15 Temmuz’un darbeci eski albayları Çıkrıkçı ve Aygar yeniden hakim karşısına çıktı

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

FETÖ’nün 15 Temmuz’da hain darbe girişiminde Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprülerini kapatan askerleri azmettirdikleri iddiasıyla haklarında 35’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 9 bin 760’ar yıla kadar hapis istemiyle yeni bir dava açılan eski albaylar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar’ın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada tutuklu sanıklar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar ile tarafların avukatı hazır bulundu. Duruşmaya, çok sayıda şehit yakını ve gaziler de katıldı.

Mahkemede, kimlik tespitinin ardından savunma yapması için sanık Muammer Aygar’a söz verildi.

Aygar, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı görevini bir süre yürüttüğünü, 15 Temmuz’dan bir gün önce görevini Mürsel Çıkrıkçı’ya devrettiğini belirterek, “O şura toplantısında terfisi görüşülen kişilerden biri olduğum için lojmanı boşaltmadım. 15 Temmuz sabahı ailemle İstanbul’u gezdik. Restoranda yemek yediğimiz sırada Mürsel Çıkrıkçı aradı. ‘Böyle böyle olaylar gelişti gelin detayları anlatırım.’ dedi. Eşime ‘Bizim okula gitmemiz’ lazım dedim. Olacaklar hakkında bilgim yoktu. Okula geldiğimde kargaşa vardı. Mürsel Çıkrıkçı ile karşılaştım. Kendisine terör eylemine karşı köprüleri kapatın demişler. Oraya en yakın sizsiniz demişler.” diye konuştu.

Çıkrıkçı’nın Genelkurmay’ın emrini uyguladığını, 1. Ordu tarafından teyit edildiğini, sonrasında araçların çıktığını, kendisinin orada kalmasının rica edildiğini ve kaldığını öne süren Aygar, “Konu terör olduğu için başka bir şey yapamazdım. Çıkrıkçı’ya hala inanıyorum. Aynı şartlarda olsaydık ben de aynı şeyi yapabilirdim. O dönemde personelin teröre hassasiyeti en yüksekti. Birlik çıkınca telefonlar arttı. Bir tarafta nizamiye düzenlenmeye çalışılıyordu. Nizamiyede televizyon ve internet yoktu. Okul dışına hiç çıkmadım. Yeşil pasaportum olmasına rağmen hiçbir yere kaçmadım. Mürsel’in telefonunun şarjı bitti. Komutanlar beni aramaya başladılar. Görüşmelerin hiçbirinde emir talimat vermedim. Mürsel yoğun stres ve baskı altında birlikleri sevk etmeye çalışıyordu.” ifadelerini kullandı.

Aygar, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında sözde Yurtta Sulh Konseyi’nce hazırlandığı belirtilen listede ve Whatsapp grubuna iradesi dışında eklendiğini ileri sürdü.

Sanık Mürsel Çıkrıkçı ise savunmasında, olaydan bir gün önce Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı görevini devraldığını, terör saldırısı olabileceği gerekçesiyle köprüleri kapatma emrini aldığını öne sürerek, şunları söyledi:

“Kendi kafasına göre kimse köprüye çıkmaz. Teröre müdahale maksadıyla emir aldık. Kuleli Lisesi, köprünün ortasında olduğu için köprünün durdurulması görevi bize verildi. Kuleli, Eğitim Doktrin Komutanlığına bağlı olduğundan orayı, emri teyit etmek için aradım fakat kimseye ulaşamadım. Sonrasında 1. Ordu’yu arayıp teyit ettim. Böyle bir emir var burası okul, madem takviye araç ve personel istedim. Onlar da ‘Şimdilik siz gidin ilgili birimlerden takviye yapılacak’ dedi.”

Emir alıp, emir verdiğini savunan Çıkrıkçı, “Birlik, Emniyet Planında alarm verildiği zaman kışlada kimler varsa teçhizatı kuşatır. O anda da bir kısım bütünlemeye kalmış öğrenciler vardı. Köprüdeki öğrencilere mermi almamaları emrini ben verdim. Kuleli Lisesi’nde atış yapmamış öğrenciler olduğu için onlara mermi dağıtılmamasını söyledim. Yalova’dan çıkmış bir otobüs vardı. Köprüye gelen öğrenciler Hava Harp Okulu öğrencileriydi.” ifadelerini kullandı.

