Taksim Camisi’ne Elhamdulillah yazılı ramazan mahyası asıldı

Taksim Camisi’nin minareleri arasına ramazana günler kala Elhamdulillah yazılı mahya asıldı

“Onbir ayın sultanı” ramazana özel Osmanlı geleneği ve mirası mahyalar, hazırlanarak camilere asılmaya başlandı.

Bu kapsamda, İstanbul’un yeni sembollerinden biri olarak kabul edilen Taksim Camisi’nin şerefelerine çıkarılan “Elhamdulillah” yazılı mahya, iki minarenin arasına çekilerek asıldı.

Taksim Camii İslam Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Muhammet Furkan Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, memleket ve millet olarak el birliğiyle yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneğini gösterdiklerini söyledi.

Taksim Camisi ve Külliyesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 2021 yılının Mayıs ayında ibadete açıldığını belirten Gümüş, “Bu geçen süre itibariyle Taksim Camii ve Külliyesi sadece dini hizmetlerin değil, sosyal ve kültürel hizmetlerin de yer almış olduğu bir külliye haline geldi. Taksim Camisi, 16 bin 400 metrekarelik bir yapılar bütünü. Sadece bir cami değil, içerisinde 4 kat otoparkın, Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi’nin, Taksim Kitabevi’nin, Taksim Kahve ve Taksim Aşevi çalışmalarının içerisinde yer aldığı çok amaçlı salonu, fuaye, sanat atölye odalarının olduğu bir külliye.” dedi.

Gümüş, Taksim Aşevi’ni geçen aralık ayında hizmete açtıklarını, burada da haftanın 5 günü ihtiyaç sahiplerine, işe erkenden gidenlere ve sabah namazından çıkanlara çorba ikramında bulunduklarını ifade ederek, Taksim Aşevi ile camisi önünde vatandaşların oruçlarını açabilmeleri için iftarda da çorba dağıtılacağını dile getirdi.

Geçmişten günümüze mahyanın önemini anlatan Gümüş, şöyle devam etti:

“Yaklaşmış olduğumuz ramazan ayı münasebetiyle Taksim Camisi’ne geleneğimizin önemli bir unsuru olan mahyaların takımını gerçekleştiriyoruz. Ramazan ayı boyunca mahyamızda ramazan ve dayanışma temalı mesajlara yer vereceğiz. Bizleri recep, şaban ve ramazan aylarına ulaştıran Allahutaala’ya bir hamdüsena olması için ilk mahya yazımız ‘Elhamdulillah’ olacak. Bu anlamda İslam ve Osmanlı geleneğine uygun olarak diğer camilerimizde farklı uygulamalar var. Taksim Camisi’nde asılan mahya, dijital bir mahya olduğundan ramazan ayı boyunca istediğimiz sıklıkta mesajlara yer verme imkanı bize tanıyor.”

Muhammet Furkan Gümüş, caminin dini, kültür ve sosyal hizmetlerini vakıf olarak kendilerinin yürüttüğünü söyledi.

“Ramazan boyunca önemli mesajlara mahyamızda yer veriyoruz”

Mahyanın da aynı şekilde vakıf çalışması olduğuna dikkati çeken Gümüş, “Bu konuda da cami inşaatı sürecinde işbirliği yaptığımız, projesini hazırladığımız özel bir mahya üreticisiyle beraber çalışıyoruz. Her ramazan ayına yaklaştığımızda, bu mahya üreticisi firmamızla beraber gerçekleştirdiğimiz dijital mahyayı minarelerimiz arasına asıyor, ramazan ayı boyunca önemli mesajlara mahyamızda yer veriyoruz.” diye konuştu.

Ramazanın Müslümanlar açısından önemli bir ay olduğunu vurgulayan Gümüş, “Ülkemizin yaşamış olduğu, içinde bulunduğu zor durumlar noktasında ramazan ayını bir vesile kılarak, özellikle deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın, deprem sonrasındaki şartlarını daha da iyileştirme noktasında bütün Müslümanları, Taksim Camii ve vakıf anlamında, bütün vatandaşlarımızı el birliğiyle yardımlaşma ve infak seferberliğine katılmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Dijital mahyalar uzun süre kalıyor”

Dijital Mahya üreticisi Zeki Erdem ise yaklaşık 13-14 senedir dijital elektronik mahyalar ürettiklerini söyledi.

Geleneksel mahyalarda verilen mesajların biraz sınırlı olduğunu ifade eden Erdem, şunları kaydetti:

“Tabii ki onlar da çok güzel. Hala selatin camilerinde yer alıyor. Biz onları da takip ediyoruz. Hatta bu mahyaları yapan bir ustamız kaldı. Onu da biliyoruz ve kendisiyle görüşüyoruz. Dijital mahyaların farkı, içine istediğimiz mesajı, istediğimiz zamanda, istediğimiz sayıda yazabilmemiz. Bu en büyük avantajı. Kullanımı, montajı daha kolay ve daha uzun ömürlü. Yani biz bir mahyayı astığımız zaman 7-8 sene, belki 10 sene kullanıldığı yere ve iklime göre çalışıyor. Ramazan bizim sevincimiz. Biz Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Kendimize düşen kısmında mahyaları yapıp ramazana yetiştirmeye çalışıyoruz. Türkiye’de 900 noktada, yurt dışında 20 ülkede mahyamız var. Bunlarla ilgili geri dönüşler oluyor.”