Tarihin en korkunç trafik kazasının üzerinden 57 yıl geçti!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’nin kara günlerinden biridir 11 Ağustos 1965. 57 yıl önce bu tarihte meydana gelen bir trafik kazası hiç unutulmamak üzere hafızalara kazındı

Takvimler 11 Ağustos 1965’i işaret ediyordu. Özdemir Süer isimli şoförün kullandığı Civan Turizm’e ait yolcu otobüsü İstanbul’dan Ankara’ya gidiyordu. İçinde 40 yolcu vardı.

Otobüs 3:15 sularında Kargalıhanbaba Köyü yakınlarında, kasasında kezzap bulunan park halindeki kamyona arkadan çarptı. Kazada otobüs çok az hasar aldı ve kimse de yaralanmadı. Ancak az sonra her şey bir anda boyut değiştirecekti.

Yolun kenarındaki şarampolde küçük bir su birikintisi vardı. Kezzap dolu damacanalar çarpmanın etkisiyle parçalandı ve içindeki kimyasal, şarampolden aşağı döküldü. Suyla birleştiği anda ortalık duman altı oldu. Otobüsün içinde göz gözü görmedi. Yolcular otobüsün alev aldığını düşünüp kendilerini dışarı attı.

YOLCULAR KEZZAPLI SUYA BASIP ERİYEREK CAN VERDİ

Can havliyle araçtan inen yolcular yola dökülen kezzaba bastı ve korkunç tablo ortaya çıkmaya başladı. Yolcuların ayakları yanıyordu. Tabi o acı ve korkuyla acıyı dindirmek için su aradılar ve biraz ilerde bulunan su zannettikleri çukura girdiler ama girdikleri yer artık su değildi. Çünkü kezzap suyla karışmıştı ve artık o çok güçlü bir zehirdi.

23 yolcu, su zannettikleri o çukurda bir bir erimeye başladı. Kamyon şoförü Mustafa Silik de kezzap sebebiyle ağır yaralandı ve 6 saatlik yaşam mücadelesinden sonra o da hayatını kaybetti.

Dönemin gazete manşetlerine konu olan olayda, yanık kokusunun, Hendek’in 2 kilometre uzağından bile duyulabildiği yazıyordu. Yolcuların kemikleri bile erimişti. Hürriyet Gazetesi, 18 kişiden kalan parçaların, kazadan 10 metre ileride kazılan bir çukura konulduğunu yazıyordu. Bir imam, çukurun başında cenaze namazını kıldı, çukur toprakla kapatıldı. Burası şimdi üzerinde ‘Trafik Şehitliği’ yazan bir anıt mezar haline getirilmiş durumda.

Çukurdaki kezzaba temas edip yaralananlar da vardı. Gözünü kaybeden veya vücudunda ağır yara izleri olan bazı kişiler hastanedeki tedavisi sırasında “bu acıya dayanamayacağını ve sağlık görevlilerinin, kendisini öldürmesini” istediğini söylüyordu.

Olayın ardından kendisi de otobüs işletmesi sahibi olan eski milli güreşçi Gazanfer Bilge, Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti adına yaptığı açıklamada, kazadan kamyon şoförünün sorumlu olduğunu dile getirdi.

Adapazarı Devlet Hastanesini yanık kokusuyla kaplayan bu olay üzerinden 57 yıl geçti ancak ölenlerin yakınlarının yüreğindeki acı ilk günkü gibi taze…