Muammer Gece, Author at The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort

bettilt giriş

26 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a Akşam Vakti 19:53
İstanbul 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Muammer Gece

Muammer Gece

20 Kasım 2021 Cumartesi

Baklava Karteli (12)

Baklava Karteli (12)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bölüm 12:

Birkaç sokak geçip değirmen bölgesine ulaştı. Yürüyerek yolu ve mutluluğunu uzatmak istiyordu. Kadıköy’e kadar ‘ah bir gelebilsen’ şarkısını, bazı yerlerini bağıra bağıra, çoğunu içinden söyleyerek geçirdi. Güzel şarkıydı. Güzel şeyleri seviyordu Ece gibi. Sıradan hayatına dönmek için sıradan araçları, toplu taşımaları kullanmak zorundaydı. Bir spor arabası olmadığı için hayıflandı. Kazandığı parayla bir gün spor bir araba alabilirdi. Ece ne kadar mutlu olurdu buna! Martin’le Ruth gibi olmuşlardı; Martin fakir bir denizci bir kabadayı, Can da fakir bir teslimatçıydı. Kızlar hep aynı roldeydiler, zengin ailenin güzeller güzeli kızları. “Bu işte bir yanlışlık var ama ne?” diye düşündü. Ruth çok dik başlı ve anlayışsız bir kızdı. Ece öyle değildi. Evet bilmiş bir tavrı vardı ama dik başlı asla değildi. Kadınlıktan gelen bir naif tarafı şefkati de vardı Ece’nin ama Ruth tamamen ailesinin, özellikle annesinin etkisiyle sınıf ayrımcılığına aracılık ediyordu. Zavallı Ruth, sonrasında pişman olacaktı ama o Ece’sinin değil pişman olmasını, hüzünlenmesini bile istemiyordu. Baklava Karteli onu istediği yere taşıyacak, harika bir hayatları, evleri, arabaları olacaktı. Çok şey mi istiyordu? Sadece huzurlu, mutlu bir hayat bu kadar zor olmamalıydı. Olmaması için elinden geleni yapacaktı; teslimat, teslimat, teslimat… Başarılı olacağından hiç şüphe etmiyordu. Yine aklına o can sıkıcı düşünceler geldi,

‘’Polis Baklava Baronu’nun Peşinde! Giren Bir Daha Çıkamaz”

Kafasında resmi geçit yapan düşünceler eşliğinde Kadıköy’ün o ruhsuz karmaşasının içine daldı. Balık pazarının yanından geçerken balıkçıların satıcıların bağrışlarını duydu,

-‘’Haydeee tieazeeee çinekop! Karadeniz hamsi kar suyu kulağında haydeee’’

Alanlar ve satanlar, pazarda satılanlar, ne dünya! Ama duygu yok içinde, şefkat, merhamet, aşk, sevgi! Ne var? Para, para… Kaça alınır, kaça satılır, neler neler var. Tiksindi. Koşmak istedi kilisenin önünden rıhtıma, deniz havasına, denize… Şairin sözüne, ilhama ihtiyacı vardı, kaçtı. Yine bir Beşiktaş vapuru, iskele alabanda demişti. Ne hoştu martılar; peşinden uçuyor, kıç tarafında birkaç genç kız kahkahalarla simit parçalarını fırlatıyor, avcı aşık martılar havada kapıyor ya da düşerken yakalıyorlardı. Bir aşk dansı gibi gelirdi martıların uçuşları, kanat çırpışları sonra kanatlarını en gergin şekle getirip süzülürken, kafalarını sağa sola çevirip hepinizi görebiliyorum sakın bir hareket yapmayın edasıyla meydan okumasıyla uçmaları efsane geliyordu. Kuş işte diye geçiştirirdi birçok insan. Onlar mucizeydi; kanatları, uçuşları, çıkardıkları sesler, toplu halde eylem yapmaları. Martı imparatorluğu! Bir martı yumurta kolonisi inşa edilmiş, gıpta edilecek birçok yanlarından en önemlisi hüzün, kavga, küskünlük, ayrılık, hasret yoktu.

