Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
02 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
34,2213
37,9231
2.919,09
30 Ağustos 2021 Pazartesi
Bağlanma Nedir?
Bağlanma Bowlby’nin deyişiyle “beşikten mezara dek” gelişen, ilerleyen bir süreçtir ve bebeklik döneminde bakım veren birincil kişiyle kurulan duygusal bağdır. Genelde bu birincil kişi anne olmakla birlikte farklı bir birey de olabilir. Bebek doğduğu andan itibaren yaşamını sürdürebilmek amacıyla bir güven nesnesine bağlanmaya ve fiziksel temas kurmaya ihtiyaç duymaktadır. Bebeğin pek çok fiziksel ihtiyacı bulunur ve ihtiyaçlarının güven figürü tarafından karşılanması beklenir. Bu süreçte ortaya çıkan yetersizlikler, aksamalar ve başka pek çok faktör bebekle bakım veren kişi arasında kurulan bağı etkiler. Bu nedenle farklı bağlanma stilleri bulunmaktadır.
Bağlanma Stilleri Nelerdir?
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde ihtiyaçları zamanında karşılanan, özenli ve titiz bir bakım alan birey, birincil bakım veren kişiyi güven figürü olarak görür. Bu güven figürünün ihtiyaç anında daima yanında ve stresli durumlarda yardımcı olacağını bilir. Güvenli bağlanmanın oluşabilmesi için ebeveynlerin veya bakıcıların tutarlı, özenli, duyarlı ve ulaşılabilir olması gerekmektedir. Güvenli bağlanan bebek istediğinde yardım alabileceğini bilir ve sosyal çevreyi keşfetme sürecine girer. Gözlemler ve öğrenme becerilerini geliştirir. İlerleyen yıllarda da kendine güveni yüksek, benlik saygısı gelişmiş, karşılaştığı problemleri etkin bir şekilde çözebilen, kendisini olduğu kadar başkalarını da sevilmeye değer gören bir birey haline gelir.
Bağlanmanın temellerinin atıldığı dönemde ebeveynlerinden veya bakıcılarından ihtiyaçları noktasında tutarsız, bazen aşırı koruyucu bazen aşırı ilgisiz bir tutum görmüş bireylerin sahip olduğu bağlanma türüdür. Bakım veren kişi bir var bir yoktur. Bu bağlanma türüne sahip çocukların anneden veya bakım veren kişiden ayrıldıklarında yoğun bir kaygı yaşadıkları, şiddetli tepkiler verdikleri, ancak anne veya bakıcı yanlarında bulunduğunda da sakinleşemedikleri gözlemlenir. Bu bağlanma stilinde bireyler yakınlık kuramamaktan korkarken bir yandan da bunu reddederler. İlerleyen yıllarda hayatlarındaki kişileri aşırı idealize eden, gördükleri ilgi ve samimiyetle yetinemeyen, reddedilme korkusu yaşayan, tedirgin ve yoğun kaygı içinde olabilirler.
Ebeveynlerin veya bakım veren birincil kişilerin soğuk, reddeden, duyarsız, tepkisiz ve temastan kaçınan bireyler olduğu durumlarda ortaya çıkan bağlanma biçimidir. Bu bağlanma stilinde bebekler veya çocuklar, annelerinden ayrılmaya tepki vermez ve anneleri ortama döndüğünde de aynı tepkisizliği sürdürürler. Bebek veya çocuk herhangi bir ihtiyaç halinde bu ihtiyacının karşılanmayacağından veya umursanmayacağından emindir. İlerleyen yıllarda hayattaki en iyi stratejinin kendi kendine yetmek olduğunu düşünen, insanlarla yakın ilişki kurmaktan kaçınarak kendini koruduğuna inanan, bağımsızlığına düşkün bireyler olma ihtimalleri yüksektir.
