Gördüğüm lüzum üzerine… - The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

31 Ekim 2023 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a
İstanbul °
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Gördüğüm lüzum üzerine…

Bugün; "benzemeyelim" ya da tam tersi; "örnek alalım" dediğimiz avrupa ülkelerinde bile ahlaki değerler vardır oysa…

Toplumsal yozlaşmaya DUR! diyelim…

Ahlaksız bir görselin yorum kısmında; “işte solcular böyle!” Yazanlar gördüm…
Bazıları da farklı, ahlaksız bir görüntü ekleyip; “bu dinciler gibi mi?” diye cevap vermiş…

Bu tür durumlar bu aralar fazla olmaya başladı nedense?

Şaşkınlık ve üzüntü ile takip ediyorum…

Oysa, ahlaksızlığın dili, dini, ırkı, cinsiyeti, partisi olmaz.

Ahlak dışı olan bir şeyi savunmak “modernlik” olmadığı gibi, kınamak da “dindarlık” değildir!
Ahlak, bir toplumun var oluş sebeplerinin başında gelir…

Bugün; “benzemeyelim” ya da tam tersi; “örnek alalım” dediğimiz avrupa ülkelerinde bile ahlaki değerler vardır oysa…

Bunu yok sayan bir ülke yıkılmaya mahkumdur!

Kimse kimsenin özel hayatına, düşüncesine, giyim/kuşam ve yaşam tarzına karışamaz!
Amma velakin, kimse de toplumsal değer yargılarına ters, reddedilmiş sözel ya da fiziksek eylemleri kamuya açık yerlerde aleni yapamaz!

Herkes özelinde özgür, toplum içinde sorumluluğunu bilerek, tahammül sınırlarını aşmadan yaşamalıdır…

Benim özgürlük alanım, toplumun reddettiği yerde biter mesela.
Bunu hepimiz içselleştirmek zorundayız…

Ahlaki yozlaşmaya başlayan bir toplumun etik değerler kapsamında bir geleceği de olamaz.
Zira dejenere olmaya başlamışsa bir toplum, bu sadece ahlaki olarak değil, mesleki, politik, kültürel alanlara da hızla yayılır…

Bunun önüne geçmek hepimizin sorumluluğu olmalıdır…

Peki neydi ETİK?
Toplumsal ve bireysel ilişkilerin temelini oluşturan normları, kuralları, değerleri, iyi-kötü veya doğru-yanlış’ı ahlaki açıdan araştıran bir felsefe dalı…

Bu çerçevede yapılan tanımlama ve sınırlamalara uygun olarak her bir bireyin değerlere saygı göstermesi elzemdir.
Bir toplumun ahlak seviyesini, o toplumun ortalaması belirliyor ise, bireysel davranışlarımıza özen göstermemiz önemli değil midir?

Ahlaki değerler aynı zamanda bir toplumu birbirine bağlayan manevi değerlerdir ve bunu korumak, birlik ve beraberliğimizi de güçlendiren faktörlerden biridir…

Teknolojinin insanları esir aldığı bir çağda, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı olmak çok da kolay değil elbette.
Sanal alemin sahte hayatlarının bireyler üzerinde bıraktığı olumsuz etkilere bir de sahte”kâr”lık gibi “faydacılık” bencillik, maddi ve manevi tatminsizlikler eklenince, ve dâhi; geçmişten günümüze var olan kamu kurum ve kuruluşlarda yaşanan hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırmacılık gibi toplumun reddettiği, sinir uçlarına dokunan durumlar da ahlaki yozlaşmaya büyük etkendir…

Mutlu bir toplum istiyorsak işi ehline, hak edene de hakkını vermek, liyakat ve sorumluluk bilinci ile adaleti tesis etmek, refah seviyesini de yükseltmek gerekir…
Bu da icra mercilerinin sorumluluğuna ve çözüm alanına girer tabii…

Ayrıştığımız ve çatıştığımız bütün konulara rağmen toplumun çoğunluğu tarafından kabul görmüş ve reddedilmeyen ortak değerlerimize sahip çıkmalıyız…

-Senin hırsızın, benim hırsızım
-Senin sahtekarın, benim sahtekarım
-Senin tacizcin, benim tacizcim, diye başlarsak bunun ne sonu gelir ne de kimseye faydası!
Bırakın faydasını, bunun hepimize geri dönüşü olmayacak zararları olur!

Gelişmekte olan bir ülkede toplumsal ahlak bozulmuş ise, o ülkenin ilerleyebilmesini bekleyemeyiz…

Tam da bu noktada, hangi ideolojiyi, siyasi partiyi, düşünceyi v.b. savunursak savunalım, bu yanlışlara, yozlaşmaya “DUR” demek hepimizin hem insani, hem vicdani, hem ahlaki hem de milli sorumluluğudur….
Bu sorumluluk bilinci bütün dinler tarafından da kabul görmüştür.

Bu konu hakkında ünlü yazarların da söylediği çok manidar sözler vardır…
Örnek verecek olur isek;
Tolstoy
-“sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır.” derken,

İtalyan yazar Cicero:
“Ülkeler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çöker”
sözü ile toplumsal ahlakın önemini çok güzel vurgulamış…

Gelişmiş güçlü bir ülke
sağlıklı mutlu bir toplum olmak, ve bireyler yetiştirmek istiyorsak saygıyı özveri ile özümseyip hep birlikte değerlerimize sahip çıkalım.
Zira yarın çok geç olabilir…

Sevgiyle kalın…
Mehtap Toygun Aktüre

2 1 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Futbolun sürpriz şampiyonları

HIZLI YORUM YAP

2 1 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.