Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
17 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,4229
36,2785
2.836,84
Geçtiğimiz günlerde Şırnak Valiliğinin misafiriydim polis haftası münasebetiyle. Elbette çok ama çok heyecanlıydım. Benim gibi sahne tecrübesi öyle pek de az olmayan biri için bu derece heyecan duymak, iliklerine kadar ürpermek pek kolay değil.
Bakanlar, vekiller karşısında; üniversiteler, doktorlar ve büyük şirketlerde konuşmacı olarak hayli seminerde bulundum. Hepsi bir yana tiyatro yapıyorum hali hazırda… Peki bizi bu kadar heyecanlandıran ne oldu? Uçakta geçen iki saatlik uçuşum boyunca bunu düşündüm, niye heyecanlısın?
Bu işe vesile olan ve beni bu kutsal vazifeye uygun gören isim I. Sınıf Emniyet Müdürü Sayın Ahmet Sula’ydı. Onun binlerce kişiye, yüzlerce platformdan nasıl seslendiğini, sözlerini ses tellerini değil sadece, ciğerinden nasıl da söylediğine şahitlik ettim. Siz de bakın bir ara sosyal medyadan. Onun ismiyle bir yerlere gitmek sadece kendi kimliğim değil, onun da kimliği ile gitmek demekti ve bunun yükü çok ağırdı; neden mi?
Devletinde memur bir ademin, aslında milletine memur olması ne demekti inanın o dahi bu kadar farkında değil, zira vazife addetmiş ve aslında hizmetinin boyutları hakkında ancak ümmi bir gönül boyutunda vakıf, o da görevini icra etmeye yetecek, hakkını verecek kadar demektir. Aslında ben size olanları anlatmadan önce, biraz işin geçmiş içeriğini anlatayım mı? Yani 130 yıllık bir hesabın aslında nasıl kapatıldığını satır aralarında vereyim mi? Bunu pek az insan farkında, bunu pek azımız henüz fark ediyoruz; değil Vali Bey, Garnizon Komutanı, Rektör Hocamız ya da bizi davet eden I. Sınıf Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Emre Başbuğ ya da bu işe vesile olan, ustam dediğim Ahmet Sula’yı, kendim dahi yazarken fark ediyorum, edeceğim; sıkı durun ve vaziyet alın! Anlatayım aslında vazifenin ne olduğunu…
Arabistanlı Lawrence ismini herkes duymuştur, onu iyi bir asker, iyi bir casus olarak bilenleriniz şunu da eklesin; o aynı zamanda iyi bir yazardır. Her ne kadar bizim düşmanımız olsa da cehenneme odun olsa da başarılı oldu! Anılarını kaleme aldığı kitabının eminim ki bu kadar çok okunacağını o da tahmin etmemiştir, hatta bu kadar iyi yazabildiğini… Kitabının bir yerinde Faysal ile birlik olup, Mekke Şerifi Hüseyin’i nasıl kandırdıklarını anlatmış. Bu işi kademeli olarak öyle bir dizayn etmişler ki… Evvela Osmanlı’ya veya Türkiye’ye karşı isyan başlatmak için azınlıkları hedeflemişler, Uygur’lar, Kürtler ve Çeçenler ’in ayaklanması için aralarına sızdırdıkları ajanları kademeler halinde yazmış. Kitabı okuyunca anlıyorsunuz ki adamların derdi sadece Arap Yarımadası değil, Anglosaksonların aslında bütün Ortadoğu’yu hedeflemiş olmalarıdır.
1880 ile 1890 yılları arasında yani sadece 10 yılda misyonerlerin tarihimizdeki olumsuz ve büyük etkileri oldukça etkin.
Amasya’da 10, Dersim’de 2, Ergani’de 2, Harput’ta 9, Diyarbakır’da 3, Mardin’de 3, Bitlis’te 2, Muş’ta 1, Siirt’te 3, Van’da 2, Sivas’ta 20 adet Amerikan okulu açmışlar yani misyoner okulları, papazlar tarafından yönetiliyorlar. Fakat meselenin aslı; American Board Of Missions adına Mr Dwight’ın yaptığı konuşmadadır, 1895’de demiştir ki;
“Derneğimiz yaklaşık 65 yıldır Türkiye faaliyetinde bulunuyor, ticari ilişkiler yönünden misyonlar bu yerde elverişli ortamlar yaratmışlardır. Bu ortamlar misyonlarımızın iki yönlü çalışması sayesinde gerçekleşmiştir.
1-Geniş bir eğitim düzeni
2-Geniş bir basın yayın örgütü.