Bağlanma stilleri içerisinde en sağlıksız olandır. Ebeveynlerin veya bakım verenlerin ihmaline veya tacizine maruz kalmış ve travmatik deneyimler yaşamış çocuklarda ortaya çıkan bağlanma stilidir. Anne çoğu zaman patolojiktir ve bebeğin güven figürü iken aynı zamanda en büyük korkusudur. Herhangi bir kişilik bozukluğu, alkol ve madde bağımlılığı da söz konusu olabilmektedir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde pek çok travmaya maruz kalan birey, dünyayı ve çevreyi tehlikeli bir yer olarak benimser. Güven duygusu oluşmadığı gibi yoğun korku ve umutsuzluk duyguları yaşarlar. Bu bağlanma stiline sahip çocuklar ilerleyen yıllarda düşük benlik saygısı geliştirdikleri gibi diğer insanlar hakkında da olumsuz yargılara sahip olurlar. Hem insanlara güvenmek isterler hem de kendileri de güvenilmezdir. Bu nedenle sosyal hayatlarında problem yaşarlar ve çevrelerindeki insanlar tarafından da sevilmezler. Bu bireylerin yetişkinlikte patoloji geliştirme ihtimalleri de bulunmaktadır.
Neden İlişkilerdeki Biz = Bağlanma Stillerimiz?
Günümüzde yapılan pek çok araştırmayla, özellikle 0-6 yaş döneminin kişilik gelişimine ve yetişkin yaşantısına etkisi kanıtlanmıştır. Kişilik doğuştan getirilen mizaç ve çevresel faktörlerle şekillenen karakter özelliklerinin birleşiminden oluşur. Kişilik gelişimi yaşam boyu sürmesine karşın beyin gelişiminin ve öğrenmenin en hızlı olduğu 0-6 yaş döneminde temelleri atılır. Bu nedenle Bağlanma Teorisi’ni geliştirip inceleyen tüm araştırmacılar, bu dönemde anneyle veya birincil bakım veren kişiyle bebek-çocuk arasında gelişen bağın yetişkinlik dönemindeki ilişkilerde belirleyici olduğunu ifade etmişlerdir.
Bebeğin doğduğu anda ilişki kurduğu ilk kişi annedir ve bebek karşısındakiyle nasıl ilişki kuracağını bu yolla öğrenir. Bu ilişki sonucunda bebek-çocuk “benlik ve başkaları modeli” geliştirir. Benlik modeli kişinin kendisini, başkaları modeli ise diğer insanları sevilmeye, saygı görmeye, değerli bir birey gibi algılanmaya layık görüp görmediğidir. Anneyle kurulan bağın niteliğine göre bu modellerin seyri de değişir. Her iki model olumlu veya olumsuz olabildiği gibi bir tanesinin olumlu, diğerinin olumsuz olma ihtimali de vardır. Bunun yanı sıra anneyle kurulan bağ, yetişkinlik döneminde herhangi bir sorun karşısında nasıl konum alacağımızı da belirler. Çünkü bağlanma stilleri problem anında da devreye girer ve bağlanma stiline göre kişi sorunu etkin bir şekilde çözebilir, sorunun varlığını reddedebilir veya sorundan kaçmaya çalışabilir.
Güvenli bağlanmayı deneyimlemiş kişi hem kendisiyle hem de diğer insanlarla ilgili olumlu bir algıya sahiptir. Kendisini de diğer insanları da sevilmeye ve saygı görmeye değer bulur. Yakın ilişkileri önemser ve kendine güveni yüksektir. İletişimde açık ve nettir. Bu bağlanma stiline sahip bireyler duygusal ilişkilerinde endişe yaşamaz ve tutarlı davranırlar. İlişki içinde güven, yakınlık ve karşılıklı bağlılık hissederler. Herhangi bir sorun karşısında sorunun kaynağını anlamaya ve etkin bir şekilde çözmeye çalışırlar. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler genelde kendileri gibi güvenli bağlanma stilini benimsemiş partnerler seçerler. Yapılan pek çok araştırma, güvenli bağlanma stiline sahip bireylerin ilişki veya evliliklerinin doyumunun yüksek, süresinin uzun ve uyum içinde olduğunu göstermiştir.
