İmamoğlu’na iddianameye Özel’den tepki: Talimatın daniskasıdır

CHP lideri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu için hazırlanan iddianameye tepki gösterdi. “Bu ne korkuymuş arkadaş” diyen Özel, “El mi yaman bey mi yaman göreceğiz” dedi

 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak talep edildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adıyaman’daki K15 ve K12 Konteyner Kentleri ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Özel, “Akın Gürlek’in bu kadar acelesi varsa benim ondan daha çok acelem var. Bir an önce adayımızı belirlemek erken seçim sandığını getirmek durumundayız. Ve şunu söyleyeyim ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu’na da CHP’ye de asla ve asla mani olamayacaklar. Mutlaka iktidara geleceğiz bu düzeni değiştireceğiz. Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da bütün büyükşehir belediye başkanlarımız da omuz omuzadır” dedi.

‘BU NE KORKUYMUŞ ARKADAŞ’

Özel şunları söyledi:

“Bugün deprem bölgesindeyiz. Adıyaman’da konteyner kentlerdeyiz. Daha biraz önce teyze ‘İmamoğlu’na sahip çık’ diyordu. Geldik burada haberi aldık. Benim de dinleyici ve konuşmacı olarak bulunduğum toplum politikaları vakfında, Sayın İmamoğlu’nun o gün için söylediği kişi, Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın’ın sabah sekiz polisle kapısına dayanmışlardı. ‘Evlatlarımıza bunu yapıyorsunuz biz sizin evlatlarınıza bunu yaşatmayacağız, sizin evlatlarınız böyle muamele görmesin diye bu iktidarı değiştireceğiz’ dedi diye cümlenin içinde evlat geçiyor diye ‘benim çocuklarımı, ailemi tehdit etti’ diye Akın Gürlek soruşturma başlatmıştı. Bakın benim belediye başkanım Ahmet Özer 100 gündür iddianame bekliyor ve 100 gündür iddianamesi yazılmadı, ne zaman yazılacağı belli değil, ama beş gün içinde iddianame yazılıyor. Bu neyin acelesi? Koskaca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başka hiç mi işi yok, beş günde iddianame yazıyor. Uyduramadılar bir şey ama Ekrem İmamoğlu’na hem hapis cezası tehdidi hem de bir siyasi yasak talebi diye… Bu ne korkuymuş arkadaş.

‘ASLA VE ASLA MANİ OLAMAYACAKLAR’

Bir de bazıları zaman zaman diyor ki ‘CHP’de aday tartışması sona ermelidir’ Biz de adayımızı belirleyeceğiz diye yola çıkmışız, ön seçim kararı almışız. Toplum ayağa kalkmış, parti ayağa kalkmış büyük bir heyecan var. Bize bazıları da medyadan, oradan buradan ‘niye acele ediyorsunuz’ diyor. Benim Akın Gürlek’ten daha çok acelem var çünkü. Akın Gürlek’in bu kadar acelesi varsa benim ondan daha çok acelem var. Bir an önce adayımızı belirlemek, erken seçim sandığını getirmek durumundayız ve şunu söyleyeyim, ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu’na da CHP’ye de asla ve asla mani olamayacaklar. Mutlaka iktidara geleceğiz, bu düzeni değiştireceğiz. Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da bütün büyükşehir belediye başkanlarımız da omuz omuzadır. CHP olarak kol kola omuz omuza hep birlikteyiz.

‘O SEYYAR GİYOTİNE SÖYLÜYORUM; YİNE ADALETİ KATLEDİYORSUN’

Bakın, bu çocukları, ‘bir yıl içinde evinize kavuşturacağız’ diye oy isteyenler, bunları bu konteyner kentlerde unuttu. Bir dokunuyoruz bin ah işitiyoruz. Bu çocukların hepsi internetimiz kapandı diyor. Okula gidemiyoruz diyor. Biraz önce kendimizi zor tuttuk. Kantinde tost 25 lira hiç almadım daha diyor. Evden bir şey veriyor annem yanıma diyor. Bu çocuklar bunları çekmesin, bu insanlar burada kalmasın diye bu iktidarın artık iktidarda kalmaması lazım. Onun için biz ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Akın Gürlek de bundan dolayı paniğe kapılmış, beş günde iddianame yazıyor. Akın Gürlek’in bu kadar acelesi varsa CHP’nin daha çok acelesi var. Zaten kararlıydık şimdi daha kararlıyız. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz bakalım. O seyyar giyotine de söylüyorum; adaleti katletmek için senin kadar mobilize, senin kadar gezdirilen bir hakim yoktu. Gittin siyasete girdin bakan yardımcısı oldun, şimdi döndün Cumhuriyet Başsavcısı oldun, yine adaleti katlediyorsun. İnsan birazcık vicdanlı olur. Yıllar sonra tarihe böyle mi geçeceksin?