Biz bu yöre halkını sadece bizim sattıklarımızı almaları için değil, gelecekte kurulacak tesisleri geliştirebilecek, yaşatabilecek bir düzeye gelmeleri için de eğitiyoruz. Bu yoldan Amerika yatırımlarına yeni alanlar açmak umudundayız. Örgütün yapılanması için yapılan harcamalar yıllık altı milyon dolar civarındadır ancak Amerikalılar şimdiden Asya Türkiye’sinde kara geçmişlerdir”
Gelelim günümüze ama geçen 130 seneyi, özellikle de son elli seneyi kafanızda bir tarayın… Misyoner örgütlerin neye dönüştüklerine, milist ve siyasiler olarak neler yaptıklarına bir bakın! Sadece bildikleriniz size yetmedi mi? Diyarbakır’dan sonra, Hakkâri, Muş, Van’da anneler ve babalar evlatları için HDP binaları önünde nöbete başladılar ve bunlar biraz önce bahsettiğim şehirlerin, yani misyonerlerin faaliyet gösterdikleri iller de aynı zamanda, sizce bunlar tesadüf mü?
İşte benim ustam Sayın Ahmet Sula, fırçası ile sadece tuvalini değil dünyayı da boyuyor bahara, Hakka, halka, bu aziz millete… Sadece silahla olmayacağını silah tutan bir el bir özel harekatçı, bir emniyet müdürü olarak anlamış ve eline fırçayı da almış. İşte o sanatçı emniyet müdürünün yaptığı resimlere bakarak yansıyan, yansıtılan ilahi ışığı gören kimi kalpler Müslüman dahi olmuşlar yurtdışı temsilciliklerinde. Biz kendimize ve bizde olan Hakka bu kadar nan/kör bakarken, “Gavur” dediklerimizden Müslümanlar oluveriyor, yeter ki insan, Hakka talip olsun.
Hadi şimdi günümüz Türkiye’sinin sanatçılarının bir kısmına bakın; konser başı binlerce lira kazanmak uğruna neyi sattıklarına ya da dizi sinema tiyatro oyuncusu sanatçı kılıklı tiplere… Onları popüler yapan kim mi? Elbette ki sizlersiniz! O gün Şırnak’ta yaptığım konuşmada devletim erkânına sizi anlattım aşkım milletim. Onlara makamlarından sizleri çıkarınca geriye hiçbir şey kalmayacağını da anlattım. Devletin ancak insan yaşadıkça var olduğunu anlattım, milletine düşman ve sanatçıymış gibi aramızda dolaşan tiplere kanmayın diye de bu yazıyı kaleme aldım. Gerçek sanatçılara asla toz kondurmam, zira onlar Allah’ın özel kullarıdır ancak sadece bedenini değil, ruhunu satmışlar var ya! İşte artık onlara dikkat edin, çünkü misyonerlere bir ölüm yetse de zehirli fikirlere deva yine milletin kendi rahminden doğacaktır. Sıkı tutun ve sıkı tutunun Ahmet Sula gibi ademlerin paçalarına, onlar bu toplumun aynası, vicdanı ve evlatlarıdırlar…
Vazifeye gelince;
Biz insanlara millet olduklarını, devlet sınırları içinde ve hatta bazen dışında olan vatandaşından mesul olduğumuzu farkındayız, istiyoruz ki milletin kendi de artık farkında varsın, devlete ait ne kadar makam, mevki varsa, ne kadar aydın, sanatçı, akademisyen, yazar, siyasetçi varsa ortak tek meslekleri bu millete hizmetkarlıktır. İster doğusunda ister batısında ister kuzeyinde ister güneyinde olun, herkes eşit sağlık, eğitim, bayındırlık, adalet hizmetlerine, haklarına sahiptir. Sakın ola ki bir makam sahibi şaşırdı diye devlete, vatana, sanata, insana küsmeyin, çünkü devletin kendi dahi artık diyor ki;
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!
Mustafa Sefa GÜVENİR
Sosyal medya iletişim
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Sevgili Mustafa ağabey;Öncelikle her zamanki gibi yine çok güzel bir yazı olmuş,kalemine sağlık.Şeyh Edebali Hazretlerinin engin aklıyla söylediği bu kutlu söz “Devleti Yaşat ki İnsan Yaşasın” okullarda Doktrin olarak okutulmalı.Kadim Devletimizin en küçük bireyleri olan minik yavrularımızın kafalarına çakılan,sahte kahramanlar ve gereksiz ideolijilerin çivilerini sòküp,yerine Muhammedi bir uslupla incitmeden,dayatmadan Devlet nasıl yönetilir,nasıl sevilir,nasıl ayakta kalır yeniden anlatılmalıdır.Kutlu tarihimizin yazılma işlemi başka milletlerin insafına bırakılmayacak kadar hassas ve içeriği tüm milletlerinkinden daha daha zengindir.Devleti yöneten yòneticilerimizin vazgeçilmez istikameti de bu yönde olur inşAllah Selam ve dua ile.
Kalemine sağlık.Bunların çocukların suyunu bir kese bilsek!