Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Derya Can, her yıl dünyada 300 milyondan fazla kişinin uyuz ve bite yakalandığını, bunların kişiden kişiye yakın temas veya ortak kullanılan eşya ile bulaştığını belirterek, kişisel temizliğe dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Can, her yıl dünyada milyonlarca kişinin uyuza yakalandığını aktararak, yaygın olarak görülen bu hastalıkların belirtileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Can, uyuzun tüm yaşamını insan derisinde geçirdiğini, dış koşullarda ise en fazla 4 gün yaşadığını, kişiden kişiye 15-20 dakikalık yakın temasla veya ortak kullanılan eşya ile bulaştığını, tokalaşma veya para alışverişiyle bulaşmasının zor olduğunu, bulaştan 3-6 hafta sonra kaşıntı şikayetinin başladığını aktardı.
En sık klinik tablonun göbek etrafı, kasıklar, genital bölge, el ve ayak bileği ile parmak araları gibi kıvrım yerlerindeki küçük kırmızı kabarcıklar ve sivilceler olduğunu vurgulayan Can, “Kaşıntısı tipik olarak gece artar. Çünkü uyuz mikrobu gece tünelden dışarı çıkıp yumurtalarını bırakır. Bazen kaşıntıya bağlı açılan yaralara diğer mikroplar da eklenebilir ve ateş oluşabilir. Eğer uyuz tamamen tedavi edilmezse belirli bir süre sonra tekrar ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
Can, uyuz tedavisinde sülfürlü karışım ilaçlar veya permetrin losyon kullanıldığını, tedavideki en önemli altın kuralın, hastayla yakın temas halindeki herkesin şikayeti olsun veya olmasın tüm vücuda ilacın sürülmesi gerektiğini bildirdi.
“Okul çocuklarında bit daha fazla oluşuyor”
Uzm. Dr. Derya Can, “Okul çocuklarında bit daha fazla oluşmaktadır. Okulda kalabalık ve yakın temasta bulunan çocuklar birbirlerine kolaylıkla biti bulaştırmaktadır. Özellikle sık ve uzun saçlı kişilerde daha fazla olan bitin saçlardan arındırılması sanıldığı kadar kolay değildir” değerlendirmesini yaptı.
Ciddi derecede kaşıntı yapan bitin gündelik yaşamı olumsuz etkilediğine dikkati çeken Can, şunları kaydetti:
“Baş biti, kıl diplerinde yaşayan gözle görülebilen bir böcektir. Kan emerek yaşarlar. Erişkin bitlerin ömrü yaklaşık 30 gündür. 1 günde yaklaşık 10 tane sirke adı verilen yumurta üretir. Kıla sıkıca yapışık halde olan sirkeler, tipik olarak başın arkasında, ensede ve kulak arkalarında yerleşir. Yaklaşık 10 günde yumurtadan çıkan bit, 10 günde olgunlaşıp erişkin hale gelir ve yumurtlamaya başlar. Sirkeler insan vücudu dışında 10 gün kadar canlı kalabilirken, bit yalnızca 1-2 gün yaşayabilir. Bit sıklıkla gece artan kaşıntıya neden olur. Biti tespit etmek için ense ve kulak arkasındaki saçlar dikkatle incelenmelidir. Bitler uçamazlar, sıçrayamazlar ama yürürler. Bu nedenle bulaş için temas şarttır. Çocuklar, çoğunlukla birbirleriyle yakın temasta olduklarından onlara daha çabuk bulaşır. Bir başkasının şapkasından ya da tarağından da bulaşabilir. Tedavide permetrin veya türevlerini içeren şampuanlar kullanılır.”
Can, tedavide yapılması gerekenleri de sıralayarak, “Her yıl dünyada 300 milyondan fazla kişi uyuz ve bite yakalanıyor. Uyuz ve bit kişiden kişiye yakın temas veya ortak kullanılan eşya ile bulaşıyor. Bu yüzden çocuklarınızın kişisel temizliğine dikkat edin. İlaç tedavisi ile sadece bitler öldürülür. İlaç sirkelerin ölmesine neden olmaz. Bu nedenle saçlar bit tarağıyla taranarak sirkelerden temizlenmelidir. Okullarda salgınları önlemek için aynı sınıftaki tüm öğrencilere tedavi uygulanmalı” uyarısında bulundu.
Öğle Vakti 12:46
News
GÜNDEM
SAĞLIK
SAĞLIK
DÜNYA
DÜNYA
MAGAZİN