‘BU YAPTIKLARIN EKREM İMAMOĞLU’NA GÜÇ VERMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY YAPMAZ’

Sayın Erdoğan’a söylüyorum; yarın buraya gelecek. Buranın sesini duy, dertlerini dinle. Bir de şunu duy; Akın Gürlek gibi bir adalet celladıyla bu milletin seçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na saldırırsan sonu şu olur; nasıl sen aldığın bir cezadan sonra millet senin mağduriyetine ve seni cezalandıranlara karşı pozisyon aldı, senin mağduriyetine kıymet verdi, bu yaptıkların Ekrem İmamoğlu’na güç vermekten, milletin gönlündeki yerini güçlendirmekten başka bir şey yapmaz. Bu iktidarı er yada geç değiştireceğiz. Ve bu sene içinde bu milletin önüne eninde sonunda o sandığı getireceğiz. Buranın psikolojisinden dolayı ben bütün gün asla ve asla siyaset konuşmadım. Ama ne deprem dinliyorlar ne yas dinliyorlar. Ne acelesi varmış? Beş günde değil de 10 günde yazsan haftaya pazartesi yazsan ne olacak? Bütün milletvekilleri, belediye başkanları bölgede. İzmir’in bütün belediye başkanlarıyla buradayız, o bizim belediye başkanlarımıza saldırmaya çalışıyor, yazıklar olsun.”

‘TALİMAT DEĞİL TALİMATIN DANİSKASIDIR’

Özgür Özel, “Yargının bunu talimatla yaptığını mı düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, “Sen talimatsız yaptığını mı düşünüyorsun? Talimatsız yapabilir mi? Adamın İstanbul’a gidişi talimat. Akın sana İstanbul’da ihtiyacım var deyip yollamış. Daha önce yargıçtı bu adam. Katletmediği siyasi kalmadı. Ankara’ya aldı ödüllendirmeye. Onun kadar elverişli bir aparat bulamamış tekrar yolluyor. Bir savcı, bir hakim milletvekili adayı olsa ‘siyasete girdin’ diye görevine dönemiyor. Bu adam bakan yardımcısı olmuş siyasi, İstanbul’da adaletin başına koyuyorsun olacak iş değil. Talimat değil, talimatın daniskası” diye konuştu.

‘BURADAN TERÖR ÖRGÜTÜ ÇIKARMAK ANCAK RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A NASİP OLUR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının sorulması üzerine de Özel, şunları söyledi:

“Bertolt Brecht’in şiiri bu, Allah’ın cahili. Ne Brecht’i bilir ne şiiri bilir ne sanat bilir ne kültür bilir. Bütün dünyada mücadele eden sendikaların da meslek örgütlerinin de sosyal demokrat siyasi partilerin de sık sık kullandığı bir şiirdir. Türkiye’de de mücadelenin sembolü olmuştur. Buradan terör örgütü çıkarmak ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olur. Bizim elimizde hiç kan yok, tertemiz. Alnımız açık, elimiz temiz. Elinde bu milletin kanı olanlar, kandan bahsetmesin. Bu milletin deprem bölgesinde ölenlerin kanı 21 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin elindedir. 7 Haziran’da iktidarı kaybedip, 1 Kasım’a kadar Türkiye’nin dört bir yanında hayatını kaybedenlerin kanı o dönemde iktidarda olanların elindedir. Berkin Elvan evladımızın kanı ellerinde olanlar, bize dönüp de kanlı terör örgütünden bahsetmesin. CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. O partiyi terör örgütüyle birlikte aynı cümlede kullanmak hadsizliktir. Haddini bilsin.”

Netanyahu’dan Trump’a ‘katliam’ hatırası: Altın kaplamalı çağrı cihazı hediye etti

Netanyahu, Lübnan’da en az 42 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce insanın yaralandığı İsrail saldırılarının ‘hatırası’ olarak Trump’a altın kaplamalı çağrı cihazı hediye etti

Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump’la bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 17 Eylül 2024’te Hizbullah’a yönelik saldırılarla gündeme gelen çağrı cihazlarından hediye etti. Saldırılarda, en az 42 kişi hayatını kaybetmiş ve yüzlerce insan yaralanmıştı. 

Israel Hayom gazetesinin haberine göre, Netanyahu, Trump’a bir altın kaplama bir de normal çağrı cihazı hediye etti. Trump, Netanyahu’nun hediyesine “Büyük bir operasyondu” diye karşılık verdi. İkili, daha sonra Oval Ofis’e geçerek açıklamalarda bulundu.

