Norveç Arktik Konseyi dönem başkanlığını Rusya’dan devraldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Norveç, Kuzey Kutbu bölgesindeki sorunlara odaklanan Arktik Konseyi’nin dönem başkanlığını Rusya’dan devraldı.

Arktik Konseyi dönem başkanlığının Norveç’e devri, daha önceki törenlerin aksine, dışişleri bakanlarının değil üst düzey temsilcilerin katıldığı çevrim içi ortamda yapıldı.

Ukrayna Savaşı nedeniyle Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı tutumu, 8 ülkenin Arktik Konseyi çatısı altında gerçekleştirdiği işbirliğini sekteye uğrattı.

Konsey, Rusya’nın dönem başkanlığını yaptığı 2 yılda, kurulduğu 1996 yılından bu yana en büyük varoluş krizini yaşadı.

Kanada, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsveç ve ABD, çevrenin korunmasına ilişkin hükümetler arası bir yapı olan Arktik Konseyi’ne katılımlarını Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşılık Mart 2022’de askıya aldı.

Bu nedenle Batılı üye devletler Rusya’nın ev sahipliğinde yapılması planlanan toplantılara temsilci göndermedi.

Tarafların Ukrayna krizine yönelik tutumları nedeniyle Arktik Konseyi çatısı altında Rusya’nın dahil edildiği iklim değişikliği, kutup ayılarının haritalandırılması gibi bir dizi çalışma beklemeye alınırken, Rusya araştırmacılar için veri kaynağı niteliğindeki tesislerine erişimi engelledi.

Arktik Konseyi, Rusya’nın Batılı devletlerle aynı masaya oturduğu az sayıda uluslararası platformdan birini oluşturuyor.

Rusya-Batı geriliminin örgütte yol açtığı krizin, buzulların erimesi, Arktik bölgesindeki mineral kaynaklarının kullanılması, yeni deniz yolu güzergahlarının belirlenmesi konularında atılacak adımları etkileyebileceği belirtiliyor.

Norveç’teki Arktik Üniversitesi’nden Prof. Rasmus Gjedsso, örgüt içi gerilimin Norveç açısından büyük bir zorluk oluşturduğunu belirterek, “(Üye ülkeler) Rusya’yı izole etmek zorundalar ve aynı zamanda Rusya’yı örgütü dağıtmaya provoke etmediklerinden emin olmaları gerekiyor.” dedi.

Kutup bölgeleri güvenlik politikaları Uzmanı Dwayne Ryan Menezes, dönem başkanlığının Norveç’e geçmesinin forumun yaşadığı krizi yok etmeyeceğini ancak üye ülkelerin çoğunluğu arasında yakın işbirliğini teşvik edebileceğini belirtti.