Trump hazine bakanlığı için Scott Bessent’i seçti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD Başkanı seçilen Donald Trump Cuma gecesi yaptığı açıklamada, serbest yatırım fonu yöneticisi Scott Bessent’i, Hazine Bakanı olarak aday göstereceğini söyledi

62 yaşındaki Bessent, Key Square Capital Management hedge fonunun kurucusu ve 1991 yılından bu yana Soros Fund Management için de aralıklı olarak çalışıyor.

Onaylanması halinde Bessent, ülkenin ilk açık eşcinsel hazine bakanı olacak.

Bütçe açığına dikkat çeken Bessent, daha önce yaptığı açıklamalarda, ABD’nin ulusal borcunu düşürmek için çalışacağını söyledi.

Bir milyarder olan Bessent, geçmişte Demokratlar’ın destekçisiydi ancak daha sonra Trump’ın güçlü bir destekçisi haline geldi.

Ağustos ayında Bloomberg’e verdiği demeçte, “Bu seçim döngüsü, ABD’nin bir tür Avrupa tarzı sosyalist demokrasiye dönüşmeden bu borç dağından kurtulması için son şans” dedi.

Trump’ın vergi indirimlerini uzatma planını destekleyen Bessent, ikinci bir Trump yönetimi sırasında gümrük tarifelerinin öncelikle Çin’e yönelik olacağını söyledi.

Trump Bessent’le ilgili yaptığı açıklamada, “Scott dünyanın önde gelen uluslararası yatırımcılarından ve jeopolitik ve ekonomik stratejistlerinden biri olarak büyük saygı görmektedir” dedi.

Bütçe, işgücü ve konut sektörü

Trump ayrıca Cuma gecesi yaptığı açıklamasında, üst düzey görevlere başka adaylar gösterme niyetini de açıkladı.

Seçimden zaferle çıkan Trump, Russell Thurlow Vought’u Yönetim ve Bütçe Ofisi direktörlüğüne aday göstereceğini söyledi. Vought, Trump’ın ilk yönetiminde de aynı görevi üstlenmişti.

Trump açıklamasında, “Russ uzun yıllar Washington, D.C.’de Kamu Politikaları alanında çalıştı ve Önce Amerika gündemimizi tüm birimlerde uygulamamıza yardımcı olacak agresif bir maliyet düşürücü ve serbestleştiricidir” dedi.

Vought, Trump’ın kampanya sırasında uzak durduğu Proje 2025 adlı ikinci Trump yönetimi için muhafazakar planla yakından ilgiliydi.

Trump ayrıca, eyaletin 5. Kongre Bölgesi’nde yeniden seçilme şansını kaybeden Oregon Temsilcisi Lori Chavez-DeRemer’i de Çalışma Bakanı olarak seçti.

Trump yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Lori’nin hem iş hem de çalışma dünyasından aldığı güçlü destek, Çalışma Bakanlığı’nın her kesimden Amerikalı’yı, Amerika’yı her zamankinden daha zengin, daha varlıklı, daha güçlü ve daha müreffeh hale getirecek olan eşi benzeri görülmemiş Ulusal Başarı Gündemimizin arkasında birleştirmesini sağlayacaktır!”

Trump, Cuma gecesi kabineye son olarak Konut Bakanı olarak Scott Turner’ı seçti. Eski bir futbolcu olan Turner, Trump’ın ilk yönetiminde Beyaz Saray Fırsat ve Yeniden Canlandırma Konseyi’nin icra direktörü olarak rol almıştı.

Trump, Turner’ın bu görevde ülkenin “en sıkıntılı topluluklarını dönüştüren eşi benzeri görülmemiş bir çabaya öncülük ettiğini” söyledi.

Sağlık ve ulusal güvenlik

Başkan seçilen Trump, Cuma gecesi sağlık alanında da çeşitli seçimlerini açıklayarak eski kongre üyesi ve tıp doktoru Dave Weldon’ı Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC), cerrah Martin Makary’yi de Gıda ve İlaç İdaresi’nin yöneticisi olarak aday gösterdi.

Ulusal güvenlik alanında ise Trump Cuma günü geç saatlerde yaptığı açıklamasında, eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Alex Wong’u ulusal güvenlik danışman yardımcısı olarak seçtiğini duyurdu.

Trump, ilk yönetimi sırasında Kuzey Kore özel temsilci yardımcısı olarak görev yapan Wong’un “Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un ile zirve görüşmelerime yardımcı oluyor” dedi.

Başkan seçilen Trump ayrıca Beyaz Saray’ın terörle mücadeleden sorumlu kıdemli direktörlüğü için muhafazakar yorumcu Sebastian Gorka’yı seçti ve Gorka’nın 30 yıldan fazla ulusal güvenlik deneyimine sahip olduğunu söyledi.

Bazı atamalar eleştiri altında

Fox News sunucusu ve madalyalı bir gazi olan Savunma Bakanı Pete Hegseth; aşı karşıtlığıyla tanınan Sağlık ve İnsan Hizmetleri Başkanı Robert F. Kennedy Jr. ve Trump destekçisi Demokrat Kongre üyesi Tulsi Gabbard gibi Trump’ın atadığı diğer bazı isimler yoğun eleştirilerle karşı karşıya.

Cumhuriyetçiler’in gelecek yıl Senato’da 53-47’lik bir üstünlüğe sahip olması ve Demokratlar’ın herhangi bir adaya karşı birleşmiş muhalefeti göz önüne alındığında, herhangi bir adayın görevi alabilmesini reddetmek için sadece dört Cumhuriyetçi üye gerekecek.

Ancak ABD’nin yakın siyasi tarihi Cumhuriyetçiler’in lehine işliyor. Senato 1989’dan bu yana hiçbir Başkanlık Kabinesi adayına karşı oy kullanmadı ve her iki siyasi partinin üyeleri de yeni başkanlara üst düzey görevleri kendi seçtikleri atamalarla doldurmaları için geniş bir yetki verdi.