ABD’de silahlı saldırı: 1 ölü, 5 yaralı

ABD’nin Ohio eyaletinde bir depoda meydana gelen silahlı saldırıda 1 kişinin öldüğü, 5 kişinin ise yaralandığı belirtildi

ABD’nin Ohio eyaletine bağlı New Albany kentinde bir kozmetik markasına ait depoda silahlı saldırı meydana geldi. Yetkililer, saldırıda 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 kişinin ise yaralandığı bildirdi. Depodaki tüm çalışanlar tahliye edilirken, polis bölgede inceleme başlattı.

New Albany Polis Şefi Greg Jones, olayın ‘hedefli bir saldırı’ olarak değerlendirildiğini, olay yerinde bir silahın ele geçirildiğini söyledi.

Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya’dan Trump’a ‘Gazze’ tepkisi

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, “Filistinli sivil halkın Gazze’den sürgün edilmesi sadece kabul edilemez değil, aynı zamanda uluslararası hukuka aykırıdır” dedi

Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya’dan gelen açıklamalarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Gazze Şeridi’ni devralacağı’ yönündeki ifadelerini kınandı. Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında , Gazze’nin geleceğinin üçüncü bir devletin kontrolünde değil, Filistin devletinde olması gerektiği vurgulandı.

Gazzelilerin zorla yerinden edilmesinin iki devletli çözümün önünde ciddi bir engel oluşturacağı ve bölgenin tamamını istikrarsızlaştıracağı, iki devletli çözümün Filistinliler ile İsrailler için uzun vadede güvenlik ve barışı sağlayabilecek tek çözüm olduğu kaydedildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Fransa, Gazze’deki Filistinli nüfusun herhangi bir zorla yerinden edilmesine karşı olduğunu yineliyor. Bu, uluslararası hukukun ciddi bir ihlali, Filistinlilerin meşru isteklerine bir saldırı ayrıca iki devletli çözüme büyük bir engel ve yakın ortaklarımız Mısır ve Ürdün ile tüm bölge için büyük bir istikrarsızlık faktörü teşkil edecektir. Fransa, yalnızca İsrailliler ile Filistinliler için uzun vadeli barış ve güvenliği garanti edebilecek olan iki devletli çözümün uygulanmasını aktif olarak teşvik etmeye devam edecektir. Gazze’nin geleceği, üçüncü bir devlet tarafından kontrol edilme olasılığında değil, Filistin Yönetimi himayesinde gelecekteki bir Filistin Devleti çerçevesinde yatmalıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve bölgenin yönetiminde hiçbir rolü olmamalıdır. Fransa, uluslararası hukuka aykırı olan yerleşim faaliyetlerine ve Batı Şeria’nın tek taraflı ilhakına dair herhangi bir imada bulunmaya karşı olduğunu ifade etmeye devam edecektir.”

BAERBOCK: ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, yaptığı yazılı açıklamada Gazze’nin harabeye döndüğünü belirterek, “Aynı zamanda açık olan bir şey var. Gazze tıpkı Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Filistinlilere aittir. Bu topraklar gelecekteki Filistin devletinin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Filistinli sivil halkın Gazze’den sürgün edilmesi sadece kabul edilemez değil, aynı zamanda uluslararası hukuka aykırıdır” ifadelerini kullandı.

Baerbock, zorla yerinden etme girişiminin yeni acılara ve yeni nefretlere yol açacağını vurgulayarak, “Müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm, Filistinlilerin ve İsraillilerin barış, güvenlik ve onur içinde yaşamalarını sağlayacak tek çözüm olmaya devam etmektedir. Bu, aynı zamanda bölgedeki Arap devletlerinin de net tutumudur” açıklamasında bulundu.

G7, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler’in (BM), Gazze’deki sivil nüfusun sınır dışı edilmemesi ve Gazze’nin kalıcı olarak işgal edilmemesi gerektiğini en başından bu yana açıkça ifade ettiğini aktaran Baerbock, Filistinlilerin dahil olmadığı bir çözümün olamayacağını kaydetti.

Gazze’deki yıkımın boyutlarının sarsıcı olduğunu bildiren Baerbock, “Hepimiz Gazze’nin mümkün olan en kısa sürede yeniden inşa edilmesi gerektiği konusunda hemfikiriz. Evler, hastaneler, okulların kalıntılarının ve patlamamış mühimmatın temizlenmesi, büyük bir uluslararası katılım gerektirecektir. Biz Avrupalılar, ABD ve bölgedeki ortaklarımızla birlikte üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. 

