Şaşal Su yeniden İzmirlilerle buluştu

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İzmir’in markası Şaşal Su İzmirlilerle yeniden buluştu. Fabrika açılışında konuşan Tunç Soyer, “Sizlere söz veriyorum. Bu şehirde atıl bırakılmış tek bir kamu yatırımı bırakmayacağız. Her karış toprağını, her tarlasını, her sokağını canımız gibi sahipleneceğiz. Bu şehirde hiçbir kaleyi yıktırmayacağız. Canımızı dişimize takarak yeni kaleler inşa edeceğiz. Şaşal Su Fabrikası bu kalelerin ilkidir Bugün başlattığımız umut hareketi, doksan dokuz yeni kaleyle daha İzmir’in tüm ilçelene yayılacak.”

Menderes’teki Şaşal Su Fabrikasının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bir gazeteci sormuş “İzmir heyecanını kaybetti mi?” diye. Muhtar, meclis üyesi arkadaşlarımı, Mendereslileri görüyorsunuz. Bu İzmir halkı ne heyecanını tüketir ne de İzmir’den vazgeçer. Hiç kimse heveslenmesin. İzmir sabah 10:00’da böyle bir markanın açılışı için İzmir’in her yerinden bir araya gelmişse İzmir o heyecanını her daim korur ve İzmir’e de sonuna kadar sahip çıkar. Sonuna kadar sizlerle beraberim. Hep beraber birbirimize sahip çıkacağız” dedi.

100 ESER KAZANDIRACAĞIZ

“Bu açılışımızla birlikte Cumhuriyetimizin 100. Yılında İzmir’e 100 Eser kazandırma yolculuğumuza başlıyoruz” diyen Soyer, “Şaşal Su Fabrikamız, İzmir’e 100. Yılda kazandıracağımız 100 eserin ilki. Tarihimizin bu önemli dönemecini yaşarken şehrimizi 99 yeni eserle daha buluşturacak olmaktan gurur duyuyorum. Şaşal Suyu, dünyanın en lezzetli, en sağlıklı sularından biri. Dahası Şaşal aynı zamanda bir Cumhuriyet projesi. Bu suyun hikayesi, neredeyse bir asır öncesine dayanıyor. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal’in silah arkadaşlarından Kazım Dirik, Kurtuluş Savaşı’nın ardından askeri hizmetten mülki hizmete geçtiğinde, İzmir Valisi olarak göreve geliyor. Kazım Dirik’in, şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamak için oluşturduğu heyet, hummalı bir çalışma başlatıyor. Bu dönemde keşfedilen Şaşal Suyu, 1932 yılında ilk kez şişelenerek, damacanalarla İzmir’e taşınıyor. Şaşal, lezzeti ve çok özel nefasetiyle kısa sürede İzmir’in ve hatta Türkiye’nin en çok tercih edilen su markası olmuş. Hatta Şaşal ismi “su” ile özdeşleşmiş. Bu benim çocukluğumun geçtiği yıllarda tam da böyleydi. Bizim için Şaşal, su demekti. İşte o yüzden yeniden Türkiye ile buluşturduğumuz Şaşal Suyu anlatmak için bugün de “Suya Şaşal Denir” diyoruz” dedi.

BİZİM İÇİN GURUR KAYNAĞI

Tunç Soyer, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu fabrika bizim için İzmir’e kazandırdığımız yeni bir hizmet olmanın çok ötesinde bir anlam ifade ediyor. Şaşal bir ahde vefa projesidir. Bu fabrika Cumhuriyet’e vefamızdır. Atalarımıza vefamızdır. Ve çocuklarımıza bırakacağımız mirastır. İzmir’in çok uzun yıllardır atıl kalmış bu hazinesini yeniden hizmete sunmak çok büyük bir gurur kaynağı. 140 milyon liralık yatırımla yıkılma noktasına gelmiş olan bu tesisi, sadece 10 ayda yeniden ayağa kaldıran tüm ekip arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Buradaki eski fabrika binalarından birinde yepyeni teknolojilerle donatılmış cam şişe ve beş litrelik pet şişe hattımız dün itibarıyla üretime başladı. Diğer binamızdaki küçük pet şişe dolum ünitemiz ise bir kaç ay içerisinde üretime girecek. Her iki ünite de sağlık ve hijyen açısından en üst standartlara sahip.

