Psikosomatik hastalık nedir ve bize ne anlatır?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Fibromiyalji, migren, Huzursuz Bağırsak Sendromu, Ülseratif Kolit, kronik nefes darlığı, zona, egzama, reflü, gastrit, ülser, mide spazmı, yüksek tansiyon… Liste uzayıp giderken varılan nokta aynı: Psikolojik sağlığın beden sağlığına etki etmesi.

Nedenleri Nelerdir?

Psikosomatik hastalıklar biyolojik bir köken bulunmamasına karşın kişinin çeşitli bedensel semptomlarının olduğu hastalıklardır. Bir başka deyişle kaygılı, paranoyak, korkulu veya depresif ruh halimizin vücudumuzdaki yankılarıdır. Vücudumuzun “Bir şeyler ters gidiyor. Değiştirmelisin” deme şeklidir. Psikosomatik hastalıkların en büyük nedeni uzun süreli stres olmakla birlikte çocukluk çağında yaşanan travmalar, aileden öğrenilen ve efektif olmayan davranış kalıpları ve genetik faktörler de bu tip hastalıkların ortaya çıkmasında etkilidir. Örneğin annesinde migren bulunan bir kişide migrenin ortaya çıkma olasılığı, annesinde migren bulunmayan bir kişiye göre daha yüksektir.

Bunlar Vücuda Nasıl Etki Eder?

Psikosomatik hastalıkların çoğu tutunduğu organı yorar. Örneğin ülseriniz varsa mideniz hassaslaşır ve herhangi bir durumdan kolay etkilenir. Psikosomatik hastalıkların en önemli özelliği ise kişinin günlük yaşam kalitesini oldukça düşürmesidir. Hastaların çoğu günlük yaşamını sürdürmekte zorlandığı için doktora başvurur. Bir kişinin baş ağrıları işteki performansını etkiler veya bir başka kişinin mide problemleri yemek yiyememesine, kilo vermesine ve dolayısıyla halsiz düşmesine neden olur.

Biyolojik Bir Köken Yoksa Nasıl Tedavi Edilebilir?

Psikosomatik hastalıkların doğrudan biyolojik bir kökeni olmadığından doktora gidildiğinde genelde yalnızca semptom baskılayıcı ilaçlar verilir. Örneğin Huzursuz Bağırsak Sendromu’nuz olduğu anlaşıldıysa ve karın ağrısı, ishal, kabızlık gibi şikayetleriniz yoğunsa bağırsak hareketlerini düzenleyici ilaçlar ve probiyotik gibi takviyeler verilecektir. Ancak çoğunlukla bu durumda sorunun asıl kaynağı mükemmeliyetçi, kontrolcü ve titiz bir yapıya sahip olmanızdır. Bu nedenle semptom baskılayıcı ilaçları kullandığınız süre boyunca iyi hissetseniz bile bıraktığınız anda stresle birlikte aynı semptomları yaşama olasılığınız yüksektir. Sorunun kaynağına inmeden sorunu çözmüş sayılmazsınız.

Asıl Tedavi Nedir?

Vücudunuzun diline kulak vermek ve sorunu kökten çözmek önemlidir. Var olan karakter özellikleriniz zihninizi ve bedeninizi bu denli yormaya başladıysa psikolojik bir destek almak ve gerekirse medikal tedaviye başvurmak gerekir. Bununla birlikte günlük yaşamdaki stresten uzaklaşmak adına yoga veya başka bir spor dalına zaman ayırmak, kitap okumak, müzik dinlemek, açık havada yürüyüş yapmak gibi aktiviteleri hayatımıza katmak önemlidir.

Merve Adıgüzel

Uzman Psikolog/Aile Danışmanı