Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
07 Eylül 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
33,9708
37,6168
2.726,78
04 Temmuz 2021 Pazar
Söylenmemiş sözlerin hasretiyle yanıp tutuştu gönlüm İsmet. Hep durup düşündüm neden iki kelimelik sözcük gönlümden esirgenirdi ki? Hâlbuki beni, yeni açan badem dallarına çevirmez miydi her bir harfi? Düşüncelerim çırpınırdı bir dağ başın da kalmış yavru kuş gibi; ama yankısız bir çığlık gibi hava da asılı kalırdı hüznüm.
Kitaplarla başladı benim inceliğim. Bir ağaca, bir kuşa bakıp sözcükleri inci gibi dizdiğimde anladım şiir yazdığımı. Sonradan öğrenilmiş değildi elbet! Annem, kulağıma ezan okunduktan sonra tutmuş beni sessizce Cemal SÜREYA okumuş bana. Yıllar geçip de büyüdükçe “Şiir gibi kız bizim Neriman” dediler, mahallede. Ben de “Mahallenin en çok şiir okuyan delikanlısıyla evleneceğim” derdim içimden. Ama biraz yetişkin olup ilgi çekmeye başlayınca ilk isteyene vermeyi uygun buldu bizim düzen.
Söz günü kafamı kaldırıp İsmet’i elinde menekşe saksısıyla görünce en güzel delikanlı İsmet, en sevdiğim çiçek menekşe oluvermişti. Çok hoş, uzun boylu, vakur bir gençti İsmet. Ayrıca çok ağırbaşlı, az konuşan biriydi. Hatta öyle az konuşurdu ki sözleri cımbızla alınırdı ağzından. Babam çok sevmişti onun bu huyunu. Böylesi makbuldü erkeğin, hem çok konuşanı uygun düşmezdi ailemize. Hoş ben de sevmezdim o şekilde birisini; ama bir acı kahve arasında da olsa konuşup sohbet etmek isterdim. “Evlenince düzelir, hatta bülbül olur” derdi, arkadaşlar gülümseyerek. Evlendikten sonra elbette konuştu İsmet, öyle güzel sohbetleri vardı ki herkes gibi ben de hayranlıkla dinlerdim onu.
Sadece iki sevgi sözcüğü çıkmazdı ses tellerinden. Söyleyemezdi bunları; ama sırf ben seviyorum diye çeşit çeşit zeytin, peynir getirttirirdi. Onun beni çok sevdiğini oradan anlardım, teselli ederdim kendimi bir köşede. Ha bir de arada “Neriman” diye seslenir, önce gözlerime sonra menekşelere bakar, gülümserdi. Ben de seni seviyorum İsmet’im der, gülümseyerek mutfağa geçerdim. Hemen elime aldığım soğanı doğramaya başlardım. Soğan bu… Kabuğunda durduğu gibi durur mu? Elbet akıtacak gözde bekleyen bulutları.
Yıllar geçti de evlendiğim o ilk gün beklediğim gibi bu beklemeler bir türlü geçmek bilmedi kalbimde. Benim kalbimin, ruhumun mayasında hassasiyet vardı; zoruna giderdi elbette. İçimde, dışarıdan alınan şeyler ile asla doldurulamayacak bir eksiklik olduğunu acaba İsmet de anlar mıydı bir gün? Belki zamanla anlardı da ben duyabilir miydim? Malum, insan kaybettikten sonraki anlamalarıyla meşhurdu.
Gün geçtikçe içime bir ateş düşmeye başladı. Ne adını koyabiliyordum, ne ilerisini görebiliyordum bu hissin. Bir sabah uyandığımda kendi kendime dedim ki; “Bu adam, bir gün olur ya ben olmazsam ne yapar?” Hemen aldım elime kalemi, defteri. İlk başa en sevdiği çilek reçeli tarifini yazdım. Ev içerisinde neyi nerede bulacak onları da yazdım. Tabii ki bir de en sevdiği üzümlü kekimin tarifini ince ince anlattım sonra. Her seferinde kekin nasıl kabardığına şaşırır, övgü dolu sözler söylerdi bana. O, keki yerken ben de İsmet’i ne kadar sevdiğimi söyler, tabiri caizse kekimin içerisine bolca sevgimi katardım. Anlatmasam tadı olmayacak, kek kabarmayacak gibi gelirdi. Keki kabartma tozu değil de hasret olduğum o sevgi sözcükleri kabartıyordu sanki. Benden esirgenen o sözcükleri ben de yaptığım keke söylerdim. Sevgiyi duymak, bence kekin bile hakkıydı.
Her akşam olduğu gibi o akşam da onun en sevdiği sofrayı kurdum. Oturunca sofraya gözleri ışıldadı. Elini tuttum. “İsmet ben sende gözümü açtım, sende büyüdüm, sevgiyi de sende tattım. Her söylediğim söz gönüldendi. Sen de bana harika bir elli yıl yaşattın, her yıl için sonsuz teşekkürler. Senin de söylemek istediğin bir şey varsa söyle, bugün varız yarın yokuz. Hani bir umut derler ya belki o gün bugündür diye geçirdim içimden. Bana dönüp; “Seni çok seviyorum Neriman. Aslında hep çok sevdim ama bir türlü söyleyemedim şimdiye kadar ne olur affet beni!” der diye düşündüm. Ben de ona; “Şimdi dedin ya geçmiş hiç önemli değil” diyecek sonra sarılır her şeyi unutuveririm diye hayal ettim. İsmet’in elini yanağımda hissettim, teşekkür edip her şeye, yemeğe başlamasıyla, menekşelerin suyunu vermediğimin aklıma gelmesi bir oldu. Akşamüzeri menekşeler sulanmazdı elbette; ama göz dediğin de durmuyordu. Kalbim, gözlerimden akıp menekşelerin toprağına yuvarlanıyordu.
O gün sabaha kadar uyumadım. Aldım elime tarağı, aynaya bakarak hem saçlarımı taradım hem de ağladım. Elli senede duymadığım ve belki de hiç duymayacağım her bir söze ağladım. Bir kadının yaşı olmaksızın sevgiyi, hem yaşama hem duyma isteğinin aynadaki yansımasına bakıp ağladım. Ağladığım yokluğa, hep yoksun bırakılmama içerledim…
Yine ağladım.
Sabah olduğunda gözlerim benim değildi artık. Baktım, aynadaki gözleri şişmiş üzgün kadına ve tüm esirgenmelerin inadına “Seni seviyorum.” dedim ona. Usulca yaklaştım aynaya ve öptüm yansımamdaki gözlerimden. Bunu sadece ben değil de İsmet de söylesin isteyişimin burukluğuyla elimi kalbime götürüp son bir damlayı yüreğime akıttım…
Betül USTA