Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
07 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,2461
37,5926
2.908,55
Türkiye’nin 11 ilinde etkili olan ve on binlerce can kaybına neden olan depremin ardından başlatılan “İzmir Yardıma Koşuyor” adlı kampanya çerçevesinde, İzmir Ticaret Odası (İZTO), İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) şubat ayı ortak olağan meclis toplantısı Jeolog ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’ün katılımıyla gerçekleşti. İZTO Çok Amaçlı Salon’da yapılan toplantıda; İZTO Başkanı Mahmut Özgener, İTB Başkanı Işınsu Kestelli, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ve Prof. Dr. Naci Görür, deprem sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Şu anda 60-70 bin kişi göçük altında, binlerce insanımız acı çekiyor. Bütün millet, yöneticiler olarak konuşmalıyız utanmalı mıyız ne yapmalıyız, bilemiyorum” diyerek konuşmasına başlayan Jeolog ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “Ülkemizde depremi konuşmamak sanki tabu; ‘Konuşmamayayım, korkuyorum’, ‘Duymayalım, huzurumuz kaçmasın.’ Maalesef bu strateji bu ülkenin yöneticilerinde de uzun zamandır var. Deprem olduktan sona çizmelerimizi çeker sahaya ineriz, ‘Türkiye hükümeti büyüktür, kimseyi aç susuz bırakmaz, her şeyi yaparız, geçici ve sürekli konutlar yaparız, yara sararız.’ Bu strateji yara sarma edebiyatı… Bu çağ dışı bir strateji… İnsanına önem vermeyen anlayışın getirdiği bir strateji… ‘Deprem bizim elimizde değil, oluyor ne yapalım, olduktan sonra gücümüzü gösteririz.’ Bilgi toplumlarında, bilimin ışığı altında yürüyen toplumlarda, bilim gücüyle yönetilen toplumlarda böyle bir strateji yok. Çağdaş toplumlar, deprem gelmeden, insanlar ölmeden, afet her tarafı kasıp kavurmadan önce gerekeni yapıyorlar. Yurt dışında birçok yerde bu tür depremlerde 5-6 kişi ölüyor, o da tesadüfen… Biz ise, utanıyorum söylemeye… Şu an 42 bin insan görünüyor ama çok daha fazla olacak, inşallah yanılırım” açıklamalarında bulundu.
Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremle ilgili daha önceden uyarıda bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Görür, “İnsanlarımızı kaybettik, üstelik bu geliyorum diye bağıran bir deprem… Gece-gündüz ‘Maraş’a deprem geliyor, dikkat’ dedik ama anlaşılan uyarılara rağmen bir şey yapılmamış. Yapılsaydı böyle olmazdı. Elbette ki bir yer darbe yerse on binlerce insan ölürse, çadır verecek çorba götüreceksiniz. Konu ne götürdüğümüz ne kadar desteklediğimiz değil, neden bu depremin zararlarını azaltamadık, bunları konuşalım. İstanbul depreme hazır mı? Hayır. Hiçbir şey yapılmadı mı? ‘Yapılmadı’ demek haksızlık olur ama yeterince yapılmadı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu hükümet bu stratejik düşünceyi değiştirmeye kalktı, 2010’a doğruydu, Cumhurbaşkanımız ‘Deprem olmadan önce zararları azaltma sistemine geçmemiz lazım’ dedi, çok umutlandım. Bu ülkede depremden daha gerçek ne var, en temel sorun deprem… Peki hiç tartıştık mı depremi? Deprem olmadan önce sektörlerde deprem tartıştık mı? Siyasilerden hiç duydunuz mu? incir çekirdeğini doldurmayan konular TV’lerde saatlerce konuşuluyor ama deprem yok. Biz de o ara cılız sesimizle depremi hatırlatmaya çalışıyorduk. Hatırlatmak için, konuşmak için 60-70 bin insanımızın ölmesi mi gerekiyor?” diye konuştu.
“Bir şey yapmamız lazım, millet olarak kendi devletimize sahip çıkmanın, sorunlara millet olarak el koyma zamanı” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Prof. Dr. Görür, “Nasıl? Söyleyeyim; depremi oluşturan mekanizma bu topraklarda 13 milyon sene önce başladı. Sadece Türkiye’de değil, etrafında da 13 milyon seneden beri depremler süregeliyor. Ve daha milyonlarca sene devam edecek. Depremi durduracak gücümüz olmadığına göre, depreme rağmen yaşamak mecburiyetinde olduğumuza göre depremin biz vereceği zararları bilim ve teknolojinin gücüyle azaltmalıyız. Bu depremlere yıkılmamalıyız. Minimum zararla bu işi atlatmalıyız. Bu yeni yaklaşıma biz ‘risk analizi’ diyoruz. Türkiye’de yaşadığımız yerleşim alanları deprem dirençli olursa en az zararla atlatırız” ifadelerini kullandı.
