“Rum Yönetimi, Hz. Muhammed’in süt teyzesinin kabrinin bahçesine taverna açacak”

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Hz. Muhammed’in (SAV) süt teyzesi olan Ümmü Haram’ın (Hala Sultan) kabrinin bulunduğu Larnaka’daki Hala Sultan Tekkesi bahçesine taverna açılmasına izin verdiği ifade edildi.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF), Güney Kıbrıs İçişleri Bakanlığı’nın Larnaka’daki Hala Sultan Tekkesi’nin bahçesine bir taverna yapılmasına izin verdiğini duyurdu.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nden yapılan açıklamada; Türkler arasında “Hala Sultan” olarak bilinen Ümmü Haram’ın Hz. Muhammed’in (SAV) süt teyzesi olduğu, 1400 yıl önce Larnaka’da şehit düştükten sonra oraya defnedildiği belirtildi.

Hala Sultan Tekkesi etrafındaki binlerce dönüm arazinin, tapu kayıtlarına göre Hala Sultan Tekkesi Vakfı’na ait olduğu kaydedilen açıklamada, Ada’nın her iki tarafında bulunan ibadet yerlerinin ve tarihi yapıların korunması adına saygı çerçevesinde bilgi alışverişi yapılarak karar verilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF) Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter de “Bu girişim tahrik seviyesini aşmak anlamına geliyor. Elimizden geleni yapar, bu olayı durdururuz” dedi.

“TAVERNA DEĞİL KAHVE DÜKKANI AÇACAKLAR”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC), konuyla alakalı harekete geçtiği ifade edildi. KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bugün yerel basınımızda İslam Dünyası’nın en kutsal üçüncü ibadet yeri ve Kıbrıs Adası’ndaki Osmanlı-Türk kültür mirasının en önemli sembollerinden olan Hala Sultan Tekkesi’nin bitişiğinde bulunan binanın tavernaya dönüştürüleceğine dair çıkan haber ülkemizde ciddi tepkiyle karşılanmıştır. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın talimatlarıyla, Kültürel Miras Teknik Komitesi aracılığıyla Rum tarafıyla temas kurularak, basında yayınlanan gelişmelerden büyük kaygı duyulduğu ve İslam dininin en kutsal üçüncü yeri olan bu kutsal mekanın tahribata uğratılmasına ve çevresinin uygunsuz şekilde kullanılmasına müsamaha gösterilmeyeceği ifade edilerek, derhal girişim yapılması talep edilmiştir. Yapılan girişim sonunda Rum yetkililer, bahse konu mekan için Hala Sultan Tekkesi’ni ve Tuz Gölü’nü ziyaret edenler tarafından uygun şekilde kullanılması amacıyla ‘kahve dükkanı’ lisansı verildiğini, bunun dışında bir kullanım olmayacağını ve akşam saat 19.00’dan sonra bu yerin kapatılacağını bildirmişlerdir. Konu, Cumhurbaşkanlığımız nezdinde yakından takip edilmeye devam edilecektir” denildi.

EVKAF’TAN YAPILAN AÇIKLAMA İSE ŞU ŞEKİLDE:

“Hala Sultan İslam Peygamberi Hz Muhammed’in süt teyzesidir ve bin 400 yıl önce Larnaka’da vefat etmiş ve oraya defnedilmiştir. Bin 400 yıldır Kıbrıs’ta yaşayan Müslümanların dini açıdan en değerli mekanı olarak bilinen Hala Sultan Tekkesi, özel dini günlerde, bayramlarda, kandillerde adanın her bir yerinden Müslümanların ziyaret ettiği ve dünya Müslümanlarının en kutsal yerlerden biri olarak kabul ettiği mübarek bir türbedir.

Bir hayır kurumu olan Evkaf 452 yıllık bir kurumdur ve Kıbrıs’ta kurulan binlerce vakfın idarecisidir. Ayrıca elimizdeki bilgilere ve tapu kayıtlarına göre Hala Sultan Tekkesi etrafındaki binlerce dönüm arazi Hala Sultan Tekkesi Vakfı’na aittir.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi, hem Kuzey’de hem de Güney’de ilgili kurumların izni ve desteği ile kültürel mirasa sahip çıkıyor camii ve kiliselerin onarımı için restorasyon çalışmaları yapıyor. Bunun en büyük örneği Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu için Evkaf tarafından harcanan 2.5 milyon eurodur.

Kıbrıs adasındaki kültürel mirasın korunması için KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temsilcilerinin yer aldığı Kültürel Miras Teknik Komitesi isimli bir komite kurulmuştur. Bu komite, United Nations Development Programme (UNDP) ile çalışmalarını sürdürmektedir. İyi niyet göstergesi olarak adanın her iki tarafında bulunan ibadet yerlerinin ve tarihi yapıların korunması adına saygı çerçevesinde bilgi alışverişi yapılarak karar verilmesi her iki taraf için de geçerlidir.

Çıkan haberlere istinaden Kültürel Miras Teknik Komitesi’ne danışmadan ve Evkaf’tan izin almadan Türklerin ve Müslümanların en kutsal kabul ettikleri bir yere herhangi bir müdahale yapılması kesinlikle kabul edilemez.

Kültürel mirasımızın korunmayarak bir tehdit ile karşıkarşıya gelmesi tüm koruma çalışmaların durmasına neden olacaktır. Ayrıca böyle bir saygısızlığın yapılması sadece Kıbrıs’ta değil tüm dünyada Müslümanların tepkisine neden olacaktır. En kısa zamanda bu yanlış düşünceden acilen dönülmesi gerekmektedir.”

ÜMMÜ HARAM YA DA HALA SULTAN KİMDİR? TEKKE İLE TÜRBE NEDEN RUM TARAFINDA KALDI?

Halk arasında, “Hala Sultan” veya “Ümmühan Sultan” olarak anılan Hz. Muhammed’in (SAV) süt teyzesi Ümmü Harâm Bint Milhan, Hz. Osman döneminde gerçekleştirilen Kıbrıs Seferi’nde adaya geldi ve burada vefat etti. Hala Sultan’ın vefat ettiği yere, 647-649 yılları arasında türbe inşa edildi.

Osmanlı Devleti’nin 1571’de Kıbrıs’ı fethiyle, Larnaka kentinde bulunan kabir yeniden ihya edilerek bölge tekkeye çevirildi. Kıbrıs’taki İslam varlığının en eski izini teşkil etmesi ayrıca Hz. Muhammed’in (SAV) bir yakınına ait olması sebebiyle Kıbrıs’ın fethinden itibaren Ada’da yaşayan Müslüman Türklerin en önemli ziyaret yerlerinden biri olan Hala Sultan Tekkesi ile türbesi, 1963’te Rumlar tarafından işgal edildi. Tekke ile türbe, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Rum tarafında kaldı.

HZ. MUHAMMED’İN (SAV) TEYZESİ OLMASINA RAĞMEN NEDEN “HALA” DENİLİYOR?

Ümmü Haram’ın “Hala Hatun” veya “Hala Sultan” diye anılmasının sebebi, teyze kelimesinin Arapçası olan “hâle” dolayısıyladır. Bugün de Anadolu’nun çeşitli yerlerinde teyzeye hala denilmektedir.