarının, Amerika’daki köleliğin tarihi hakkında daha anlamlı bir tartışmayı başlatmak olduğunu söyledi.

Rapora göre 12,5 milyondan fazla Afrikalı, Transatlantik Köle Ticareti yoluyla kaçırıldı ve 16. ila 19. yüzyıllarda Amerika kıtasına nakledildi. Yolculuktan sadece 10,7 milyon kişi sağ çıktı.

Delaware, New Jersey, Pensilvanya, Maryland ve daha sonra Washington DC haline gelen bölgede köle kaçakçılığı 1626 gibi erken bir tarihte başladı ve Atlantik limanlarından kaçırılacak yaklaşık 5.000 köleleştirilmiş Afrikalıya katkıda bulundu.

Raporda, New Jersey’de köleliğin, 1630’da Hollanda Batı Hindistan Şirketi 50 Afrikalıyı kaçırdığında ve onları şu anda Jersey City olan bir çiftlikte köleleştirdiğinde başladığı kaydedildi.

Tarihsel kayıtlar, Hudson County’deki bu köleleştirilmiş Afrikalılardan, “New Jersey’nin ilk Siyah sakinleri” olarak söz ediyor.

Rapora göre, New Jersey köleliği yasalar veya köle kanunları yoluyla sistemleştirmeye başladı, bir kurum olarak yasallaştırdı ve bölgenin ekonomik kalkınmasının temel bir bileşeni haline getirdi.

Bryan Stevenson, ilkinin 1664’te çıkarılan ve beyaz yerleşimcilere New Jersey eyaletine getirdikleri her köleleştirilmiş kişi için toprak veren bir yasa olduğunu söyledi.

Rapora göre, New Jersey’deki 1704 tarihli bir yasa, siyahilerin, köleleştiricilerinin yazılı izni olmadan koloniye girmesini yasakladı ve herhangi bir beyazın, eyalete izinsiz girdiğinden şüphelenilen bir siyahiyi yakalamasına izin verdi.

Yasada, yakalanırlarsa, “… bu şekilde ele geçirilenler, kamuya açık kırbaçlama direğinde kırbaçlanacaktır” ibaresi yer alıyor.

Raporda, siyahilerin ekonomik özgürlük veya insanlık duygusu oluşturma yeteneklerini kısıtlamak için 1700’ler boyunca köle kodlarının geçirilmeye devam edildiği belirtildi.

1704 New Jersey yasası, köleleştirilmiş kişilerin, evlerinden 10 milden daha uzakta olmaları durumunda yakalanabileceklerini, kırbaçlanabileceklerini ve bir ödül için teslim edilebileceklerini belirtti. Ayrıca New Jersey’de 1713 tarihli bir yasa, daha önce köleleştirilmiş siyahilerin veya yerlilerin arazi satın almasını veya sahiplenmesini yasakladı. 1751 tarihli bir yasa ise, köleleştirilmiş siyahilere akşam 9’da sokağa çıkma yasağı uygulayarak, bunu ihlal edenlere kırbaç cezası getirdi.

Stevenson, “Bunlar, köleleştirilmiş insanların özgürlük fırsatlarını kısıtlamak için New Jersey politika yapıcıları tarafından uygulanan katı yasalardı. Yani, diğer eyaletler gibi New Jersey de siyahilerin beyazlarla eşit olabileceği fikrini gerçekten reddetti” şeklinde konuştu.

Rapor ayrıca köleleştirilmiş siyahiler tarafından gerçekleştirilen ve bölgeye göre değişen zorunlu çalıştırmanın ayrıntılarını da veriyor.

Rapora göre, Monmouth bölgesinde büyük ölçüde köleleştirilmiş insanların emeğine dayanan Tinton Manor demir fabrikası adında bir demir madeni vardı. Mülk, 1600’lerin sonlarında demirhanesinde çalışmak için Barbados şeker plantasyonundan şu anda Tinton Falls olarak bilinen yere köle satın alan Lewis Morris’e aitti.

Rapora göre Morris, özgür beyaz işçilere vasıflı iş pozisyonları, köleleştirilmiş siyahi işçilere ise ağır, fiziksel güce dayalı işler vererek, Monmouth County’deki benzer endüstriyel ortamları etkileyecek ırksallaştırılmış, ayrımcı bir rütbe düzeni oluşturdu.

Stevenson, “New Jersey, köleliği ırksallaştırma ve son üç yüzyıldır Amerikan politikasını çok etkileyen bir ırksal hiyerarşi anlatısı yaratma çabasının bir parçasıydı” dedi.

Rapora göre, Transatlantik Köle Ticareti sırasında Orta Atlantik’te siyahilerin özgürlüğünün düzenlenmesi ve kısıtlanması, bugün bölge üzerinde kalıcı bir etki yarattı.

Rapor, New Jersey’nin ırksal olarak en çeşitli eyaletlerden biri olduğunu ve aynı zamanda insanların yaşadığı ve okula gittikleri yerlerde en fazla ayrılmış eyaletlerden biri olduğunu vurguluyor.

UCLA’daki Sivil Haklar Projesi tarafından 2017’de yapılan bir analize göre, eyaletin devlet okulu nüfusu, siyahi öğrenciler için ülkede en fazla ayrılmış altıncı ve Latin öğrenciler için en çok ayrılmış yedinci ülke olmaya devam ediyor. Analiz, New Jersey’de oldukça çeşitli okullar olmasına rağmen, çok sayıda New Jersey öğrencisinin ezici bir çoğunlukla tek ırktan oluşan okullara gittiğinin altını çiziyor.

Bryan Stevenson, eyaletin köle ticareti hakkındaki raporun, New Jersey’nin geçmişi hakkında politika yapıcılara, topluluklara ve bireylere, daha iyi bir gelecek inşa etmek için bilgileri hesaba katmalarına ve kullanmalarına yardımcı olacak gerçekler sağlamasını umduğunu söyledi.

Stevenson, “Amerikan tarihini öğretmemeniz gerektiğine, öğrencilerin ve insanların Amerikan tarihi hakkındaki gerçekleri bilmemeleri gerektiğine dair herhangi bir öneri, birilerini rahatsız edebilir, dolayısıyla reddedilmesi gereken bir fikirdir. New Jersey’de bizi bekleyen daha çok özgürlük, eşitlik ve adalet gibi bir şey olduğuna gerçekten inanıyorum. Ama tarihimiz konusunda dürüst olmazsak ve ele almamız gereken konuların farkında olursak oraya varamayız. İlerlerken dikkatli olun” şeklinde konuştu.