Dirençli kentlere giden yol haritasını anlatan Prof. Dr. Görür, kentsel dönüşüme dair de uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Görür, şunları söyledi: “Kentin bileşenlerini depreme dirençli yapacağız. Bir kent nelerden meydana gelir? Yönetim, halk, alt yapı, yapı stoku, çevre ve ekosistemi, ekonomi… O halde kenti deprem dirençli yapmak demek bu parametreleri deprem dirençli getirmek demektir. Kentsel dönüşüm sadece motor gücü olarak müteahhitlere bırakılırsa onun adı rantsal dönüşüm olur. Yapı stokunu deprem dirençli yapmamız lazım” dedi.
İzmir’e dair uyarılarda bulunan Prof. Dr. Görür, “Gelelim İzmir’e… İzmir’den kuşkumuz var. Bunu dediğimizde, ‘Hemen yarın deprem olacak eve girmeyin’ demiyoruz. İzmir’den endişemiz var. Neden? Canlı faylar var. Canlı fay demek; günün birinde tekerrür periyodu doğduğunda harekete geçip deprem üretebilir. Bu faylar özellikle çevrede olan faylarla tetiklenebilir, stresleri artmış olabilir. Daha önce Sisam’da olan depremde, bu fayların önemli bir kısmı yüklendi. Kendileri zaten bir stres, zaman geçtikçe yüklüyorlar. Bir de çevredeki depremlerden stres geldiği zaman yüklüyorlar. Artık fay-deprem tartışmasını bırakalım, İzmir gerçek anlamıyla deprem kenti. Çok az kentte bu kadar az aktif fay sistemi var, bunlar bugün olmazsa yarın, elbet deprem yaratacak. O zaman üzüleceğiz. Sisam depreminde 70-80 kilometre mesafede 117 kişi öldü, burayı deprem dirençli yapmak lazım” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentte gerçekleştirilen mikro-bölgeleme çalışmasının çok doğru bir iş olduğunun altını çizen Prof. Dr. Görür, şöyle konuştu: “İzmir Belediyesi şu anda mikro bölgeleme çalışması yapıyor. Bu çalışmadan sonra onun ışığı altında İzmir, deprem dirençli hale getirilmelidir. Mikro bölgeleme çalışması demek bir kentin doğasını bütün ayrıntılarıyla bilip, yönetim ile doğa verilerini iç içe geçirip kenti öyle yönetmektedir. İzmir’in doğasını, jeolojisini, jeofiziğini, topoğrafyasını bilmezseniz o kenti yönetemez, mekan planlamasını yapamazsınız. Bu mikro bölgeleme çalışmasını yapmadan; hangi faylar var, deprem üretme periyodu ve kapasitesi nedir, yineleme periyodu nedir, üretirse nereleri nasıl etkiler, bunu bilemezsiniz. Bu ayrıntıları bilmeden kenti planlayamazsınız.”
İzmirlilere çağrıda bulunan Prof. Dr. Görür, “İzmir’de yapılacak iş belli… Mikro bölgeleme çalışmasından sonra evlerinizi muayene ettirin.1999 sonrasındaki yeni yönetmeliklere göre, kaçak olmadan, doğru mühendislik hizmeti almış, zemin etütleri yapılmışsa, o binalar çökmez, sizi öldürmez, depremde içinden sağ çıkmasına müsaade eder. İzmir’deki belediyeyi zorlayın, üniversiteleri halk olarak zorlayın, evlerini muayene ettirin. Parası olmayana da devlet el atsın veya belediye bedava yapsın. Muayene ettirirseniz evinizin depremdeki davranışlarını görebilirsiniz, Güçlendirmeyle zafiyet gideriliyorsa güçlendirme yaptırın, eğer olmuyorsa deprem odaklı kentsel dönüşüme girmek için hükümeti zorlayın, talep edin” dedi.
Acıları paylaşmak ve depremin yarattığı ağır yıkımın etkilerini hafifletmek için büyük bir dayanışma anlayışıyla çalıştıklarını belirten İZTO Başkanı Mahmut Özgener, “İzmir’in tüm kardeş kurum ve kuruluşları olarak depremin olduğu sabah çok hızlı bir organizasyonla bir araya geldik. Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri başta olmak üzere 36 kurum koordinasyonunda ve İzmir Valiliği izniyle “İzmir Yardıma Koşuyor” nakdi ve ayni bağış kampanyasını başlattık. Depremden sadece 15 saat sonra başlattığımız “İzmir Yardıma Koşuyor” Kampanyamıza üyelerimiz ve vatandaşlarımızın destekleriyle şu ana kadar 43 milyon 422 bin 259 TL bağış topladık” diye konuştu.
İran’daki idama mahkumumiyet kararı bozuldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.