Su kuşlarında PFAS patlaması: Karaciğerlerde 180 kat artış!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bilim insanları su kuşlarının karaciğerlerinde PFAS seviyelerinin önceki dönemlere göre 180 kat arttığını açıkladı; bu durum ekosistem ve besin zinciri için ciddi uyarı niteliğinde

The Anatolia Post/ Kuşları ve yedikleri yiyecekleri inceleyen araştırmacılar artık eskisinden çok daha büyük miktarlarda toksik PFAS kimyasalları buldu. 

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (NTNU) araştırmacılarından Junjie Zhang liderliğindeki ekibin yaptığı araştırma su kuşlarındaki sonsuza kadar kimyasal (PFAS) oranının patlama yaptığını ortaya koydu.

Zhang’ın önderliğindeki ekip, su kuşlarının karaciğer örneklerini analiz ederek, perfloroalkil ve polifloroalkil maddelerin (PFAS) ekosistemde beklenmedik bir artış gösterdiğini tespit etti. Yapılan çalışmada, su kuşlarının karaciğerlerinde, geçmiş dönemlere kıyasla 180 kat daha fazla PFAS bulunduğu bildirildi.

PFAS, endüstride geniş çapta kullanılan ve çevrede uzun süre kalabilen kimyasallar olarak biliniyor. Bu maddeler, su, toprak ve hava yoluyla yayılarak, canlı organizmaların içine girebiliyor ve biyolojik birikim yapabiliyor. Zhang, “En büyük artış su kuşlarının karaciğerlerinde gözlemlendi. Önceki verilerimize kıyasla 180 kat daha fazla PFAS bulduk” diyerek çalışmanın sonuçlarını vurguladı.

Uzmanlar, su kuşları gibi vahşi yaşamın bu tür kimyasallara maruz kalmasının, ekosistemde zincirleme reaksiyonlara yol açabileceğini belirtiyor. PFAS’ın, özellikle av hayvanlarında ve dolayısıyla insan besin zincirinde ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği konusunda uyarılar yapılıyor. Çalışma sonuçları, çevresel kirliliğin kontrol altına alınması ve daha sıkı regülasyonların uygulanması gerektiğine dair önemli veriler sunuyor.

Araştırma ekibi, elde edilen verilerin, endüstriyel atık yönetimi ve çevre koruma politikalarının yeniden değerlendirilmesinde kullanılması gerektiğini ifade etti. Bu sonuçlar, ilgili kurumların ve politika yapıcıların, PFAS kirliliğini önleyici önlemleri artırmaları için bir çağrı niteliğinde görülüyor.