Pakistan Başbakanı Şerif: Pakistan ve Türkiye, tek beden içinde atan iki kalp gibi

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkiler hakkında, “Ülkelerimiz tek beden içinde aynı anda atan iki kalp gibi. Farklı dilleri konuşsak da birbirimizi gönülden anlayabiliyoruz. Bence bu büyük bir imkan.” dedi

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Recep Tayyip Erdoğan’ın “Göreve Başlama Töreni” kapsamında ziyaret ettiği Ankara’da konuştu

IMF programını hayata geçirmek için çok umutlu olduklarını dile getiren Şerif, “IMF tarafından yapılacak 9. inceleme, tüm şartlara uyacak. Umut ediyorum ki bu ay iyi haberler alacağız.” dedi.

Şerif, tüm şartları yerine getirdiklerini belirterek, bunların genellikle IMF’nin onayının alınmasının ardından tamamlandığını ancak bu kez kendilerinden, onay verilmeden önce şartların tamamlanmasının talep edildiğini anlattı.

IMF’nin onay vermemesi durumunda ne olabileceğine dair ise Şerif, Pakistan ulusunun dayanıklılığı ve cesaretine vurgu yaptı.

Şerif, Pakistan halkının geçmişte de birçok zorlukla mücadele ettiğini ve gerekirse “kemer sıkma politikası” uygulayıp tekrar ayağa kalkabileceklerini dile getirdi.

Eski Başbakan İmran Han’ın güvenoyu alamamasının ardından şu anki hükümetin, yönetimi devraldığı Nisan 2022’den bu yana pek çok sorunla mücadele ettiğini aktaran Şerif, “Bu sorunlar, önceki hükümetin politikalarının, Ağustos 2022’de yaşanan ölümcül sellerin ve enflasyon sorununun sonucu. Nisan 2022’de Pakistan, hükümetin IMF anlaşmasını ihlal etmesi nedeniyle neredeyse temerrüde düşecekti ve ekonomi de mahvolmuştu.” değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Şerif, sonrasında Ağustos 2022’de de yıkıcı sellerle başa çıktıklarını, bununla birlikte uluslararası durum nedeniyle hızla artan enflasyon ile de mücadele ettiklerini söyledi.

“Zorlukları halkımız ve dost ülkelerin desteğiyle yönetebildik”

Hükümetinin Pakistan halkının, kardeş ve dost ülkelerin desteğiyle mümkün olduğunca bu zorlukları yönetebildiğini vurgulayan Şerif, “Pakistan, geçen ay (İmran) Han’ın yolsuzluk davası sonucunda tutuklanmasının ardından ülkede şiddet eylemli protestoları tetiklemesiyle karışıklık içerisine girdi. Devlet ve ordu tesislerine de saldırılıyor.” dedi.

Şerif, Han’ın “ciddi yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve entrika” suçlamalarıyla yargılandığı ve bununla “hukukun ilgilenmesi gerektiğini” ifade etti.

Han’ın bir süredir tutuklanması halinde şiddetle tepki vermeleri için kendi kitlesini zihinsel olarak hazırladığını aktaran Şerif, “Bunu Pakistan devletine karşı ciddi bir hareket olarak planladı. Han, kendi kitlesini kışkırttı. Bu konuda şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıt var.” ifadelerini kullandı.

Şerif, “Han’ın destekçilerini, binaları yakmalarını, tesislere saldırmalarını, mezarlık ve anıtlara saygısızlık göstermeleri konusunda yönlendirdiğini” söyledi.

Sivil yapılara saldıranların medeni hukuk çerçevesinde yargılanacağını aktaran Şerif, askeri tesislere saldıran ve zarar veren kişilerin de askeri yasalar kapsamında yargılanacağını belirtti.

Şerif, askeri yasanın 1951’den bu yana uygulandığını ve askeri personel dışında belirli suçlarla doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan sivillerin de yargılanmasına olanak sağladığını dile getirdi.

Bu yasa çerçevesinde hakimin ceza vermesi durumunda davalının biri Yüksek Mahkeme ve biri Anayasa Mahkemesine olmak üzere iki temyiz hakkı olduğunu işaret eden Şerif, “Tüm bu sürecin amacı, Pakistan’da bu tür durumların hayatımız boyunca bir daha yaşanmaması için adaleti sağlamak.” dedi.

“Tek beden içinde aynı anda atan iki kalp”

Türk halkını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinden dolayı tebrik eden Şerif, bunun mükemmel bir gelişme olduğunu kaydetti.

Şerif, “Kardeşim, halka hizmete kendini adamış ileri görüşlü bir lider olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok yakından çalışacağız. İlişkilerimizi kardeşlik, uzlaşma ve ekonomik işbirliği açısından daha yüksek bir düzeye çıkaracağımızı umuyorum.” ifadesini kullandı.

İki ülke arasındaki kardeşlik ilişkisini her zaman koruyacağını ifade eden Şerif, “Ülkelerimiz tek beden içinde aynı anda atan iki kalp gibi. Farklı dilleri konuşsak da birbirimizi gönülden anlayabiliyoruz. Bence bu büyük bir imkan.” dedi.

Şerif, Pakistan ve Türkiye’nin yakın gelecekte ticareti artırmak ve biyo-gaz, güneş enerjisi ve hidroelektrik alanlarına odaklanarak karşılıklı büyümeyi sağlamak için işbirliğini geliştireceklerini söyledi.