Savunmasının ardından bir kısım müşteki avukatı, sanık Çıkrıkçı’ya kendisine telefonla emir veren kişinin adı ve soyadını sordu. Çıkrıkçı, arayanın kendisini Yarbay Volkan diye tanıttığını fakat Volkan’ın ismi mi soy isim mi olduğunu bilmediğini söyledi.

Mahkeme Başkanının salonda bulunan gazi ve şehit yakınlarına tek tek söz vererek şikayetçi olup olmadıklarını sorması üzerine gazi ve şehit yakınları, şikayetçi olduklarını ve davaya katılma talebinde bulunduklarını beyan etti.

Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, mağdur ve müştekilerin müdahillik taleplerinin bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine hükmederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz şehidi 34 kişi “maktul”, çıkan olaylarda yaralanan ve gazi olan 399 kişi ise “müşteki” olarak yer alıyor.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde Kuleli Askeri Lisesi’nde görevli bir kısım askeri personel ve erler hakkında Çengelköy, Kuleli Askeri Lisesi önü ve çevresinde gerçekleştirdikleri eylemler nedeni ile İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama yapıldığı, bu yargılamada eski albay sanıklardan Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar hakkında, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde meydana gelen darbeye teşebbüse iştirakleri yönünde, yargılama sırasında dosyaya yansıyan deliller nazara alınarak suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilen iddianamede, sanıkların darbe girişimi öncesi ve olayların yaşandığı gün yaptıkları hazırlık çalışmalarına yer veriliyor.

İddianamede sanık Çıkrıkçı’nın darbe girişimi kapsamında belirlenen bölgelere sevkleri ve harekat tarzları hakkında emir verdiği, bu kapsamda görevli personeli, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Anadolu Hisarı Mahallesi Göksu Caddesi, Atatürk Caddesi, Shell Petrol İstasyonu, Kuleli Askeri Lisesi önü ve içerisi, Çengelköy, Vaniköy ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne sevk ettiği aktarılıyor.

Çıkrıkçı’nın, söz konusu bölgelere giden personelin faaliyetlerini sevk ve idare ettiği belirtilen iddianamede, darbe kalkışmasına katılarak etkin rol oynayan şahıslarla sürekli irtibat halinde olduğu, bizzat Çengelköy bölgesine giderek faaliyetlerde bulunduğu, görevlendirdiği noktalara giden personel ile iletişim halinde kalarak ne şekilde davranmaları konusunda emirler verdiği anlatılıyor.

Sanık Muammer Aygar’ın, sözde atama listesinin 135. sırasında, Genelkurmay 2’nci İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı olarak atandığı, Çıkrıkçı ile birlikte darbe kalkışmasına katılarak etkin rol oynayan şahıslarla sürekli irtibat halinde olduğu, görevlendirdiği noktalara giden personel ile iletişim halinde kalarak ne şekilde davranmaları konusunda emirler verdiği bildirilen iddianamede, “Yurtta Sulh Biziz” isimli WhatsApp grubunda Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar’ın da yer aldığı, her iki sanığın darbe girişimine katılan askerlere talimat verip yönlendirerek suça azmettirdikleri ifade ediliyor.

İddianamede sanıklar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar’ın, “silahla kasten yaralamaya azmettirme”, “basit yaralamaya azmettirme”, “bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmeye azmettirme”, “bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmeye teşebbüse azmettirme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme”, “kamu malına zarar vermeye azmettirme”, “vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde yaralamaya azmettirme”, “vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde silahla yaralamaya azmettirme” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından 35 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 6 bin 230’ar yıldan 9 bin 760’ar yıla kadar hapisleri isteniyor.

İlk davada sanıklar 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1805’er yıl hapis cezası almıştı

Köprüyü kapatma talimatını veren ve hain kalkışmanın ardından Antalya’da bir yakınının evinde, saklandığı dolabın içinde yakalanan eski albay Muammer Aygar ve vatandaşa kurşun sıkma emrini veren eski Kuleli Askeri Lisesi Komutanı Mürsel Çıkrıkçı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz’da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi’nin işgaliyle burada çıkan olaylara ilişkin dava kapsamında İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmışlardı.

Mahkeme, davayı 10 Aralık 2018’deki duruşmada karara bağlamış, Çıkrıkçı ve Aygar’ı toplam 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1805’er yıl hapis cezasına çarptırmıştı.