Güvensiz-kaygılı bağlanmayı deneyimlemiş kişiler hem kendisiyle hem de diğer insanlarla ilgili olumsuz bir algıya sahiptirler. İlişkilerinde daima tedirgin ve tetiktedirler. Terk edilmekten veya reddedilmekten korkarlar. Herhangi bir sebep olmaksızın partnerlerinin bağlılığını ve sevgisini test etme ihtiyacındadırlar. Partnerlerinin tüm bağlılığına ve sevgisine karşın sakinleşemezler ve anlamsız korkular yaşamayı sürdürürler. Sıklıkla duygusal iniş-çıkışlar yaşarlar. Hem yakın ilişki kurma noktasında tedirgindirler hem de kolaylıkla o kişiye karşı bağımlılık geliştirebilirler. Partnerlerinin soğuk ve uzak olmasından şikâyet ederler. Kıskançtırlar. Genel olarak ruh halleri karamsar, umutsuz ve kaygılıdır. Erken çocukluk döneminde annelerinin kendilerine karşı gösterdiği tutarsız davranış örüntüsünü yetişkinlikte ilişkilerinde sergilerler.
Güvensiz-kaçıngan bağlanmayı deneyimlemiş kişiler kendisiyle ilgili olumlu, başkalarıyla ilgili olumsuz bir algı geliştirmişlerdir.Yüksek özsaygılarına karşın diğer kişileri değersizleştirme eğilimindedirler. Yakın ilişkiler geliştirmekte oldukça zorlanırlar. Bağımsızlıklarına düşkündürler. Partnerlerine karşı soğuk ve ilgisizdirler. İlişkiye yatırım yapmak veya bağlılık geliştirmek istemezler. Duygu ve düşüncelerini ifade etme noktasında güçlük yaşarlar. İnsanlara güvenmek onlar için çok zordur. Bu nedenle yakın ilişki içerisinde kendilerini huzursuz hissederler. Gereken durumlarda yardım isteme ve destek verme becerilerini kullanamazlar.
Dezorganize bağlanmayı deneyimlemiş kişiler bakım veren kişiyle korkunun hâkim olduğu bir ilişki geliştirmiştir. Bu nedenle yetişkin olduklarında çatışmalı, çelişkili ve duyarsız tutumlar sergilerler. Çevrelerindeki insanlar hakkında çarpık bir algıya sahiptirler ve bu nedenle sosyal ilişkileri zayıftır. Saldırgan ve tepkisel olabilirler. Yaşadıkları travmalar ve korku nedeniyle davranış bozuklukları görülür. Birbirine zıt davranışlar sergileyebilirler. Bazen donup kalırken bazen ani ve ilgisiz hareketler sergilerler. Patoloji geliştirme ve kendi çocuklarını suiistimal etme olasılıkları yüksektir.
Bağlanma Stilleri Kaderimiz Midir?
Bağlanma stilimiz yalnızca bizi değil, sonraki kuşakları da etkileyen bir durumdur. Öğrenilen bağlanma ve annelik modeli, çocuk sahibi olan kişiler tarafından sonraki kuşaklara aktarılır. Ancak kendi bağlanma stilimizi anlamak, farkındalık kazanmak, ilişkilere dair ihtiyaçlarımızı belirlemek ve ne hissettiğimizi tahlil etmek benimsediğimiz bağlanma stilinin etkilerini değiştirmede oldukça önemlidir. Bağlanma stilimizi keşfetmek, nasıl ilişki kurduğumuzu ve bunun altında yatan sebepleri görmemizi sağlar. Bu da değişime giden ilk adımdır. Bu değişimi gerçekleştirebilmek, içgörü kazanmak, var olan kaygıları yatıştırmak, benlik ve başkaları modelini yeniden inşa etmek, güvenli ve rahat ilişki kurabilmeyi öğrenmek için bir ruh sağlığı uzmanı ile çalışmak faydalı olacaktır. Bağlanma stilimiz kaderimiz değildir. Olumlu yaşam olayları, içgörü ve yeterli destek ile dönüştürülebilir.
Merve ADIGÜZEL
Uzman Psikolog/Aile Danışmanı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.