YEPYENİ BİR HAREKETİ BAŞLATIYORUZ

Bir hafta önce ruhsatını aldığımız fabrikamız ilk etapta ayda 3 buçuk milyon litre Şaşal Suyu’nu satışa sunacak. Şaşal Su cam şişelerini çok yakında raflarda göreceğimizi müjdelemek isterim. İzmirli artık kana kana, tertemiz Şaşal Suyu’nu içecek. Görüyorum ki, siz değerli hemşerilerim Şaşal adını duyduğunuzda bile çok mutlu oluyorsunuz. Çünkü İzmir’in insanı kadirşinastır. Değerlerini hiçbir zaman unutmaz. İşte Şaşal da o unutulmaz değerlerimizden birisidir. Su olmazsa, hayat olmaz. Günümüzde bu çarpıcı gerçekliği çok derinden hissediyoruz. İklim krizinin etkileri artık yaşantımızın her alanında kendisini gösteriyor. Bir yandan sellerle boğuşurken, diğer yandan kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız. İşte biz, İzmir’de bu hakikati çok önceden görerek, gerekli bütün önlemleri alıyoruz. Bugün açtığımız Şaşal Su Fabrikası’la aslında yepyeni bir hareketi başlatıyoruz.

CANIMIZ GİBİ SAHİPLENECEĞİZ SÖZÜM SÖZ

Sizlere söz veriyorum. Bu şehirde atıl bırakılmış tek bir kamu yatırımı bırakmayacağız. Her karış toprağını, her tarlasını, her sokağını ve her insanını canımız gibi sahipleneceğiz. Bizim için vatan ve millet sevgisi işte budur.Bu yolda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “Her fabrika bir kaledir” sözü en değerli rehberimiz.Sözüm söz… Bu şehirde hiçbir kaleyi yıktırmayacağız. Canımızı dişimize takarak yeni kaleler inşa edeceğiz. Şaşal Su Fabrikası bu kalelerin ilkidir Bugün başlattığımız umut hareketi, doksan dokuz yeni kaleyle daha İzmir’in tüm ilçelerine yayılacak. Şehrimizi yüzüncü yılda yüz yeni eserle donatacağız.

İZMİR’İN HAKKI!

Koku sorunundan altyapıya, yoksullukla mücadeleden kırsal kalkınmaya kadar, son dört yılda temellerini attığımız yüz proje İzmir’in dört bir yanında pırıl pırıl ışıldayacak. Eserlerimiz şehirimizin tüm sorunlarına dokunarak her birini kalıcı çözümlere kavuşturacak. Biz, hep birlikte, Cumhuriyetimizin ateşini ikinci yüzyılımıza taşıyacağız. Böylesine büyük değer taşıyan Şaşal Su Fabrikası’nın yeniden hizmete açılmasında büyük gayretler gösteren İzDoğa’daki mesai arkadaşlarımı ve onların nezdinde emeği geçen herkesi kutluyorum. Şaşal, İzmir’in hakkıdır. Cumhuriyet de İzmir’in hakkıdır. Her ikisinden de asla vazgeçmem. Asla vazgeçmeyiz. Biliyorum ki biz İzmiriz. Hakkımızdan asla vazgeçmeyiz. Cumhuriyetten asla vazgeçmeyiz. Hak ettiği bu değeri, İzmir’e kazandırmış olmanın gururuyla, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bir Cumhuriyet çeşmesi olan Şaşal, İzmir’e hayırlı olsun!