Unutmayacağız/Affetmeyeceğiz (15 Temmuz)

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

              Nasıl unutalım ki asrın ihanetini

              Henüz kanları kurumamış şehitlerimizi. Kendi insanına kurşun sıkan alçakları. Vatana ihanet eden hainleri. Siyasi uzantılarını, uzantıları bilipte susanları.

              Üzerinden 5 sene geçmesine rağmen hala 15 Temmuz ile alakalı birşey okurken veya izlerken tüyleri diken diken olan, öfkesini tutamayan, elime bir FETÖ’cü geçse parçalayacak kadar hiddetlenen biriyim. Nasıl unutabiliriz, nasıl affedebiliriz. Ömer Halis Demir canını hiçe sayıp göğsünü siper etmişken bu hayasızca akına, kemikleri sızlamazmı mezarında. 

              Bedduaları ile fitne odağı haline gelmiş Terörist başı Fetullah GÜLEN’i, Mahkemeye çıkarken HERO (kahraman) yazılı tişört giyecek kadar hayasızlaşanları, hala FETÖ’ye zerre miktarı sempati duyanları, aklında bir acabası olan enteresan insanları, hayatında bir kere bile vatan uğruna birşeyini feda edememiş ancak söz konusu pislik atmak olunca en önce saf tutanları, İstanbul’da caddeden tanklar geçerken alkışlayanları, ATM kuyruğunda para derdine düşenleri, tiyatro diyerek 251 şehidimizi itibarsızlaştıranları, AFFETMEYECEĞİZ.

              Ayrıca bir konuda çok üzülenlerdenim.

              Keşke o mücadelenin içinde olanlardan ve şehadet şerbetini içenlerden olsaydım. Vatanımı hainlere karşı korurken, ALLAHUEKBER nidası ile göğsüme saplanan bir kurşunla yere düşseydim. Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimize komşu olma şerefine nail olsaydım.

              Yaşadığım ulu şehir Bursa’da sadece Jandarma Bölge komutanlığında hareketlenme olduğunu duydum. Her vatan evladı gibi soluğu hemen nizamiyede aldım. Yanımıza gelen emniyet mensupları sözüm ona sıkı yönetim komutanı olacak fitneci haini göz altına alırken bile ordaydım. Bir olay olmaması tabiki daha evladır. Ancak benim gibi şehadete susamış nicelerimizin göz bebeklerinde tek bir parıltı vardı o akşam. O da; VATAN, BAYRAK ve DEVLET AŞKI idi.

              Bilirsiniz dostlar şehadet konusu nasip meselesi. Rabbim ne askerlik görevini yaparken ne de 15 Temmuz hain işgal girişiminde nasib etmedi kuluna bu şerefi. Ancak benim inancım tam. Mücadelenin ortasında iken #ŞehitOlacağımı biliyorum. Ama bugün ama yarın.

              Şehit olamayınca tabiki mücadeleyi bırakmadık. “İşi silah olan silahına, işi kalem olan kalemine sarılsın. Yumrukları sıkın, hazırlanın!  Şanlı bir mücadele başlıyor” diyor ya İbrahim Karagül, işte bende tam bu sözün karşılığı olarak başladım yazarlık serüvenine. Benim işim kalemdi. Devletim için silaha sarılamıyorsam, kalemle mücadele etmeliydim. Şimdi ise kalemimle Devletimi alçaklara karşı müdafaa ediyorum. Benim de mücadelem bu yönde. Başarılı olabiliyorsam ne âlâ..

              Mücadele her zaman vardı, hep de olacak. Hak ve batıl kıyamete değin savaşacak. Mühim olan bizim nerede durduğumuzdur!

Selametle

Okan AŞCI