‘İKİ DEVLET İNANCIMIZ HER ZAMAN NET OLMUŞTUR’

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ise Kiev’e düzenlediği ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, “İki devlet görmemiz gerektiğine dair inancımız her zaman net olmuştur. Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria’daki vatanlarında yaşadıklarını ve refaha kavuştuklarını görmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares de öneriyi reddederek, “Şu konuda net olmak istiyorum. Gazze, Gazzeli Filistinlilerin toprağıdır ve Gazze’de kalmalılar. Gazze, İspanya’nın desteklediği gelecekteki Filistin devletinin bir parçasıdır ve İsrail devletinin refah ve güvenliğini garanti altına alarak bir arada yaşamalıdır” diye konuştu.

Trump’ın Adalet Bakanı adayı Pam Bondi ABD Senatosu’nda onaylandı

ABD Senatosu Salı akşamı Pam Bondi’yi ABD Adalet Bakanı olarak onayladı. Oylamada sadece Demokrat Partili Pennsylvania Senatörü John Fetterman Cumhuriyetçilerle birlikte hareket ederek 46’ya karşı 54 oyla Bondi’nin onaylanmasını sağladı

Florida eyaletinin eski Başsavcısı ve eski bir lobici olan Bondi’nin, kendisine karşı açılan ceza davaları nedeniyle Trump’ın hedef aldığı Adalet Bakanlığı’nı yeniden şekillendirmesi bekleniyor.

Adalet Bakanlığı’nın Trump’ı önceki dönem başkanlığı sırasında iki görevden azil soruşturmasıyla haksız yere hedef aldığını düşünen Cumhuriyetçiler, Bondi’yi, bakanlığa ihtiyacı olduğuna inandıkları değişiklikler getirecek, yüksek nitelikli bir lider olarak övdü.

Cumhuriyetçi Partili Güney Dakota Senatörü ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune,“Pam Bondi, bakanlığı temel görevine geri döndürme sözü verdi: bu görevler suçluları kovuşturmak ve Amerikalılar’ı güvenlik ve özgürlüklerine yönelik tehditlerden korumak” dedi.

Pam Bondi, eski FBI Başkanı James Comey’yi ve Adalet Bakanlığı’nın 2016 başkanlık kampanyası sırasında Rusya’yla arasındaki olası bağlara ilişkin soruşturmasından çekilen eski Adalet Bakanı Jeff Sessions’ı görevden alan Trump’la yakın ilişkisi nedeniyle yoğun bir incelemeyle karşı karşıya kaldı.

Bondi, Demokratlar’a, karar verme sürecinde siyasetin rol oynamayacağı konusunda güvence vermeye çalışırken, geçen ayki onay oturumunda Trump’ın rakiplerine yönelik olası soruşturmaları göz ardı etmeyi de reddetmişti. Trump’ın kendisine yönelik kovuşturmaların siyasi zulüm anlamına geldiği yönündeki iddialarını yineleyen Bondi, Adalet Bakanlığı’nın “yıllarca silah olarak kullanıldığını ve buna son verilmesi gerektiğini” söylemişti.

Bondi’nin Senato’daki onay oylaması, FBI ajanlarının, 6 Ocak kovuşturmalarında yer alan çalışanların bir listesini oluşturma çabaları nedeniyle Adalet Bakanlığı’na dava açmasından saatler sonra geldi.

Adalet Bakan Vekili Emil Bove, geçtiğimiz hafta FBI Başkan Vekili’ne, Trump’ın “büyük bir ulusal adaletsizlik” olarak nitelendirdiği 6 Ocak Kongre baskını davalarında görev alan tüm FBI çalışanlarının isimlerini, unvanlarını ve ofislerini bildirmesi talimatını vermişti. Yönetime katılmadan önce Trump’ı ceza davalarında savunan Bove, Adalet Bakanlığı yetkililerinin “personelle ilgili ilave adımlar atılmasının gerekli olup olmadığını belirlemek için bir inceleme süreci” yürüteceğini söyledi.

Adalet Bakanlığı yetkilileri yakın zamanda üst düzey FBI yöneticilerini görevden almış, Trump’ı soruşturan Özel Yetkili Savcı Jack Smith’in ekibindeki savcıları kovmuş ve başkent Washington’daki savcılık dairesinde 6 Ocak’taki büyük soruşturmaya yardımcı olmak üzere göreve getirilen bir grup savcının işine son vermişti.

Bondi, onay duruşmasında defalarca siyasi nedenlerle kimsenin peşine düşmeyeceğini vurguladı ve müvekkilinin Başkan değil halk olacağına söz verdi.