Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar, “Halkımız hiç bir kukla adamı kabul etmez”

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Ukrayna yönetiminin başkent Kiev’i terk etmediğini, saldırı ihtimali yüksek olduğu için şehrin savunmaya hazırlandığını belirterek, “Rusya tüm ordusunu ve askeri araçlarını Ukrayna’dan çekmeli ve ondan sonra barış sürecinden bahsetmeli.” dedi.

Bodnar, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesine ilişkin büyükelçilikte açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ukrayna’nın hava sahasının kapatılmasıyla ülkenin barışçıl kentlerinin bombalanmasının da önlenmiş olacağını söyleyen Bodnar, Rusya’nın sivil tesislere ateş açması sonucu birçok sivilin, füze isabet eden ana okulunda da çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiğini kaydetti.

Bodnar, Rusya’nın biri Panama, diğeri Moldova bayraklı iki gemiye ateş açtığını da aktardı.

Ukrayna Parlamentosu’nun Rusya’ya karşı savunma teknolojilerinin transferinin yasaklanmasını talep ettiğini de dile getiren Bodnar, Parlamento’nun askeri, teknik, uzay gibi alanlarda Rusya ile her türlü iş birliğine son verilmesi dahil en sert yaptırımların uygulanmasını talep ettiğini vurguladı.

Bodnar, bugün itibarıyla hem Ukrayna’nın başkenti Kiev’in hem de diğer şehirlerin savunmasının devam ettiğini aktararak, “Kiev’e girmeye çalışan silahlı birlikler bulundu ve etkisiz hale getirildi. Bunların çoğu, balistik füze ve uçaklar için özellikle belli işaretler bırakıyorlar.” dedi.

“Ukrayna yönetimi Kiev’i terk etmedi”

Bodnar, Rusya’nın sahte haberler yaydığını belirterek, şöyle devam etti:

“Şunu söylemek isterim ki Ukrayna yönetimi Kiev’i terk etmedi. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Ukrayna Parlamentosu Başkanımız ve ilgili bakanlarımız Kiev’de belli yerlerde bulunuyorlar. Şehrimiz şu an savunmaya hazırlanıyor çünkü saldırı ihtimali yüksek. Savunmaya sivil halkımız da katılacak. Bugün o insanlara silah dağıtıldı. Mümkün olduğu sürece dayanacağız, direneceğiz. Rusya’nın panik yayma ve Ukrayna toplumunu bölme çabaları suya düştü.”

Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin cephe hattında savunmaya ve savaşmaya devam ettiğini kaydeden Bodnar, “Uluslararası toplumun baskısı, yaptırımları ve iç mücadelemiz sayesinde bu saldırganlığı durdurabileceğimize inanıyoruz.” dedi.

Bodnar, ​​​​​​​Türkiye’den insani yardım alma konusunda çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Türk Kızılay ilgili insani yardımı Ukrayna’ya götürmeye başladı. Günlük hayatta kullanılabilecek en önemli şeylerin Türkiye’den temin edilmesini de umuyoruz.” diye konuştu.

– “Biz kendi toprağımızdayız”

Rusya’nın Ukrayna ile müzakereler için Minsk’e heyet göndermeye hazır olduğunu bildirdiğine işaret eden Bodnar, Ukrayna’nın bu konuya yönelik yanıtını henüz kendisinin bilmediğini söyledi.

Bodnar, “Kesinlikle, ‘Silahları bir yere bırakın, teslim edin.’ ültimatomları bizim için kabul edilemez. Günümüzde gerçekleşen çatışmalara bakacak olursanız hiçbir yerde bir günde bu kadar Rus askeri personel kaybı yaşanmadı. Eğer Ruslar durmazlarsa daha fazla kayıp verecekler. Biz kendi toprağımızdayız. Hiç kimse bize emrivaki yapamaz.” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın Türkiye’den Boğazların kapatılması yönündeki talebine ilişkin son durumun sorulması üzerine Bodnar, “Dışişleri Bakanlığınızla sürekli iletişim halindeyiz. Tüm ilgili ve açıklayıcı bilgileri paylaşıyoruz kendileriyle. Şu an Türkiye, iç makamları arasında ortak tutum konusunda karar hazırlıyor. En yakın zamanda önümüzdeki günlerde cevap almayı umuyorum.” diye konuştu.

“Zaten biz bu ihtilaf başladığından beri müzakereye hazırdık”

Bodnar, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yaptığı “Ölümleri durdurmak için müzakere masasına oturalım.” çağrısına ve Rusya’nın Ukrayna ile müzakereler için Minsk’e heyet göndermeye hazır olduğu yönündeki açıklamalara ilişkin soruya, “Zaten biz, bu ihtilaf başladığından beri müzakereye, görüşmeye hazırdık.” yanıtını verdi.

Müzakere sürecinin her zaman uzlaşmayı gerektirdiğini vurgulayan Bodnar, “Bu bağlamda Rus tankları Kiev’in önünde durduğu sürece nasıl bir müzakere süreci olabilir ki? Bence Rusya tüm ordusunu ve askeri araçlarını Ukrayna’dan çekmeli ve ondan sonra barış sürecinden bahsetmeli.” diye konuştu.

