Üvey anne ve babası işkenceyle öldürdü

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İngiltere’de altı yaşında bir çocuğun, babası ve üvey annesi tarafından zehirlendiği, işkence gördüğü ve bu nedenle öldüğü iddia edildi. Özellikle aç bırakıldığı ve saatlerce uyutulmadığı belirtilen çocuğun son video kayıtlarında “Kimse beni sevmiyor” diye ağladığı görülüyor

Günlerce tuzlu yemek yedirmişler

Altı yaşındaki Arthur Labinjo-Hughes, 17 Haziran 2020’de beyin hasarından öldü.

İngiltere’nin Birmingham kentinde yaşanan bu dehşet verici olayda 29 yaşındaki Thomas Hughes ve 32 yaşındaki Emma Tustin, küçük çocuğu öldürmekle suçlanıyor.

Mahkemede çiftin altı yaşındaki çocuğu tuzlu yemek yemeye zorladığı ve onu aylarca “işkenceye” benzetilen tacize maruz bıraktığı iddia edildi.

Videolar her şeyi açıklıyor  

Polis son olarak Hughes ve Tustin davasında jüri üyelerine evde çekilen bazı videoları gösterdi. Mahkemeye sunulan videolarda küçük çocuğun “Kimse beni sevmiyor” diye ağladığı net bir şekilde duyulurken, farklı zamanlarda çekilmiş görüntülerde çocuğun hayli zayıfladığı da fark ediliyor.   

Küçük çocuk videolardan birinde “kimse bana yemek vermiyor’ diye ağlarken, West Midlands Polisi ayrıca mahkemeye Arthur’un ölümünden saatler önce çekilmiş ve küçük çocuğun Tustin’in Shirley’deki evinde oturma odasının zemininde uyandığını gösteren görüntüleri de sağladı.

Evin salonunda bulunan kamera tarafından kaydedilen görüntülerin geçen yılki koronavirüs karantinası dönemi çekildiği açıklandı. Video görüntülerinin bir yerinde küçük çocuğun korku içinde “Babam beni camdan atacak, babam beni camdan atacak” diye bağırdığı da duyuluyor.

Geçen yıl 16 Haziran sabahı saat 8.30’da kaydedilen görüntülerde Küçük Arthur’un bir deri bir kemik derecesinde zayıfladığı da görülüyor.

Mahkemeye üvey anne Tustin’in Arthur’un sıkıntı içindeki 22’den fazla fotoğrafını ve videosunu kaydettiği söylendi.

Son anları güvenlik kamerasında

Oturma odası kamerası ise küçük çocuğun son anlarını kaydetmişti. Jüri üyeleri, Arthur 14 saat boyunca koridorda bırakılıp yerde uyumaya zorlandığı görüntüleri izlerken, üvey anne Tustin o sırada yemek almaya gitmişti.

Kafa travmasından öldüğü kesinleşti

Küçük Arthur’un kafa travmasından öldüğü otopsi raporları ile kesinleşirken 16 Haziran günü üvey anne Tustin’in Arthur’u öldüresiye dövdüğü ve ardından acil servisi aramak için 13 dakika beklediği ve yetkililere “Düşüp kafasını çarptı, zor nefes alıyor” dediği açıklandı.

Eve gelen sağlık görevlileri ise Arthur’u sırt üstü yatarken, tamamen cansız, mor dudaklarla ve oldukça solgun buldular.

Arthur ertesi gün hastanede ‘bir yetişkin tarafından kendisine uygulanan şiddet nedeniyle ortaya çıkan kafa travmasına bağlı’ olarak hayata gözlerini yumdu.

Öte yandan doktorlar, çocuğun çok fazla tuzla zehirlendiğini tespit ederken, mahkemeye, çocuğun vücudunda altı kaşıktan fazla tuz olduğu söylendi. Bu bir doktorun gördüğü en yüksek seviye  olarak kaydedildi. Küçük çocuk bu sebeple de kendine yöneltilen şiddete karşı koyamayacak kadar kötü durumdaydı.

Çocuğun ayrıca “günde 14 saate kadar” “ayrılmış ve tecrit edilmiş” ve yatak, yiyecek ve giyecekten yoksun bırakıldığı da iddia edildi.

Vücudu çürüklerle dolu

Küçük Arthur’un başından ayaklarına kadar 130 çürükle kaplı olduğu da jüri üyelerine söylendi. Öyle ki, başı, kolları, bacakları, ayakları ve gövdesi dahil olmak üzere 93 yaralanma bölgesi ve kafa derisi, yüz ve boynunda “kaza dışı yaralanma konusunda ciddi endişeler” uyandıran 25 morarma bölgesi vardı.

Ayrıca çocuğun kollarında 20, göğsünde ve karnında sekiz bölgede morluk olduğu tespit edildi.

Dr. Lyle, delil sunarak jüri üyelerine şunları söyledi: “Bariz travmatik durumlar dışında, evde bu kadar çok sayıda kafası ve yüzü yaralanmış, ölü bulunan bir çocuk gördüğümden emin değilim.”

Baba ​​Hughes ise sorumluluğu üzerine alarak, “Arthur’u bu konuma ben koydum. Sorumluyum. Daha gidecek çok yol var ama ben suçluyum. Başkalarının benim cehaletim, ihmalim yüzünden acı çekmesini istemiyorum. Annem, babam. Acı çekmelerini istemiyorum. Emma’nın acı çekmesini istemiyorum” dedi.

Çocuk zulmüyle suçlanıyorlar

Tustin ve Hughes, Arthur’u ölümünden haftalar önce fiziksel ve psikolojik istismar,  sistematik, acımasız davranışa katlanmaya zorlamanın  yanı sıra, birden fazla çocuk zulmüyle suçlanıyor. Ancak üvey anne hem cinayeti hem de çocuk zulmünü reddediyor.

Savcı Jonas Hankin QC ise şunları söyledi:

“Her iki sanık da Arthur’a önemli zarar ve ıstırap vermeye yönelik bir zulüm kampanyasına katıldı. Hem fiziksel hem de sözlü şiddet ve sindirme rutindi. Arthur’un gözle görülür yaraları, sefil fiziksel durumu ve bariz umutsuzluğunu gördük.”

Arthur babasının Tustin’in evine taşınmasından üç ay sonra hayatını kaybetti. Bu taşınma öncesinde ise herkes tarafından sevilen Arthur, babası ve geniş ailesiyle birlikte, büyükanne ve büyükbabasının bahçesindeki bir ek binada istikrarlı ve mutlu bir hayat yaşıyordu.

Anne cinayetten hapishanede

Küçük çocuk, 26 yaşındaki annesi Olivia Labinjo-Halcrow, erkek arkadaşını bıçaklayarak öldürmekten 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra babasının bakımına bırakılmıştı.