Bir martı çığlıyla kanatlar çırpılır, gökyüzüne kavuşulur. Denizin üstünde ya da bir vapurun peşinde uçulması gerekirse uçulurdu. Kavga yoktu, tek eşli bir hayat. Bir yumurtanın uçuyor hale gelmesine kadar tutulan anne baba nöbetleri, yuvaya yaklaşıldığında çıkarılan korkutan çığlıklar. Ders çalışırken karşı evin çatısında izlediği bir tarihsel gelişimdi martıların yuva, aile olmaları. Ne zaman deniz kıyısına gitse orada da görürdü uçuş zerafetini, dönüş sertliğini, simiti kapış çevikliğini. Martılar izlemesini bilenler için tarih yazıyorlardı, hepsi birer efsaneydi. Sonra biraz kendini eleştirdi. “Yok artık! İyi abarttın. Oldu olacak martı evrim geçirdi ve Martin Edın oldu de. Üstüne de olsun bitsin” dedi içinden. Yine Ece’ye anlatmak istedi martıları, Martin Edın’ı. Onu hayalperestlikle suçlar, eleştirir diye her seferinde vaz geçiyordu. Hayalperest olmak, gençler arasında inanılmaz ahmakça bir şeydi. Oysa ünlü yazılım firmasının yaptığı mülakatlarda IQ’su yüksek olanları değil hayal gücü olanları işe alıyorlardı. En azından bunu Ece’ye anlatmalıydı. Bir kitapta okumuştu; araştırma konusuydu, hayal gücü iyi olanları işe alıyorlardı. Artık eve gitmeliydi. Bir hafta iş yoktu. Ders çalışmalı, üniversiteyi kazanmalıydı. Kartel iyi para kazandıracaktı belki ama gelecek garantisi yoktu ve ne olacağı belli olmazdı. Fikirtepe otobüsü tıka basa doluydu. Bundan nefret ediyor, insana yapılan bir haksızlık olarak görüyordu. İnsan çok daha iyi şartlarda yaşamayı hak ediyordu. Tüm insanlar mı? Evet tüm insanlar. Çünkü insan yapısı bunu hak ediyordu. En çok ağabeyi bu düşüncelerini eleştiriyordu, “Bir anneyle katili sen aynı kefeye koyuyorsun, cahilsin” diyordu. Ağabeyinin anlamadığı, sistemin kişiye özel hizmet sunması değil çoğunluğun güvenli ve rahat şekilde yaşamasını sağlayacak bir hizmet vermesiydi. Bir gün onun da anlayabileceğini düşündü. Otobüse en arka kapıdan bindi ve çabucak eve ulaşmak için dua etti . Yoğun trafik, otobüsün boğucu havası, yaşadığı günün mutluluğunu oracıkta adeta kurban ediyordu. En azında verilecek bir kurban olması güzel diye düşündü, acıdı mutluluğunu kurban ettiğine. Neyse ki Altıyol’dan sonra Göztepe istikameti açıktı, hızlı gidiyordu otobüs. Önde oturan adamın okuduğu gazetede ‘’Baklava Baronu’’nun ayaklarını çimento dolu varile sokup bir adamı denize attığını yazıyordu. Gözleri açıldı. Adamın bir teslimatçı olduğunu ama en son teslimatta aldığı 5000 pesoyu teslim etmeden ortadan kaybolmaya çalışırken elinde çantasıyla yakalanıp ‘’Merdaneci Tekin’’ tarafından ölüm cezasına çarptırıldığı yazıyordu. Birden altına yapacak kadar tuvaletinin geldiğini hissetti, korkuya kapılmıştı. Hem de çok korkmuştu. Uyuz otobüs de Mandıra Caddesi’ne kadar hızlıydı ama orada başladı yavaşlamaya. Mesanesi zorluyordu, inmeliydi. Onikiler Camii’nde indi. Hemen tuvalete koştu. Bir kazaya uğramadan kurtardığına seviniyordu. Caminin karşısındaki fırının önünden yürümeye, eve doğru endişeli adımlarla giderken gördüğü karşısında beyninden vurulmuşa döndü. Dudaklarından,

-“Allah kahretsin bu ne şimdi yaa çıktı?”

Telif hakkı yazara aittir [email protected]

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.