“Ukrayna halkı hiçbir kukla adamı kabul edemez”

Bodnar, hem cephe hattında hem de Rus birliklerinin girmeye çalıştığı yerlerde direniş potansiyelinin büyük olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Rusya Kiev’i ele geçirmeyi ve oraya kendi adamını koymayı umuyorsa gerçekten çok yanılıyor. Bizim Ukrayna halkının menfaatlerini temsil eden Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Ukrayna’nın ilgili yetkili makamlarımız var. Ukrayna halkı hiçbir kukla adamı kabul edemez. Cevabımız bu.”

– “Belarus, Rusya ile birlikte Ukrayna’ya saldıran bir düşmandır”

Bodnar, Ukrayna’nın Belarus’a yönelik tutumunun sorulması üzerine, “Belarus, Rusya ile birlikte Ukrayna’ya saldıran bir düşmandır. Geleneksel olarak Belarus, tarafsız statüsünü koruyarak Ukrayna için bir tehdit değildi. Bizi arkamızdan bıçaklayanlar cehennemde yansınlar. Çünkü onlar kendilerine ihanet ettiler ve kendilerini Ruslara sattılar. Şimdiden Moskova’nın kuklası oldular. Bizim için Belarus gibi bir devlet yok. Özellikle bu müzakere süreci için, Minsk de kesinlikle olmaz.” ifadelerini kullandı.

Minsk sürecinden, Donbas’ta barışı temin etmek için bir müzakere formatı olarak bahsedildiğini belirten Bodnar, şöyle devam etti:

“Aslında bu, Üçlü Temas Grubu’nun bir araya geldiği bir yer. Rusya, sözde cumhuriyetleri tanıma kararından vazgeçerse biz de bu müzakereye hazırız. Bu Üçlü Temas Grubu’nun toplantısı ya İstanbul’da ya Cenevre’de ya da başka bir yerde olabilir. Ama bence sadece Donbas kapsamındaki barış sürecinden bahsetmek güncel değil çünkü ortada Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu savaş var. Askeri harekatlara son vererek, Rus ordularını, askerlerini Ukrayna’dan çekerek sonrasında müzakere masasına oturmalıyız.”

“Hem Dışişleri Bakanlığına hem de AFAD’a ilgili listeler iletildi”

Bodnar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığını (AFAD) eşiyle ziyaret ettiğini belirterek, “Öncelikli olarak ilaç sevkiyatından bahsettik. Hem Dışişleri Bakanlığına hem de AFAD’a ilgili listeler iletildi. Ukrayna’dan listeler geldikçe Türk makamlarına ileteceğiz. Gıda ürünlerinin sevkiyatı bizim için önemli olacak.” dedi.

Acil durum ekipmanlarının sevkiyatının önemine de dikkati çeken Bodnar, “Orada özellikle yangınla mücadele ve yıkılmış binaların temizliği için de bu ekipmanlara ihtiyacımız olacak.” dedi.

Bodnar, sözlerini “Hep birlikte barış için dua edelim.” şeklinde sonlandırdı.

Ukrayna’nın Antalya Konsolosu: “Özgür ve bağımsız Ukrayna için mücadelemizi sürdüreceğiz”

Ukrayna’nın Antalya Konsolosu Emir Rustamov, özgür ve bağımsız Ukrayna için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Akdeniz Ukraynalılar Derneğince “Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehrinin İşgaline Karşı Direniş Günü” dolayısıyla Konyaaltı Belediyesinde anma programı gerçekleştirildi.

Konsolos Rustamov, yaptığı konuşmada, Ukrayna’da yaşayan vatandaşların tıpkı Kırım Tatarları gibi zorlu bir süreçten geçtiğini belirtti.

Kırım halkı ile Ukraynalıların kardeş olduğunu kaydeden Rustamov, “Şimdi ülkemizin tamamını işgal etmeye çalışıyorlar. Sürecin nasıl ilerleyeceğini bilmiyoruz ancak ordumuzun ve vatansever milletimizin son nefeslerine kadar savaşacaklarını biliyoruz. Özgür ve bağımsız Ukrayna için mücadelemizi sürdüreceğiz ve başaracağız.” diye konuştu.

Kırım Türkü ve Ukrayna vatandaşı Osman Osmanov da Kırım halkının tarih boyunca Rusya’nın baskısıyla mücadele ettiğini anlattı.

Ukrayna’nın da benzer bir mücadele içinde olduğunu ifade eden Osmanov, Ukrayna halkının her zaman yanında olduklarını ve acılarını paylaştıklarını vurguladı.

Akdeniz Ukraynalılar Derneği Başkanı Nataliya Karaca da Kırım halkı için hazırladıkları anma programı öncesi Ukrayna’nın da benzer bir tablo içinde kalmasının üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi.

Etkinliği birlik ve beraberlik vurgusu yapmak amacıyla iptal etmediklerini belirten Karaca, “İki ülke olarak benzer durumlar yaşıyoruz. Bugün de burada yan yana geldik ve birbirimize destek olduk.” dedi.

Konuşmaların ardından Kırım ve Ukrayna’da hayatını kaybedenler için dua edildi.

Şarkıların söylendiği ve şiirlerin okunduğu program, Kırım Tatarlarının tarihini anlatan film gösterimiyle sona erdi.

Programa dernek üyeleri ve Antalya’da yaşayan Ukraynalılar ile Kırım Tatarları katıldı.